Tarih
Giriş Tarihi : 24-08-2020 18:52   Güncelleme : 24-08-2020 18:52

Mehmed Zahid Kotku Hazretleri'den Nasihatler

Mehmed Zahid Kotku Efendi hayatını eğitime ve insan yetiştirmeye adamıştı.

Mehmed Zahid Kotku Hazretleri'den Nasihatler

Görev yaptığı camilerde her Pazar günü ikindi namazının ardından sohbetler etti, dersler yaptı. Vaaz ve sohbetleriyle halkı irşad etti, dini öğretti. Mehmed Zahid Kotku Efendi’nin ilmi, samimiyeti, takvası, edebi ve nezaketi zamanla etrafındaki halkanın büyümesini sağladı. Cumhuriyet sonrası din politikaları sebebiyle yeterli dini eğitimi alamayan insanlara İslam’ın ruhunu aşıladı.

Özellikle derslerine katılan üniversite öğrencileriyle yakından ilgilenerek onların ufkunu aydınlattı. Cahil bırakılmış, horlanmış ve dışlanmış nesillere umut aşıladı.

 

Sohbetlerinde dini konuların yanı sıra ülkemizin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel problemlerine de değinen Mehmed Zahid Kotku Efendi’nin sonraki yıllarda siyasetten ekonomiye, akademiden kültürel alanlarda vazife yapan isimlerin yetişmesinde büyük payı vardır. Bu sebeple talebelerinden biri olan Ersin Nazif Gürdoğan’ın tabiriyle o “Görünmeyen Üniversite”ydi.

 

O unutulmaz sohbetlerden geriye kalan bazı nasihatler şu şekilde:

 

“Nefsini bilmeyenin Allah Teâlâ’yı bilmesine imkân yoktur.”

"Mümkün olduğu kadar kimseden bir şey isteme.”

“Muhakkak her gün Kur’an-ı Kerim’den bir bölüm oku.”

“Evinden dışarı çıkınca nazar ber kadem et.” (Ayakuçlarına bakarak yürü).

“Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unut.”

“Zira ilim, okuma ve yazma ile olduğuna göre, dinimiz ilim tahsiline o kadar ehemmiyet vermiştir ki, şimdiye kadar hiçbir kavim ve millet, bu ehemmiyeti gösterememiştir.”

“Görmez misin ki, yağmur ne kadar çok yağarsa yağsın, tânecikleri hemen birleşir, toplanırlar. Derken dereler, nehirler meydana gelir. Netîcede bunlar barajları doldurur. Enerji santrallerini işletir, arâziyi sular, şehirlerin elektriğini temin ederler.

Bu nîmet sâyesinde insanlar rahata kavuşur, işleri kolaylaşır. Bu ne büyük bahtiyarlıktır. Bundan ibret almalı, birlik ve berâberliğimizi temine çalışmalıyız. Tek tek hareket edersek, hepimiz helâk oluruz. Ne kadar dindâr olursan ol, birlik ve berâberliği her işin üstünde tutmadıkça, herkes kendi başına buyruk hareket ettikçe bir yere varılmaz.”

“Selâm sâdece iyi dilek ve temennîlerin sözle ifâde edilmesinden ibâret kuru bir görev değildir. Gerçekte selâm, yolda karşılaştığımız bir kardeşimizin ihtiyâcının var olup olmadığını, varsa bizimle giderilebilecek bir tarafının bulunup bulunmadığını, öğrenip elimizden geleni yaptıktan sonra yola devâm edip gitmektir.”

"Ben hikmeti sükûta koydum, hâlbuki insanlar onu çok konuşmada arıyorlar."

“İslam dini baştan sona hep edeptir.”

"İnsan, şehvet halinde korkunç bir deli gibidir. Gazab halinde yırtıcı bir canavar kesilir. Musibet halinde çocuk gibi korkak olur. Nimet halinde, Firavun misalidir. Aç kalırsa feryad ve figan basar. Tok olduğu zaman, boş sözler söyler."

“İnsana lazım olan gönüldür.”

"Azgın nefislerde her ne kadar ilim olsa da o kişi yine nefsinin esiri olmaktan kendini kurtaramaz. Onun için herkese ve bahusus her ilim sahibine tasavvuf şarttır.

“Dua tam bir ibadettir. Çünkü kişi kendisini tam manasıyla Allah u Teâla’ya bağlar, öylece istemeye başlar ve bilir ki Cenâb-ı Hakk her istediğini hem bilir hem kulun yalvarmasını işitir ve hem de ona icabet eder. Onun için Cenâb-ı Hakk'a ihtiyaç zamanlarında dua etmek caizse de asıl dua her zaman ve bilhassa rahatlık zamanlarında yapılan dualardır.”

Kaynak: Dünya Bizim

Recep YAZGANRecep YAZGAN