Kahverengi kokarcanın varlığının tehlikeli boyuta ulaştığının altı çizilen toplantıda böcekle mücadele hususunda adeta seferberlik yapılması gerektiğini belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, “Kahverengi kokarca için bazı il müdürlüklerimiz ‘gördüğünüz yerde öldürün’ diyorlar. ‘Müslüman bir ülkeyiz, kıyamıyoruz’ diyorlar. Sivrisinek de can yakıyor ve öldürüyoruz. Zararlı ile en büyük mücadele yöntemi, ne yazık ki evlerde gördüğümüz böceklerin kışlak alanlarda yok edilmesi. Bu noktada tüm vatandaşlarımızdan toplu bir aksiyon bekliyoruz” dedi.
Suyunu emdiği fındık ağaçlarının kökünün kurumasına neden olan 'kahverengi kokarca' böceği için Karadeniz'de alarm verilirken, yetkililer uyarılarda bulunup "Gördüğünüz yerde yok edin" dedi.
Kahverengi Kokarca böceğinin fındık üretimi açısından büyük bir risk teşkil ettiğini belirten Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Atik, “Ülkemizde varlığı ilk kez 2017 yılında tespit edilen kahverengi kokarca böceğinin gerek fındık üretimi gerekse ihracatı açısından yakın gelecek için büyük bir risk teşkil ettiğinin farkında olarak, 2018 yılında Birliğimiz öncülüğünde Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından zararlının gözlenmesi ve yok edilmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır.
8 İl, 54 İlçede 162 lokasyonda yürütülen projeye günümüze kadar ara verilmeden devam edilmiştir. Öte yandan 2022 yılında, Birliğimizin desteği ve çabaları sonucunda, enstitü tarafından İtalya’ya bir teknik seyahat gerçekleştirerek başta parazitoit üretimi olmak üzere önemli hususlarda eğitim alınması ve klasik biyolojik mücadele kapsamında zararlının en etkili yumurta parazitoiti Japonicus arıcığı kolonisinin ülkemize getirilmesi sağlanarak biyolojik mücadelenin önü açılmıştır. Yine, kahverengi kokarcanın doğal düşmanı olan Japonicus arıcığının çoğaltım ve üretiminin yapılabilmesi için enstitü bünyesinde kurulan laboratuvarın inşaatına da birliğimiz tarafından finansal destek verilmiştir” diye konuştu.
KİMYASAL DEDİĞİMİZ OLAY ZATEN BİR ZEHİR
Tarımda kullanılan kimyasalların azaltılması gerektiğini ifade eden Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Genel Müdürü Metin Türker, “Gelecek noktasında AB Yeşil Mutabakat çerçevesinde de bir takım görevlerimiz var. 2030 – 2050 projeksiyonunda bizim artık kimyasalları azaltmamız, kimyasalların yerine alternatif mücadeleleri, biyoljik, biyoteknik mücadeleleri, yeşil ekonomiyi getirmek zorundayız. Kimyasal dediğimiz olay zaten bir zehir. Biz bu zehirleri kullandığımız oranda eğer ölçüsünden fazla kullanırsak sadece orada uyguladığımız canlıyı değil, onun dışında yaşayan pek çok faydalı organizmayı da maalesef bertaraf ediyoruz. Bu da bizim gelecekteki üretimimizin sürdürülebilirliği noktasında çok ciddi sorunlara yol açıyor..."
Kahverengi kokarcanın 6 yılda ekonomiye ciddi manada zarar yaptığını belirten Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, “Kahverengi kokarca, ülkemize ilk defa 2017 yılında girdi. Geçmişi çok fazla yok. Bu noktada bize düşen salonlarda toplanmak değil. Ama bu toplantılar şunun için çok önemli. İlk önce insanlara ne olduğunu anlatmak lazım. Düşmanı öğretmek lazım. Karşımızdaki düşman kim? Birazdan hocalar sunumlar yapacak. Belki siz bu böceği tanıdığınızı söyleyeceksiniz ama bu sizin tanıdığınız bir böcek değil. Benzettiğiniz bir böcek. 2017 yılında ilk defa tespit ettik. Fatsa ilçesi, Ardeşen ilçesinin belli bir kesimi bazı illerin lokal alanlarında zarar yaptı” diye konuştu.
GÜRCİSTAN'DAN GİRİŞ YAPTI
Kokarca böceği, Türkiye'ye de ilk defa 2019 yılında görüldü. 2017 yılında Gürcistan'dan giriş yaptığı öğrenildi. Kahve rengi kokarca böceği, çoğunlukla Karadeniz bölgesi ve İstanbul da kendini sıkça göstermeye başladı.
Kahverengi kokarcanın konteyner ticareti ile yayıldığını belirten Dilber, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüm dünyada bu böceği seyahat böceği olarak adlandıran insanlar da var. Çünkü ışığa, sıcağa, transfer araçlarına, konteynerlere geliyor. Tüm dünyaya konteyner ticaretiyle yayılmış bir böcek. Ülkemize de yakın komşumuz olan Gürcistan’dan giriş yapmıştır. Tüm dünyada bu zararlı organizmayla mücadele sadece tarım alanlarında yapılırsa başarı çok düşük kalır. Çünkü buradaki asıl mücadele şekli bazı il müdürlüklerimiz ‘gördüğünüz yerde öldürün’ diyorlar. ‘Müslüman bir ülkeyiz, kıyamıyoruz’ diyorlar. Sivrisinek de can yakıyor ve öldürüyoruz. Tercih meselesi gibi görmeyin. Zararlı ile en büyük mücadele yöntemi, ne yazık ki evlerde gördüğümüz böceklerin kışlak alanlarda yok edilmesi. Bu noktada tüm vatandaşlarımızdan toplu bir aksiyon bekliyoruz. Dolayısıyla balkonlarınızda, evinizde gördüğünüz yerde eşinizden, dostunuzdan bizlere bu mücadele konusunda destek olmanızı bekliyoruz.”
KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİ NEDİR, NEREDEN GELDİ?
Kahverengi kokarca böceği, Halyomorpha halys ( Pentatomidae) familyasından Asya kökenli bir böcektir. Japonya, Kore Yarımadası, Tayvan ve Çin' özgü olan bir böcek türüdür. Kahverengi kokarca 1990'lardan itibaren özellikle ABD'nin doğu kesimlerine yayılmıştır. Kahverengi kokarca böceğinin larvaları ve yetişkinleri birçok tarımsal üründen ve yüzden fazla bitkiden beslenebilen bir hayvandır. Tehdit altında olduğunda ya da ezildiğinde kötü bir koku salgılar. Bu koku, kokarca böceğinin savunma mekanizmasıdır.