Zira kendini laik ve seküler olarak tanıtan grup, bu işin sorumlusu “radikal” Müslümanlardır diyerek, tarihte yaşanan benzer olayları örnek gösterip bu işin sorumlusu “muhafazakâr” kesimdir diyor; bu yaftayı kabul etmeyen muhafazakâr kesim ise “bu bir provokasyondu, her şey Sünni kesimi Alevi kesime karşı kışkırtmak için bir kurgudan ibaretti” diyor. Yaşanan bu acı olayın baş faili olarak Aziz Nesin’in bazı açıklamalarını gösterenler de “azımsanmayacak” durumda.
İşin tuhafı aradan geçen onca süreye rağmen hangisinin doğru olduğu, hangi tarafın hakikati haykırdığı da koyu bir sis perdesi altında kişinin içinde bulunduğu çevreye, aldığı eğitime, sosyo- ekonomik durumuna ve pek tabi ki sahip olduğu ideolojik düşünceye göre değişiyor.