Açıklamada, Kur’an-ı Kerim ve hadisler ışığında adaletin ve mazlumdan yana durmanın İslam’ın temel ilkesi olduğu vurgulandı.
“Ey iman edenler! Adaletle şahitlik eden kimseler olun”
Basın açıklamasında Maide Suresi’nin 8. ayetinden şu alıntıya yer verildi:
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun! Bu, takvaya daha yakındır.”
Bu ayet üzerinden Müslümanların hem bireysel hem toplumsal ilişkilerde adaleti öncelemesi gerektiği belirtilerek, sadece düşmana karşı değil, içtimaî yapıda da hakkın ayakta tutulması gerektiği ifade edildi.
“Zulme karşı durmak, ümmetin görevidir”
Vakıf, Filistin halkının yıllardır İsrail'in saldırgan ve işgalci politikaları karşısında ağır bir zulüm yaşadığını hatırlatarak, bu durumun yalnızca devletlerin değil, tüm Müslüman bireylerin de ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi.
Basın açıklamasında, “Müminlerin kardeşliği, mazlumların derdiyle dertlenmeyi ve onların yanında yer almayı gerektirir” denilerek, İslam ümmetinin suskunluğunun kabul edilemez olduğu vurgulandı.
“Adalet, içe dönük bir sorumluluktur”
İmam Buhari Vakfı, Kur’an’ın adalet emrinin sadece dışa değil, içe de yönelik olduğunu belirterek, Nisa Suresi’nden şu ayeti hatırlattı:
“Ey iman edenler! Kendiniz, anne babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun.” (Nisa, 135)
Bu bağlamda, sadece dışarıdaki zalimlere değil, Müslüman toplumlar içinde yaşanan adaletsizliklere karşı da tavır alınması gerektiği vurgulandı.
İran’a Destek ve Eleştiri Bir Arada
Açıklamada İran’ın Filistin davasına verdiği destek, ümmet bilinci açısından olumlu bir duruş olarak değerlendirilirken, İran’ın kendi içinde uyguladığı baskıcı tutumlar, mezhepçi politikalar ve özellikle Sünni Müslümanlara yönelik ayrımcılık uygulamaları ise eleştirel bir bakışla ele alındı. Bu noktada, İslam’ın adalet ve merhamet ilkelerinden uzaklaşılmaması gerektiği hatırlatıldı.
Peygamber Efendimiz’den (sav) Zulme Karşı Net Uyarılar
Vakıf, Rasulullah Efendimiz’in (sav) şu hadislerine dikkat çekerek, mazluma yardım etmenin dinî bir sorumluluk olduğuna vurgu yaptı:
“Kim bir mazluma yardım ederse, Allah da kıyamet günü ona yardım eder.” (Ahmed b. Hanbel)
“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz.” (Buhârî)
Sonuç: Sessizlik Zulme Ortaklıktır
Açıklamanın sonunda şu çağrıda bulunuldu:
“Zulmün karşısında dik durmak sadece devletlerin değil, her Müslüman’ın görevidir. Mümin, adaletin temsilcisi, mazlumun dostu, zalimin karşısında bir seddir. Bugün Gazze’de, Kudüs’te, Filistin’in dört bir yanında akan kan, ümmetin vicdanını sınamaktadır.”
İmam Buhari Eğitim ve Araştırma Vakfı’nın bu açıklaması, İslam dünyasının özellikle Filistin meselesi karşısında daha ilkeli, adil ve aktif bir tavır alması gerektiği yönünde güçlü bir çağrı niteliği taşımaktadır.