Fikir
Giriş Tarihi : 18-10-2021 09:19   Güncelleme : 18-10-2021 09:19

Öncü kuşak ve medeniyet tasavvuru yolculuğumuz’un II. Anadolu Seferi 2

Öncü Kuşak ve Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu yürüyüşümüze II. Anadolu Seferi ile devam ediyoruz…

Öncü kuşak ve medeniyet tasavvuru yolculuğumuz’un II. Anadolu Seferi 2

Önce Kırşehir, ardından Gaziantep, Urfa ve Diyarbakır›da MTO talebeleriyle, sonra da halkımızla buluştuk verdiğim konferanslarla.

MTO talebe buluşmaları, leziz ve ruh dolu bir atmosferde geçiyor. Halkımızın konferanslara ilgisi ise -tek kelimeyle- muhteşem!

Bu yazıda II. Anadolu Seferi’nde uğradığımız üç şehrimizle ilgili izlenimlerimi yazacağım: Mardin, Tokat ve Samsun.

MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) ülkemizin ve coğrafyamızın önünü açacak öncü kuşakları yetiştirecek bir okul. Ama kuru akademizmden kaçan, ruhu olan ve ruh yeşerten bir ekol olacak inşallah eğer samimiyet, istikamet ve ehliyet ilkelerimizden taviz vermeden yolumuza, yolculuğumuza devam edersek…

MTO’nun okuldan ekole dönüşmesinin yolu omurga bir fikir ve gençlik hareketi olmasına bağlı: Toplumda köksalmasına, toplumla, toplumumuzun desteği ve duasıyla yol almasına…

Toplumda köksalmayan bir oluşum, ülkenin önünü açamaz, ülkemizin eğitim, kültür, fikir ve sanat hayatını hakikat medeniyeti mefkûresi ışığında silbaştan yeniden inşa edecek uzun soluklu, dünyaya her alanda yeni diller, söylemler ve yol haritaları sunacak bir gökkubbe armağan edemez.

 

Bırakınız dünyaya altında herkesin kendince nefes alıp verebildiği bir gökkubbe armağan edilmesini, toplumun ruh köklerinden beslenmeyen hiç bir oluşum o toplumun varlığını bile koruyamaz, dolayısıyla böylesi bir toplum tarihten çekilmekten kurtulamaz.

 

Türkiye, ruh köklerini yitirdi. Eğitim, fikir, kültür, sanat ve medya dünyamız bizim ruh köklerimizden beslenmek şöyle dursun, bizim ruh köklerimizi kurutmakla meşgul: Epistemik köleleşme bu!

 

İşte bu epistemik köleleşmeye dur demek için kuruldu MTO. Bunun toplumda köksalması için yollara koyulduk. Gördüğümüz ilgi, gözkamaştırıcı. İnsanlar, büyük bir karamsarlığın tam ortasında kaybolmak üzereyken, MTO bir ışık oldu, umut kıvılcımı çaktı hamdolsun. Toplumumuz da her bakımdan sahiplendi çok şükür.

MARDİN’İN SAMİMİYETİ VE ASALETİ

Bunu gittiğimiz her yerde gördük. Mardin, MTO’yu bağrına basan şehirlerimizden biri. Mardin’in üniversitesi Artuklu Üniversitesi rektörü İbrahim Özcoşar Hocamız o sahiciliği ve samimiyeti ile bizimle güzel ilgilendi, kardeşine bir tavır sergiledi. Kendisine ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Mardin programımızı organize eden Kasım Elkatmış kardeşime yılmaz ve yorulmaz gayretleri için yürek dolusu teşekkür ediyorum.

MTO talebe buluşmasına da, konferansımıza da ilgi çok güzeldi. MTO ruhu ve kardeşliği, leziz bir manevî hava oluşmasına imkân tanıdı. Yine çevre illerden ve ilçelerden koşup gelen kardeşlerimiz vardı, heyecanları, sevinçleri hepimizi çok mutlu etti.

TOKAT’IN MANEVÎ HAVASININ LEZZETİ

Sırada Tokat vardı. Tokat’a Diyarbakır programımızdan sonra çıktık yola. Dünkü yazımda Diyarbakır izlenimlerimi yazmıştım. Ama birkaç kardeşimin ismini zikretmeyi unutmuşum. Diyarbakır ekibimizden Enes Kocakaya, Büşra Aslan kardeşlerimize, Tügva başkanı Ömer Buğday kardeşimize gayretleri ve destekleri için çok teşekkür ederim.

Diyarbakır’dan Tokat’a yol alırken Malatya’da Dilek Köyü’nde mola verdik tansiyonum düşünce. Biraz dinlendik. Diyarbakır Pidecisinde hafif bir şeyler atıştırdık. Dükkanın sahibi Arif Bey tanıdı ve “Hocam seferiniz için dua ediyoruz size” dedi. Ve bizimle yakından ilgilendi. Kendisine de teşekkür ediyorum bu güzel ilgisi için.

Tokat’a iki saat geç gittik mecburen. Ama Tokat dimdik ayaktaydı, salon biz gelmeden yarım saat önce tıka basa dolmuştu. Serdar Tuncer kardeşimin My Mecra kanalındaki MTO bölümünü anlattığım videoyu izletmiş gelen Tokatlı kardeşlerimize. Tokat programımızın organizasyonunda yılmadan yorulmadan çalışan Rümeysa Elibol, Ahu Demirkan kardeşimize ve ekibine, MTO’da benim her şeyim Burak Saygılı kardeşimin babası İshak Saygılı kardeşime de yürekten teşekkür ediyorum.

Tokat MTO talebe buluşması, manevî tadı, lezzeti unutulmayacak bir havada geçti. Erbaa’dan gelen idealist öğretmen kardeşlerimizin söyledikleri, kaliteleri ve dertleri hepimizi yüreklendirdi.

Sonra konferansa geçtik. Konferans da çok yorgun olmama rağmen güzel ve verimli geçti.

Konferanstan sonra Tokat’ın tarihî mekânında yöresel Tokat lezzeti tattık biraz…

Tokat’ta Burak kardeşimizin evinde bir çay içtik, annesinin yaptığı leziz yaprak dolması eşliğinde. Burak’ın çok değerli annesine de yürekten teşekkür ediyorum.

MUHTEŞEM SAMSUN!

Gece 01.00’de Samsun için yola koyulduk. İl temsilcileri arasında gayreti ve samimiyeti ile takdir toplayan Samsun MTO Temsilcimiz Muharrem Kartancı kardeşim gece yarısına kadar bizi bekledi bütün itirazlarımıza rağmen ve Samsun’a girişte karşıladı, otele yerleştirinceye kadar peşimizi bırakmadı.

1 saatlik uykudan sonra bizi Selçuklu eseri sevgili Adem Özköse kardeşimin amcasının halihazırda imamlığını yaptığı 7 asırlık Çivisiz Camii’ne götürdü Muharrem Bey sabah namazında. Oraya özel bir okuma grubu için gittim. 40-45 dakika konuştuk genç kardeşlerime.

Sonra tekrar otele döndük.

2 saat dinlenmeden sonra proje Emine Ahmet Yeni AİHL’de öğrencilere bir konferans verdim. Pürdikkat dinlendi.

Ardından Samsun MTO talebe buluşmasına geçtik Kültür Merkezi’nde. Nefis bir talebe buluşması oldu. Mest olduk hepimiz manevî atmosferden. Kardeşlik başka bir şey. Bir okul ruh verebiliyorsa, kardeşlik de kendiliğinden tesis ediliyor. Aziz ve leziz bir kardeşlik.

Sonra konferansa geçtik. Devâsâ salon tıka basa doldu. İki saate yakın süren konferans pürdikkat dinlendi, kimse konferansı terketmedi!

Samsun muhteşemdi. Muharrem Bey, Fatih Bey, Samsun MTO’nun diğer ekibine muhteşem organizasyondan ötürü yürek dolusu teşekkürlerimi sunuyorum.

III. Anadolu Seferi’miz cumartesi Bursa’ya ve pazar günü de Konya’ya olacak…

Recep YAZGANRecep YAZGAN