Hasta refakat belgesini gösteren kimselerin kaldığı bu sıcak yuvada sabah çorbası ve çay ikramında bulunuluyor.
86 kişilik kapasitede olan bu misafirhane icab ederse yüzden fazla kişinin dahi kalabilme imkanı vardır.
Kadın erkeklerin girişlerinin farklı olduğu bu mümtaz barınma evi, yatsı namazından sonra Risaleyi Nurdan sohbetler de edilerek hasta yakınlarına manevi destek veriliyor.
Bu günkü sohbet konuğu Menvi Danışman(MD) Eyüphan Kaya oldu.
Kaya, özetle şöyle konuştu;
Aile efradımıza göstereceğimiz ilgiyle cenneti hak edebiliriz.
Anne –Baba, Eş ve Çocuklarımıza ilgi gösterek Allah’ın rızasına kavuşabiliriz.
Anne Baba duasını alıp Allah’ın rızasına kavuşabiliriz,
Bir gün Hz.Muhammed(sav) minberdeyken üç defa “amin” dedikten sonra hutbeye başlıyor. Sahabeler soruyor “ya Resulüllah bu aminlerin hikmeti neydi?” diye.
Resulüllah diyor ki;
Cebraili Emin geldi ve dediki;
Eğer birisi Ramazan ayına yetişir ve hakkını verip Allah’ın mağfiretine nail olmamışsa ona yazıklar olsun! amin dedim.
*Elhemdulillah Ramazan da yaklaşıyor, inşaallah sevabına tekrar ulaşmak bize nasip olur.
Eğer biri isminiz zikir edildiği halde size selat ve selam getirmezse ona da yazıklar olsun. Yine amin dedim.
*Biz Pygamberimize, sahabeyi kirama minnetdarız.Onlar islamı yaşadılar bize rol model oldular.
Eğer biri Anne babası yanında yaşlandığı halde onlara hizmet edip, dualarını alıp günahrarının mağfiretini hak etmemişse ona da yazıklar olsun, dedi yine amin dedim.
*Anne babamız evimizin bir parçası, onlar Allah’ın rızasına ulaşmamız için bir fırsat.Dolayısıyla anne babalarımıza ilgi gösterip, rızasına nail olup, dualarını alabilirsek Cenneti hak edebiliriz.
O zaman anne babamızı önemseleyim, onlar bizden çok şey istemiyor, bir hoş söz, samimi bir ilgi ile onların rızasını kazanabiliriz.
Selam ile eve girip çıkmak aileye bir huzur katıyor.
Hanımlarımıza ilgi gösretelim, onlar evimizin binbir türlü sıkıntına katlanıyorlar, hallerini soralım; selam ile evden çıkıp, evimize girelim, onlarla güzel sözlerle konuşalım, bu selamın bereketi eve beklenmedik bir huzur kazandırdığını göreceğiz.
Çocuklarımıza ilgi gösterelim,
Bu gün Televizyonlardaki diziler, Telefonlar ve moda Taklitleri çocuklarımızı bizden uzaklaştırıyor. Bu sıkıntıladan, bu şeytanların şerrinden korunmak için dua edelim, dua müminin silahı ve ibadettir.
Herkes kendi dinine çalışıyor, ama her kemalın bir zevalı var, kötülükte zirve yaptık, şimdi özümüze dönme zamanı.
Bu belalı sıkıntılara karşı ailemizi korumak için tedbir alabiliriz.
Sevgi birliği, Sofra birliği, Sohbet birliği, Sayfa birliği, Seyahat birliği ile ailemiz arasında bir güçlü bağ oluşturursak dışarıdan genel sıkıntılar kolay kolay ailemize sıkıntı vermez.
Aile efradımızı sevelim, sevgi bizden para pul istemez, Allah katından bize verilen bir sermaydir.
Hz.Peygamber(sav) buyuruyor ki; “7 yaşına kadar çocuklarınızı sevin, 7-14 yaş arasında eğitin, ondan sonra da onlarla istişare edin.”
Kıymetli kardeşlerin islam aynel yekin buralara kadar gelmiş ama ilmel yekin gelmemiş. Bu tür bilgileri büyüklerimiz öğrenmedi ki ona göre amel etsin. Çocuklarımıza ilgi gösterelim. Onları öylesine değil etkin dinleyelim.
Aynı sofranın etrafında bir araya gelmeye çalışalım, hiç olmazsa akşam yemeğinde bir arada olabillelim, birlikte yemek yemeniz aile kazandırdığı çok şey var.
Bir yarım saatlığına da olsa televizyon ve telefonları bırakıp birbirimizin yüzüne bakalım, bu günümüz nasıl geçti? sorusunun cevaplarını paylaşalım, kouşma konuşmayı açar ve sohbet muhammete dönüşür.
Birimiz kitap okusun diğerleri dinleyelim, malum okumak önmeli mevzudur.
Ailece birlikte gezmeye çalışalım, anne babalarımıza kayınlarımıza aklaramalarımıza birlikte gidelim.
Eminim bu kadar birliktelik aile efradı içinde manevi bir bağ olşturur ve bizi dışarıdan gelen muzır etkilerden korur.
Malumunuz tebessüm denilen bir güler yüzün dahi sadaka kabul edildiği bir dinin mensuplarıyız. O güler yüzü insanlardan esirgemelim. İnsanı Allah yarattı diye severken, o sevgiyi aile efradımıza da gösterelim.
Bir gün bir sahabe diyor ki; “ya Resulüllah bu gün üç dirhem kazandım, birini sevap olarak verdim, birini iktisat etmek için bir kenara bıraktım, birini de aileme masraf ettim, hangisi hayırlıdır?” Hz.Pehygamber (sav) “Ailene harcadığın daha haıyrlıdır” cevabını verdi. Yani helal kesp ile kazanıp ailenize harcamak bile bizi Allah’ın rızasına yaklaştırıuyor.
Bu dünyada aile efradımıza ilgi göstermezek Kıyamet günü işimiz zorlaşır.
Evlat, “baba sen niye bana doğru yolu göstermedin?” derse,
Hanım, “bey sen sen bana şu şu sıkıntıyı verdin?” diye yakamıza yağışırsa,
Anne babalarımız haklarını bizden talp erdese vay halimize.
Unutmayın Kıyamet günü en çok birada olanlar hesaplaşırlar, çünkü karşılıklı hukuıkları var.
Allah kıyamet günü birbirinden kaçanlardan değil, bir birini arayanlardan eylesin, ailemize huzur ve mutluluk versin.
Amin demeniz dileğiyle. Şeklinde sohbetini sonlandırdı.
Sohbet risaleyi nur ile devam etti.