Teknoloji
Giriş Tarihi : 14-12-2020 12:10   Güncelleme : 14-12-2020 12:10

Korona Sosyal Medyanın İşine Geldi!

Yeni tip koronavirüs, 2020 yılını adeta esir alırken hemen hemen tüm sektörleri küresel boyutta etkiledi.

Korona Sosyal Medyanın İşine Geldi!

Sektörel bazda olumsuz etkilenen birçok alan olsa da teknolojinin getirdiği imkanlar bu etkilerin bir nebze de olsa fırsata çevrilmesine olanak sağladı. Özellikle online iş yapanlar ve sosyal medyayı hayatının ayrılmaz bir parçası olarak kabul edenler salgın krizinin getirdiği fırsatı en iyi şekilde değerlendiren kesim olarak dikkat çekiyor.

 

EKRAN KULLANIM SÜRESİ UZADI!

Nare Medya - Ajans Genel Müdürü Talip Kocakoç, salgın döneminde #EvdeKal sloganının başarıyı yakaladığını ve hastalığın daha büyük boyutlara ulaşmasının önüne geçtiğini söyledi. Bunun yanında karantina ve tedbiren eve adapte olan insanların akıllı telefon ya da tv-bilgisayar gibi cihazlarla daha samimi olduklarını belirten Kocakoç, cihazların ekran kullanım sürelerinin de uzadığını söyledi.

Kocakoç şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu süreçte zaman zaman gerçekleştirilen araştırmalar da gösteriyor ki, salgın en çok dijital dünyanın işine yaradı. Online çalışan firmalar ve sosyal medya üzerinden iş/ticaret yapan bireysel yapılar bu dönemi daha etkin bir şekilde kullandı. Bir insan salgın öncesi ortalama 3 saat sosyal medyada kalırken bu saatin günlük 5-8 saat arasına çıktığını çevremizden de görüyoruz. Şahsım dahi ortalama 4 saatlik bir ekran kullanım sürem var iken bunun 6 saate çıktığını akıllı telefonumun uyarıları ile tespit ediyorum. Bu dönemde ekranı açık olan kişiler çoğunlukla zamanını sosyal medyada geçiren insanlar. Evde sıkılanlar mecburen bir yerden sonra telefon ekranına odaklanıp saatlerce oradaki akışla ilgileniyor."

 

SOSYAL MEDYADA GERÇEK-SANAL AYIRT EDİLEBİLMELİ!

Evde kalarak sosyal medya üzerinde çokça zaman geçiren insanların büyük bir kısmı bu mecrayı eğlenmek amacıyla kullanıyor. Eğitim ve öğrenmek amacıyla sosyal medya kullanımının yüzde 30'ların altında bir seviyede kaldığı görünüyor.

"Sosyal medyanın insanları yanlış bir kültür anlayışına sürüklediği de kaçınılmaz bir gerçek" diyen ve aynı zamanda gazetecilik tecrübesi de bulunan Talip Kocakoç, sosyal medyanın gerçek-sanal ayrımını yapabilecek bir bilinçle takip edilmesi gerektiğini, bu ayrımın alternatif kaynakları da okuyarak tahmin edilebileceğini söyledi. Değerlendirmede;

"İnsanlar Facebook, İnstagram ve özellikle Twitter dünyasında gördükleri bir olayı, dikkat çeken haberi, hele ki covid ile ilgiliyse hemen paylaş tuşuna yönelebiliyorlar. Bu yanlış bir yaklaşım. Binlerce insan konuya ilgi duydu ve TT oldu diye bunun doğruluğunu onaylamak bizi hataya götürür, sosyal itibarımızı da alıp götürebilir. Ne yapmak gerekir? Tv programlarını takip ederek tartışılan meseleleri kendi gözünüzden yorumlayabilirsiniz. Zaten günümüzde sosyal medyaya düşen olayları mutlaka bir tv ekranında tartışılırken görebilirsiniz. Evet! Siz de evden katılın o tartışmaya. Kendi pencerenizden değerlendirin ki sosyal medyanın yanlış yönlendirmesine kanmayın. Covid-19 sürecini kazasız belasız atlatmak ümidiyle."

Recep YAZGANRecep YAZGAN