Türkiye
Giriş Tarihi : 18-10-2014 11:02   Güncelleme : 18-10-2014 11:02

Savcı Polise İzin Verseydi Bingöl Saldırısı Olmazdı

Başbakan, yeni yargı paketiyle, ‘kuvvetli şüphe’ yerine ‘makul şüphe’ ifadesinin getirilmesinin nedenini Bingöl örneğiyle anlattı: Şehit kardeşlerimiz için ihbar geliyor

Savcı Polise İzin Verseydi Bingöl Saldırısı Olmazdı
Başbakan, yeni yargı paketiyle, ‘kuvvetli şüphe’ yerine ‘makul şüphe’ ifadesinin getirilmesinin nedenini Bingöl örneğiyle anlattı: Şehit kardeşlerimiz için ihbar geliyor. Savcı ‘delil yok’ diye gözaltı izni vermiyor. Saldırı oluyor.     BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Kanal 7’de yayınlanan “İskele Sancak” programda önemli açıklamalarda bulundu. Yeni yargı paketiyle, ‘kuvvetli şüphe’ yerine ‘makul şüphe’ ifadesinin getirilmesini “Kenan Evren yasaları geliyor” diye eleştirenlere Bingöl örneğiyle cevap veren Başbakan şunları söyledi:   Bizzat inceliyorum   “Bingölde şehit edilen kardeşlerimiz için ihbar geliyor, polis savcıya gözaltı için başvuruyor. Savcı delil yok diye müsade etmiyor ve kardeşlerimiz şehit oluyor. Bizim yargı reformu ile getirdiğimiz şey şu eğer makul şüphe varsa polis istediği aracı durdurur, inceler, suç unsuru yoksa araç çeker gider. 80’li yılları görmemiş kişiler buna Kenan Evren yasaları demiştir. Bu özgürlük ve reform paketidir. Salı günü parti grubumuzda açıklayacağım.15 gündür bu konuda hata yapılmaması için ben irdeliyorum. Meselemiz suçu işlenmeden önce önleyebilmek.   Dinleme önleme amaçlı   Molotof kokteyli ve benzeri diye kanuna bir yasaklama şeklinde girecek. Silahlı bir saldırı neyse o da odur. Yüzünü de kapatıyorsan ‘ben suç işlemeye hazırım’ diyorsun. Ayrıca bu hakları istismar eden polis ceza alacak. Hiçbir özgürlük kısıtlanmayacak. Dinlemenin kapsamı genişletilmiyor, kolaylık getirilmiyor. Önleyici istihbarat şeklinde. İnsanların özel hayatları dinlenerek zaafları üzerinden şantaja asla izin vermeyiz.”    Orta Doğu’ya bütüncül baktıklarını belirten Davutoğlu Kobani ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:   Geçen yıl IŞİD’i vurduk   “Bölge, demokrasiyle istikrara kavuşulur, diyoruz. Birilerini rahatsız oluyor. Esed Şam’da otururken, IŞİD  gider,  başkası çıkar. Güvenlik boşluğu doğan bölgelerde IŞİD çıktı. Biz geçen sene Kasım ayında IŞİD mevzilerini vurduk, terör örgütü ilan ettik.   Kobani neresi bilmiyor    CHP heyeti 2013'te Esad'a gitti. Kamplara, Ceylanpınar'a gittiniz mi de şimdi vatana ihanet diyorsunuz.Biz oyunun sonunu görmek istiyoruz. Attığım her adamın nereye gittiğini görmeden o adımı atmam. Kobani'deki her bir kardeşimize sahip çıkmak bize tarihin bir emanetidir. Kılıçdaroğlu 1,5 milyon Suriyeli'nin başını okşamamış olabilir, ama biz 450 bininin eğitimiyle uğraşıyoruz. Dün bir programda Kılıçdaroğlu'nu izledim adama soruyorlar ‘Kobani nerede?’ diye "Suriye'de bir kasaba bize sınırı var, heralde çatışmalar orda devam ediyor" diye bir cevap veriyor. O kadar dünya gündeminden uzak birisi düşünün ki 8 yaşındaki torunuma bu soruyu sorsanız heralde daha detaylı bir açıklama yapar. Ama Kobani son günlerde popüler olduğu için siyasete alet etmekten çekinmiyor.”   DERSİM’İ BOMBALAYAN CHP İLE DİYARBAKIR’I YAKAN HDP AYNI   Çözüm süreci’nin  Ortadoğudaki karmaşalar içinde büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Başbakan, “90’lı yıllarda köyleri yakıp, Dersim’i bombalayan ve bunları yaparken devlet otoritesini koruduğunu sanan CHP zihniyetiyle, o güzelim Diyarbakır’ı Mardin’i Batman’ı savaş alanına çeviren HDP zihniyeti aynıdır. Bize verilen hiçbir söz yerine getirilmemiş olmasına rağmen çözüm sürecini kararlılıkla sürdürdük.   Selahattin Demirtaş, çözüm süreci haritasını biliyordu ve ona defalarca bunu nihayete erdirelim dedim. Kobani bahane edildi, tıpkı Gezi’de yapıldığı gibi. Tam bir terör alanı estirildi. Okullar yakıldı, belediyeler taşlandı, Kuran kursları yakıldı. Sonra partilerimize saldırdılar. Yasin Börü, 3 arkadaşıyla kurban eti dağıtırken 3. kattan atılıp, kafası taşla ezilerek öldürüldü. Bunun faili kim? Bu faile karşı çözüm sürecini Kürt kardeşlerimize emanet ediyoruz. Onlar soracak Yasin Börü’nün faillerini çıkarın diye? Bazı HDP’li yöneticiler tavşana kaç, tazıya tut. Niye yakıp yıkıyorsun, barışçıl eylem yap. İnsanları katledemezsiniz” dedi.   ÇÖZÜMÜ SAHİPLENEN HERKES ORTAYA ÇIKSIN   Başbakan Ahmet Davutoğlu, cuma namazını Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kıldı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kıldırdığı namazın ardından Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı Bilgilendirme Toplantısına katıldı. Toplantının ardından açıklama yapan Davutoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığımızın gerek iç barışımızın korunması, ortak değerlerin muhafaza edilmesi, Türkçe, Kürtçe ilahilerin ortak bir şekilde yapılması büyük bir katkıdır. Bunların devam etmesi lazım” dedi. Davutoğlu, yarın akil adamlarla yapacağı toplantı ve çözüm sürecine ilişkin de, “Hükümet programını okuduğum aşamada çözüm süreci ile ilgili bir kurul oluşturduk. Son çözüm süreci toplantımızda bütünüyle son yaşanan gelişmeler dahilinde konuyu ele aldık.   Çözüm süreci bizim kendi irademizle başlattığımız bir süreçtir. Kimseden izin almadan da yürüteceğimiz bir süreçtir. Yaptığımız reformlarla çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. ‘Akil Adamlar Toplantısı yapalım’ diye arkadaşlara talimat verdim. Prensip olarak aynı isimlerle görüşeceğiz. Burada da en önemli şeyi psikolojik boyut. Son eylemlerle bu psikolojiyi yıkmak istediler. Bunun için Akil İnsanlar Heyeti’ne ihtiyacımız var. Onları dinleyeceğim, bizim perspektifimizi anlatacağım. Bu sürecin sahibi olan herkesi ortaya çıkmaya davet ediyorum. İnananların çıkıp o şiddeti lanetlemesi gerekir. Bundan sonraki toplumsal çağrımız devam edecek” diye konuştu.
adminadmin