Samsun Haber
Giriş Tarihi : 02-07-2017 11:08   Güncelleme : 02-07-2017 11:08

Reis sakın ha!

Bugünkü yazım oldukça uçuk hatta bazılarına son otuz yılın en kolay, en seviyesiz, en edepsiz ifadesi olan “yağcılık” gibi gelebilir, umurumda da değil!

Reis sakın ha!

Bu zamana kadar iyi, kötü ne yaptım, ne oldum, ne başarabildimse bunu birilerine yağcılık yaparak, ihale ve atama kapılarında bekleyerek yapmadım! Hiç bir kapıdan bir beklenti içerisinde de olmadım!

Hangi kapıdan girmişsem, tıklatıp edebimle girmişimdir, hamdolsun ki hak ettiğim muameleyi görüp, hak ettiğim şekilde de ağırlanmışımdır!

Çaldığım kapıları, ukdem için değil umumun ukdesi için, olması veya olmaması gerekenleri arz etmek için çaldım! Ne kadar dinletebildim, ne kadar dinlendi ve dikkate alındı orası başka bir yazı konusu. Hayatı seferden ibaret olarak telakki ettiğimden, zaferi verecek olanın da Allah olduğuna inancımdan ne kendi neticelerimin peşinde ne de çaldığım kapı sahiplerinin neticelerinde oldum!  Neticelerin ülke, ümmet ve dahi insanlık için artı ve eksileriyle ilgili oldum!

Reis!

Kapılar çok önemlidir bendeniz için!

O kadar çok kapı çarpıldı ki yüzüme ve o kadar çok kapıdan döndürüldüm ki, bu nedenle yüzüme açılan kapılara vefam, karakterimin olmazsa olmazı olmuştur! Bu hal sadece bendenizin yaşadığı bir hal olmanın ötesinde Anadolu çocuklarının kaderi olmuştur, yakın zamana kadar!

Hele hele çocukluktan gençliğe geçişimizde ömrümüzün kahir ekseriyeti morg ve mahpushane kapılarında geçtiği için kapılar çok önemlidir!

Öyle bir dönem geldi ki biz Anadolu çocukları kapılardan uzak durduk! Hele bu kapı devlet kapısı ise…

Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle “Öz yurdunda garip, öz vatanında parya” durumunu yaşadık!

O kapı, o devlet kapısı ilk kez merhum Turgut Özal zamanında aralandı bize! Devletin kapısının içerisine şöyle kapı aralığından ilk bakışımız merhum Özal’ın başbakanlığında oldu. Başbakanlarımızın, cumhurbaşkanlarımızın da cuma namazı kıldığına, ilk defa merhum Özal döneminde şahit olduk! Hiç unutmam İzmir Hisar Camii'nde merhum Özal ile aynı cemaatte cuma namazı kılarken, bütün saf tutmuş arkadaşlarımızla ağlıyorduk!

Sayın Burhan Özfatura İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş, İzmir’in takunyalı (!) bir Belediye Başkanı olmuştu. O günlerde merhum Özal, “Çocuklar belediyeyi aldık sizlere teşekkür ederim, ancak unutmayın ki bundan sonrası çok daha zor! Siz on isteyeceksiniz belki bir bile olmayacak, başkaları on isteyecek dokuzu olacak” dediğinde o kapının neden bize hep kapalı olduğunu acı bir şekilde anlamıştım! Öz vatanımızdaki garipliğimizi, parya halimizi çok ama çok iyi anlamıştım!

Son seyahati Türk Dünyası’na idi ve dönüşünde, televizyon alt yazısından O’nu kaybettiğimizi öğrenmiştim!  Çok şey bilmesine rağmen, sırlarıyla aramızdan ayrılmıştı! son gezisinde Şahı Nakşibendi’nin mezarından toprak almayı (!) da ihmal etmemişti! Belki de Türkistan gezisi içte ve dışta birilerini rahatsız etmişti!

Ne olduysa, o ölümden sonra oldu! O kapı, o bize azıcık aralanan kapı öyle bir çarpıldı ki yüzümüze ağzımız yüzümüz darmadağın oldu!  Sokaklarda tanklar yürüdü üstümüze, bir deli yüreğin, “Namlusunu milletine çeviren orduya selam durmayız” sesiyle kendimize gelebildik! O sesin sahibi merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasını da, televizyonların alt yazısından öğrendik, naşına da üç günde(!) ulaşabildik vatan topraklarında!

Reis!

Biz hep kurtuluş günleri kutlayarak büyütüldük ve hep kurtarıcılar bekledik. İlk siz, kurtuluş günleri kutlayıp, fetihler yapan Fatih’lerin torunları olduklarını unutanlara ne olduklarını hatırlattınız!

Siz, BM kürsüsünde “Dünya beşten büyüktür” sözünüzle mazlumların eğik başını kaldırdınız!

Bu bayram, namazdan çıkıp koltukta uzanmışken bir alt yazı geçti ekrandan, nefesim daraldı! Bir anda dün, bugün geçti de gözlerimin önünden, yarın olacaklardan korkumdan, yarınların düşüncesini kovdum hayallerimden!

Reis!

Evet, “… kaderin üstünde kader vardır” da!

Sakın ha!

“Deli Yürek” dizisinde bir “Bozo” karakteri vardı ya hani!

Bir sahnede Miroğlu’na döner “Sakın ölme ha” der ya!

Reis!

Sakın ha!

Gerekirse ve gerekiyorsa bizden alsın Allah!

Reis!

Sakın ha!

Ahmet Yenilmez - GÜNEŞ

Recep YAZGANRecep YAZGAN