Bu nedenle;
Türkiye'de bulunan ve yaşayan " mollalar, melleler, şeyhler, seyyidler, şıhlar, hocalar, alimler " ve hasılı islami hassasiyeti ve ilmi olan, eli kalem tutan, sözü muteber Türk - İslam alimi, vatan-millet-devlet ve ümmet sevdalısı her müslüman ve türk'ün 1934 de ki soyadı kanunu ile halkımızın içine yerleştirilmiş egola ideacı rum, taşnakçı ermeni, Siyonist Yahudi hainlere karşı milletimizi bilgilendirmeleri, sanat, ekonomi, siyaset, eğitim, adalet ve silahlı kuvvetlere sızdırılmış Müslüman ve Türk görünümlü, ama gerçekte Müslüman Türk düşmanı kahpelerin algı operasyonlarına, yalanlarına ve ihanetlerine karşı ( oy vermeyerek, verilmesini engelleyerek, o hain terörist ve hainlerin çağrılarına uymayarak ve eylemlerine destek olmayarak, söylediklerine yaptıklarına sessiz kalmayarak vb) mücadele etmeleri bu satılmış ve hain zihniyete destek vermemeleri veya Allah’a savaş açan bu zalimlerin söyledikleri yalanlara, yaptıkları zulümlere sessiz kalarak onların yaptıklarına meşruiyet kazandırmalarının vebalinin çok büyük olduğunu bilerek her ortamda ve her fırsatta Müslüman Türk milletine son 110 yılda yaşatılan acıları ve bu kriptoların gerçek yüzünü anlatmaları, hatta gerekirse bu şeytanın asabına karşı canları pahasına ilimleri, makamları, paraları ve bedenleri ile mücadele etmeleri kaçınılmaz olmuştur.