Fikir
Giriş Tarihi : 05-05-2022 18:24   Güncelleme : 05-05-2022 18:31

İslam Simgeli Mason Tarikatı

Şimdi sizleri yerinize sabitleyeceğim, vay be dedirteceğim bir köşe yazısı hazırladım. Hani halk arasında bir tabir vardır “her sakallıyı hacı sanma” diye, tamda yazı bununla ilgili. Hadi bakalım yazımızı okuyarak şok olmaya başlayalım.

İslam Simgeli Mason Tarikatı

Her ayyıldız takanı Türk’ mü sandın, her İslamı simgeyi taşıyanı Müslüman mı sandın?

Yüzyıllarca yayılma politikası güderek mazlumun sığınağı, zalimin korkulu rüyası olan Osmanlıdır.  Osmanlı, Hakkaniyet, yardım, adalet üzerine yayılmış asla ve asla ülkeleri sömürmemiştir.

Ama Osmanlının kötü taklitçisi daha kuruluşu 150 yıllık olan sömürgeci zalim Amerikadır. Amerika yeryüzündeki en büyük Emparyalist ülkelerden biridir. Girdiği ülkeleri sömürür, sömürür iliğini kurutur adetlerini, örfünü yok ederek kendi misyonunu kültürünü empoze ederek o girdiği ülkeleri mahveder. Türlü, türlü şekillerle girerler farkına varmazsın bile ve yıllar geçtiğinde anlarsın ki beyinler yıkanmış olanlar olmuş, ölenler ölmüştür. Örnek verirsek yıllardır bizlere kovboy filmlerini izlettirdiler, Teksas, Tommiks, Zagor gibi Amerikan menşeili kitaplar okutturdular, süt tozları içirttirdiler vs. vs..

Şimdi konumuza gelelim. Şimdi siz bu ismi hiç duydunuz mu? Shriners yani (Tapınak)

Bunlar Amerika'da kurulan Mason tarikatı. E ne var bunda diyeceksiniz. Bu mason tarikatının başka bir özelliği var bunların yayılma politikası çok farklı yoldan. Bunlar İslam ve Türklük üzerinden ilerlemişler. Kullandıkları simgeler ya İslami, Ya Türki böyle bir dernek kurmuşlar ve yayılırken kimleri kimleri kadrolarına katmamışlar şaşıracaksınız. Amblemlerinde İslami Kılıç, Ay yıldız ve Firavun resmedilmiş. (Armanın anlamı bakmayın İslami sembollere, biz aslında karşınıza dikilen FİRAVUNLARIZ)

Nasıl kurulduklarına bir bakalım.

“1870 yılında dönemin en ünlü aktörü olan William Florance, müslümanların yoğun şekilde yaşadığı Marsilya’ya, sonrasında ise Mısır’a yaptığı gezide gördüklerini loca sohbetlerinde anlatır. Locanın, masonların aşırı elitizminden her zaman yakınan üyesi ve önde gelen ismi Walter Fleming anlatılanlardan çok etkilenir ve "Shriners" adındaki bu tarikatı kurar. (Yani Türkçesi Tapınak)

Mekke, Elmas, El Kuran, El Melaike, Ömer, Bektaş, Ali ve benzeri isimler verdikleri mabedlerinde, başlarına fesler takıp, sarıklar bağlayıp Müslümanlar gibi selamlaşmaya başlarlar.(Tam kalplerden vuracaklar ya İslamın tüm hassasiyet isimlerini belirlemişler ve kendilerine yol haritası edinmişler.)

Yani tam anlamıyla olay şu, ABD’de kurulan ve dünyaya yayılan “Shriners” mason topluluğu Osmanlı dönemi ve İslami sembolleri  kullanarak tapınaklarına Mekke’deki Hz. Muhammed’in (Sav) mezarı şeklinde de yaptılar.

-İslami görüntünün arka planında Tevrat’a dayalı masonik hayat tarzını benimsediler.

İlk mekanları New York’ta Mekke Mabedi adıyla yapılır. (Mabeddelerinin ismi ne Mekke peki İslamın merkez mabedi nerede Mekkede)

(Mabedleri Türbe veya Cami şekillerinden yapılmış)

Kuruluştan 30 yıl sonra 1900 yılında ABD genelindeki sayıları 55 bine ulaşır. Shriners ritüellerinde, antik Mısır’dan Sufizme kadar yoğun bir doğu etkisi vardı. Ama bunların tamamı semboliktir. Müslümanlıkla dini hiçbir bağları yoktur. (İslami kavramlar, Semboller yayılabilmeleri için bir nevi geçiş kartı olarak kullanılmış)

En üst yönetimine Emperyal Büyük Konsey adı verilir ve her yıl büyük emperyal oturum toplantısı ve görkemli yürüyüşler yaparlar. (Milli bayramlar gibi düşünün bol görselli şaşalı kutlamalarla kendilerini ön planda tutarak ne kadar birbirlerine bağlı olduklarını gösterir yürüyüşleriyle giderek markalaşırlar.)

Feslerini kafalarına geçirip develeriyle ve davullarla resmi geçit törenleri yaparlar. Defalarca buluşmaları Beyaz Saray'da gerçekleşir.

.(Davulun göbeğine bakın ne yazıyor KISMET)

(Referans kaynaklarına bakarmısınız? Beyaz Saray yani filmin döndüğü yer onlara ruhsat veren yer.)

1921 ve 1923 Beyaz Saray buluşmalarında kendisi de bir Shriners mensubu olan ABD Başkanı Warren Harding kafasında fes ile geçittekileri selamlar. Truman, Franklin Roosevelet, Gerald Ford gibi ABD Başkanları; Omar Bradley, Douglas MacArthur gibi genelkurmay başkanları; FBI Başkanı Hoover gibi üst düzey bürokratlar da üyeleri olur. Life dergisinin, "gizli localar içinde, prestij, zenginlik ve güç olarak bir numara..." diyerek haber yaptığı 1938 yılında sayıları 350 bin olur. Politikacıların dışında astronot Buzz Aldrin, aktörler Clark Gable, John Wayne, müzisyen Nat King Cole, Irving Berlin, Johnny Cash gibi ünlü isimler de üyelerinden olur. O kadar güçlülerdir ki 1952'de Harry Truman, 1960'ta John F. Kennedy başkanlık seçim konuşmalarını Pittsburg'daki Shiners mabedinde yaparlar. İslami mimari örneklerine göre inşa edilen Shriners mabedleri sadece politikaya değil, elit sosyal hayata da damga vurur.

Örneğin bunlardan Los Angeles El Melaike Mabedi, Grammy ve Emmy ödül törenlerine ve 10 kez de Oskar ödül törenlerine ev sahipliği yapar. (Tüm dünyanın gözü önünde yüzlerce ülkenin canlı yayınladığı bu ödül geceleri adamların mabedlerinde yapılmış. Biliyormuyduk hayır!)

 (İşte o bina)

Fakat son yarım yüzyılda İslam kültürünü çağrıştıran isim, sembol ve kıyafetlerini yavaş yavaş, 11 Eylül’den sonra ise hızla terk etmeye başlarlar. Bunun en büyük sebebi ise alttan alta ABD'de İslam'ı yaymakla suçlanmaları ve ülkede İslam karşıtlığının yükselmesi oluyordu. Ama hala "Selamün aleyküm - Aleyküm selam" diye selamlaşıp, açılış ve resmi törenlerinde "Allah" adını anıyorlar ama günümüzdeki yapıları 20’nci yüzyıldakinden çok farklı. Günümüzde daha çok orta sınıf erkeklerin, eğlence, arkadaşlık çevresi edinmek ve hayırseverlik için katıldığı bir sosyal organizasyon görünümündeler. Bugün en büyük etkinlikleri İslam’ın beş şartından biri olan zekattan esinlenerek kurdukları çocuk hastanelerinde ihtiyaç sahibi çocukların ücretsiz tedavisini yapmak.

                                      (Hastane amblemi bile fesli)

Birde bunların Golf kulüpleri var girişlerinde şöyle yazıyormuş “Allah seninle olsun”

Kulüp binasına bakınız karşıdan aynı Cami.

Golf bahçelerinde bir de yapay göl varmış bunların gölün adı da Hatice.

Bütün toplantılarını “Hac yolunda Müslümanlar” adlı tablonun altında yapıyorlar. işte o tablo ve toplantıları.

Basına verdikleri toplu pozlarda özellik kostümlerde mükemmel derecede İslami ve Türki giysileri tercih ediyorlar. Çift boynuzlu ve Ay yıldızlı kostümler.

Kanada, Avrupa ve İslam ülkelerinde de taraftarları bulunan Shriners Masonlarının bir benzeri yapılanması da Türkiye’de çalışmalarını sürdürüyor. İslam görünerek İslam dünyasının kalbinde yönetimleri ele geçirmeyi amaçlayan küresel bir gücün mensupları bunlar. Kendi teşkilat yapılanmalarında “Fakirleri” ve “Kadınları” üye yapmıyorlar. Yani tamamen zengiler ve sömürenler kulübü.

Şimdi bakınız bu resme ben bu iki adamı görsem atlar alınlarından öperdim gözlerim dolar helal olsun derdim. Hem fesliler hem benim ismim yazıyor diye yazımızın başındada yazdığımız gibi “her sakallıyı hacı zannetme”.

Yunus Emre ne güzel söylemiş “Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil” Ya Müslümanlıkta illa kıyafette, sembolde değil Kalpte, inançta Halde olacak. Velhasıl Allah bizi Müslümanlıkla örtünmüş Haçlılardan ve Müslüman görünümlü aldacılardan korusun. Her daim uyanık olmamız dileğiyle.

Saygılarımla.

Murat GÜLŞAN

Recep YAZGANRecep YAZGAN