Fikir
Giriş Tarihi : 23-02-2021 08:25   Güncelleme : 23-02-2021 08:25

Samsun Siyasetinin Perde Arkası!

Samsun’da siyaset her nedense her dönem karışık yürüyor.

Samsun Siyasetinin Perde Arkası!

Belki de yürütülüyor…

Bugünlerde sessizlik olsa da bu karışıklık içiten içten daha da artıyor aslında.

Taraflar pusuda, en ufak bir karaltılı köşede ellerindeki bıçağı birbirlerine saplayacaklarmış gibi bekliyorlar.

Görünende ise herkes birbirine dost…

Ama öyle değil.

Büyükşehir Belediyesi’ndeki Mali Hizmetler daire başkanı Bahattin K.’nın evindeki kasa ve makam odasındaki zulasında çıkan milyonlarca lira, döviz, altın ve hesap cüzdanlarında ele geçirilen miktar basına yansıyanlardan çok daha fazla.

Şimdi herkes Samsun’da hem içeride hem de muhalefet cephesinde ortaya çıkan bu yolsuzluklar üzerinden plan, hesap kitap, alicengiz oyunu yapmanın hazırlığında…

Mustafa Demir’in il başkanlığı, milletvekilliği ve bakanlığı dönemindeki yönetim kabiliyeti ve siyasi ilişkilerini herkes çok iyi biliyor.

Ve belki de bundan dolayı açık bir cephe oluşturmaya cesaret edilemiyor; AK Parti’de büyük kongreyi ve kabine değişikliğini bekleniyor.

Yapılması beklenen kabine değişikliğinde bakanlık veyahut başka görev bekleyenler, Bahattin K olayında taraf olduklarını eş dost ortamlarında dile getirirken açıktan sessizliklerini korumaya özen gösteriyorlar.

Bu da aslında rekabeti ortaya çıkartıyor ama kamuoyuna yansıyan henüz bir şey yok.

Belki de hesap yapan herkesin kırılacak birer sırça köşkleri olduğu için böyledir.

Kimisi bakanlık hesapları yaparken kimisi de yeniden aday olabilme…

Ve elbette kimilerinin kimisi de Samsun Büyükşehir Belediye başkanlığı hesapları içinde…

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, ilk günlerinde kapalı kapılar ardında eleştirdiği eski başkan Yusuf Ziya Yılmaz’ı açıktan eleştirmeye başlamış olması ne anlama geliyor olabilir…

Yusuf Ziya Yılmaz Büyükşehir’e kimi hazırlıyor olabilir?

Ve YZY’i bu uğur ve bu yolda kimler kimler destekliyor olabilir?

Mustafa Demir’in köy yolları ve köylere dair ‘Susuz ve yolsuz köy kalmayacak’ sözleri AK Parti’nin neredeyse 20 yılını heba eden Yusuf Ziya Yılmaz’ı zora sokmak için başlatılmış tam zamanında bir hareket olamaz mı?

Göreve gelmesi sonrasında Yusuf Ziya Yılmaz’ın ekibini 2-3 daire başkanı haricinde değiştiren Mustafa Demir’in bu tutumu kinci ve inatçılığı ile tanınan Yusuf Ziya Yılmaz’ın tavır almasına neden olmuştu zaten.

Fakat Mustafa Demir de Bahattin K. olayının 5-6 ay öncesinden itibaren ‘yılsonunda kadroda köklü değişim olacak’ diyerek hazırladığı ve mecliste onaylattığı yeni teşkilat şemasındaki değişiklikleri olayın artçı ve sarsıcı etkileriyle gerçekleştiremedi.

Bu durum ise Yusuf Ziya Yılmaz’ın ekibinin görevine devam etmesini sağlamış oldu.

Mustafa Demir’in de bakanlığı dönemindeki personel politikasına yakın bir şekilde üstten referanslı kurum dışı ve hemşehri odaklı yönetici tercihi çok başarılı olmuş gibi durmuyor çünkü göreve gelmesinden bir yıl sonra getirdiği bazı yöneticileri değiştirmek zorunda kaldı.

İstanbul’a ve sonrasında AK Parti Genel Merkezine giderek Genel Sekreteri değiştirme isteği karşılık bulmayan Mustafa Demir üstelik bir de şehir dışından yeni bir yönetici önerilmesi ile geri döndü.

İçte de üst yönetim anlamında 2-3 kutuplu ve çok başlı yapı, Genel Sekreter, Özel Kalem, Yusuf Ziya Yılmaz ve diğerleri şeklinde kutuplaşmış ve cepheleşmiş şekilde ilerliyor.

Bütün bu resmi ve gayri resmi yapılanmalar Mustafa Demir’in manevra kabiliyetini sınırlamak ve kontrol altına alabilmek için…

Bu çok kutuplu yapının kıskacında olan Mustafa Demir, Bahattin K. olayı patlak vermese ve hesaplarında şaşma olmasaydı şehri ne güzel avucunun içine alabilecekti.

Bahattin K. olayı ile ilgili olarak dosyaya sonradan ilave edilmek istenilen ve UYAP’tan dosyaya ilave edilemeyen geçmiş tarihli evraklardan bahsedildiği bir ortamda bir şekilde davaya dilekçe verdirilerek müdahil olan şikâyetçi 18 müteahhittin dilekçelerinin geri çekilmesi için yapılan baskıların akıl karıştırıcılığı davayı ilginç bir boyuta taşıdı.

Dava dosyalarındaki gizlilik kararının kalkması ve bir şekilde ulaşılamayan teknik takip dosyalarının açığa çıkmasıyla durum netleşecek.

Bahattin K.’ya verildiği söylenen ‘ikinci celsede çıkacaksın’ sözünün ise karşılık bulup bulmayacağı, işin derinliğinin ne boyutta olduğu tartışıladursun mahkeme süreçlerinde derinleşen davanın daha birçok kişinin davaya dahil olacağını gösteriyor.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AK Parti’de olup kaybedilen İlkadım ve Atakum Belediyeleri AK Parti içinde çalışarak veya çalışmayarak bir iç hesaplaşmaya döndü.

Erdoğan Tok’un karşısında aday adayı olan İl Başkanı Ersan Aksu ve Yusuf Ziya Yılmaz sonrasında Osman Genç olacakken profili düşük olduğu ve iyi bir emanetçi olduğu için Yusuf Ziya Yılmaz tarafından Genel Merkeze önerilen Zihni Şahin’in Büyükşehir Belediye Başkanı olması Samsun’daki siyasi dengeleri bozan olaylar oldu.

Yusuf Ziya Yılmaz güdümüne girmeyen Zihni Şahin’in Atakum Belediye Başkanlığına adaylığı sırasında bir grup AK Partili siyasinin hedefinde olmasına neden oldu.

Zihni Şahin’in Büyükşehir Belediye Başkan adayı olamaması ise Büyükşehir seçimlerine taraf olması ve bir şekilde o dönem bağımsız büyükşehir adayı olan Erhan Usta ekibine yardım etmesi ve Mustafa Demir’in menziline girmesine neden oldu.

İshak Taşçı’nın ise aday olamaması sonrasında Zihni Şahin’e mesafeli durması Atakum’da 850 gibi küçük bir farkla seçim kaybetmesine neden oldu. İlkadım Belediye Başkanlığında Erdoğan Tok’un karşısında aday adayı olan İl Başkanı Ersan Aksu’nun ise ‘Erdoğan Tok neden yeniden başkan adayı olmamalı’ noktasından çıktığı aday adaylığı süreci aday olmaması ve Hakan Karaduman’ın aşırı öz güvenli bir canlı yayında gaf sonrasında görevden alınmasıyla İl Başkanı olmasıyla sonuçlanmıştı.

AK Parti’de Yusuf Ziya Yılmaz, Çiğdem Karaaslan, Fuat Köktaş, Mustafa Demir, AK Parti İl Teşkilatı ve eski AK Partililer arasındaki çok kutuplu güç çekişmelerinin nerelere kadar varacağını büyük kongreden sonra görebileceğiz.

Çünkü genel ve yerel seçimlere 2-3 yıl kaldığı bu süreçte yeni pozisyonların alınması kaçınılmaz olarak görülüyor.

AK Parti teşkilatlarındaki diğer bir rahatsızlık ta Deva Partisi olayı. AK Parti İl Başkanlığında görevli olan bir yöneticinin ‘Çok değil mecliste Deva’ya 5 vekil geçsin sen o zaman gözle buraları’ şeklindeki yorumu AK Parti’de birçok yeni ve eski yöneticinin bir ayağının Deva Partisinde olduğunu gösteriyor.

Eski AK Parti milletvekili ve Samsun İl Koordinatörü olan Hasan Karal’ın Deva Partisine geçmesi sonrası etkisinde ve iletişimde olduğu birçok kişi ile görüşmesi sonucunu doğurdu.

Önceleri partide yarı yarıya yeni ve eski siyasilerin olacağı söylemleri devam eden süreçte yüzde 80 eski yüzde 20 yeni siyasetçi, son süreçte ise AK Parti’yi bölecek kişileri partiye alma söylemlerine dönüşmüştü.

Samsun’da Atakum’daki bir otelde yapılan 600’e yakın görüşmede birçok eski AK Partili yönetici ve internetten başvuran yeni yönetici adayları ile görüşülmüş hemen sonrasında ise kısa sürede erken bir seçim olmayacağı anlaşılınca teşkilatları tamamen yeni üyelerden oluşan yöneticiler ile seçime kadar olan sürecin geçireleceği gerçeği ortaya çıkmıştı.

Birçok AK Partilinin kendisine yer açmak amaçlı Deva Partisi’ne yönetici yerleştirme çabası, il başkanı olmak için yapılan başvurular ile ilgili olarak Hasan Karal’ın ‘Bu işe biraz erken başladık. Bizimle görüşenler basına görüşmedik diyor. Bu Samsun nasıl bir şehir olmuş böyle. Adamın bize başvurusu var ama gazeteye beyanat vermiş Reisçiyiz diye’ dediği kulağımıza geldi.

Recep YAZGANRecep YAZGAN