Fikir
Giriş Tarihi : 23-01-2021 05:12   Güncelleme : 23-01-2021 05:12

Kur’an Hizmetine Adanmış Bir Ömür Hafız Mehmet Niyazi Kasapoğlu

Kur’an Hizmetine Adanmış Bir Ömür Hafız Mehmet Niyazi Kasapoğlu

Bismillâhirrahmânirrahîm;

ÖMRÜ “bereketli” geçen ideal bir hoca efendi örneği… Kendini bildiğinden, hastalandığı ve vefatı öncesine kadarki hayatı Kur’an’la yoğrulmuş. Okumuş; okutmuş. Talebe yetiştirmiş. Dile kolay! Binden fazla hafız, on binle ifade edilen talebesi olmuş.  Karadeniz Bölgesi’nin maneviyat eri, kanaat önderlerinden âlim, hafız, mütevazi, güler yüzlü Niyazi Kasapoğlu Hoca Efendi’yi anlatıyorum.

1941’de Trabzon-Çaykara’da dünyaya geldi. Babası Süleyman Efendi’nin öğrenimi yok; fakat hocaların anlattıklarını teyp misali hafızasına alıyor; evde, dışarıda dostlarına, tanıdıklarına anlatıyor. Annesi Vahide Hanım ise, ibadetine düşkün, tabiî bir Anadolu kadını. Kıtlık dönemi. Niyazi Hoca Efendi (k.s.) şartlar gereği ilkokula gidemiyor. 5 yaşında Mahalle Mektebi’ne gidiyor; Kur’an öğreniyor. 6 yaşında “hafızlık” çalışmaya başlıyor.

Dedesi Muhammet Efendi para kazanmak, sanat öğrenmek için Terme’ye gider. Kalaycılık öğrenir; para kazanmaya başlar. 8 yaşında iken Kasapoğlu ailesi Terme’ye taşınır. Niyazi Hoca camilerde Kur’an okur; cemaatçe sevilir. Fakat Çaykara’daki Hacı Hasan Yavuz, Aşıkkutlu hocalardan ilim öğrenmek için yeniden ilçesine döner. Fadime isimli ilim âşığı hanım Niyazi Hoca’ya yardımcı olur. Tashih-i Huruf, Aşere, Feraiz, Hafızlık, Arapça, Tefsir, Fıkıh gibi din ilimlerini tahsil eder.

9 senede icazetini alır; Terme’ye döner. Askerliğini yapar, evlenir; kendisini Kur’an öğretmeye adar. Terme’nin, Amasya’nın bazı köylerinde “hocalık” yapar. Hizmetini genişletebilmek için Terme’ye döner. Vaizliğe başlar. Öğrenci okutur. Halkın desteğiyle, hafızlık ve Kur’an öğrenme ve öğretme amaçlı bir ilim yuvası kurarlar. Öğretmeye o kadar iştiyaklıdır ki, sabah namazından 1.5 saat önce gelir medreseye. Onu arayan medresede bulur. Planlı, disiplinli bir çalışma içindedir.

NASIL TANIŞTIK?

12 Aralık 2015’te, Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Samsun Şubesi’nin düzenlediği bir dizi konferans için Samsun’a gittim. Programda Terme de vardı. Oradaki maneviyat eri Niyazi Efendi’nin ismini duymuştum. Yöneticilerden, programa Niyazi Efendi’nin ziyaretini de almalarını istedim.

Niyazi Efendi’ye (k.s.) randevu talebimizi ilettiklerinde, “Olur mu?” demiş: “O, buraya kadar gelmiş; ben konferansına geleceğim.” Meğer hoca efendi iyi bir Millî Gazete okuyucusuymuş. Beni yazılarımdan tanıyormuş. Hoca efendinin böylesine mütevaziliği beni mahcup etti. Hele, dersini okutup hemen salona gelmesi…

Programımız gündüz saat 14.00’teydi. Zamanında yetişti. Dikkatle dinledi. Program bitince musâfahalaştık; tanıştık. Ancak, 30-40 kişi salondan ayrılmadı. Niyazi Hocamın elini öptüler; duasını aldılar. Belli ki, hoca efendiden bir şeyler duymak istiyorlardı. “Oturun!” dedi. Herkes ön tarafta toplandı. 45 dakika kadar “feyizli” bir sohbet oldu. Konferansımda, “İlmin zekâtı, onu bilmeyene öğretmektir” hadisini okumuştum. Niyazi Hoca Efendi (k.s.) şunu ekledi: “İlmin zekâtının ödenmesi, malın zekâtının ödenmesinden önceliklidir.”

İrtibatımız yeğeni, Muhtar Ahmet Kasapoğlu aracılığıyla sürdü. 2 Ocak 2020’de, babamın vefatı üzerine Ahmet kardeşim aracılığıyla aradı. Öylesine güzel, samimi dualar etti ki, taziye çadırındaki telâşımdan hafızamda tutamadım. Vefakâr bir gönül mimarıydı. Kur’an hizmetiyle ilgili, ehline şunları söylerdi: “Ölünceye kadar mücahede ile görevliyiz. Kur’an okutmak ölünce biter.” Öyle de sonuçlandı.

KUR’AN YOLDAŞI OLSUN!

NİYAZİ Efendi (k.s.) hastalandı. Aradığımda Samsun’da yoğun bakımdaydı. Oğlu Ahmet Hamdi’den durumunu sordum. Hüzünlüydü, ümit verici konuşamadı. Belli ki, durumu “ağır”dı. 19 Ocak’ta vefat haberini aldık. Hâkim olan oğlu Ahmet Hamdi Bey’i taziye için aradığımda tevekkül ve metanet gösterdi: “İçimiz yanıyor; ama Allah’ın takdirine boyun eğeceğiz. Dünyada okutmaktan kesilmediği Kur’an ona yoldaş olsun!”

Salgın dönemine rağmen cenaze töreni kalabalıktı. Ankara, çevre ve Terme’den katılımlar oldu. Terme’de böyle bir topluluk görülmüş değildi. Talebelerinden, AGD Terme Temsilciliği Başkanı Savaş Kengil Hoca Efendi, törende Niyazi Hocamızın efsanevi hizmetlerini anlattı:

“Bu can, bu bedende olduğu sürece Kur’an hizmeti için Rabbime söz verdim, deyişine şahidiz.

Hak yolun yolcularını anlatırdın! 1969’da radyodan Erbakan’ı ilk dinlediğinde; ‘Bu adam farklı şeyler söylüyor. Biz de aynı yolun yolcusuyuz’ dedikten sonra, bir ömür sözünüzdeki sadakate şahidiz!”

ACenaze töreninde kaymakamlık, belediye üzerine düşeni yaptı. Ayrıca, Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, AGD Genel Başkanı Salih Turhan, Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Yıldırım, Saadet Patisi GİK üyeleri Mehmet Karaman, İsmail Hakkı Akkiraz, Samsun Valisi, Samsun AGD Şubesi Başkanı, bazı milletvekilleri, STK temsilcileriyle binlerce vatandaş katıldı.

Şakir TARIM – Milli Gazete

Recep YAZGANRecep YAZGAN