Türkiye
Giriş Tarihi : 11-05-2016 09:37   Güncelleme : 11-05-2016 09:37

Tıkanan Sistem Sorununu Açacak Anahtar Başkanlık...

Türkiye'nin artık aşması gereken çift başlı sistemden kurtuluşunun, dünyada birçok başarılı uygulaması bulunan Başkanlık modeli olduğu belirtiliyor

Tıkanan Sistem Sorununu Açacak Anahtar Başkanlık...
Türkiye'nin artık aşması gereken çift başlı sistemden kurtuluşunun, dünyada birçok başarılı uygulaması bulunan Başkanlık modeli olduğu belirtiliyor. Böylece artık koalisyon belirsizliği, baraj sorunu, yetki kargaşası olmayacak; milli birlik ve siyasi istikrar sağlanacak... Türk tipi başkanlık sistemi adlı kitabıyla, dünyadaki başkanlık ve parlamenter sistemleri inceleyen ve Türkiye'ye özgü modeller sunan  Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, temel farkın 'kriz çıkaracak faktörlerin azalması' olduğunu söylüyor. Prof. Bozlağan, başkanlık modelinde cumhurbaşkanı-başbakan şeklindeki çift başlılığın olmaması ve yargı-meclis-hükümet üçgeninde belirgin kuvvetler ayrılığı nedeniyle 'jüristokrasi darbesi' yaşanmaması veya tarafların birbirine darbe girişiminde bulunamamasının olduğunun altını çiziyor. Başkanlık sisteminde, hükümetlerin güven oyuyla düşürülmesi, partilerin yüzde 10 barajına takılması, cumhurbaşkanının meclisi feshetmesi veya 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi bir hükümet kurulamama krizi yaşanmadığına ve siyasi istikrar ve milli birliğin güçlenmesini sağladığına da dikkat çekiyor. Prof. Bozlağan, şunları söylüyor: BAŞKANLIK SİSTEMİ: BÖLMEZ, BİRLEŞTİRİR Başkanlık sistemi tartışmaları, bazı kesimler tarafından kasıtlı olarak “federal sisteme geçilerek eyaletlerin kurulacağı ve dolayısıyla üniter yapının bozulacağı” iddiaları merkeze alınarak yapılmaktadır. Şüphesiz buradaki temel amaç halkın kafasını karıştırmak ve başkanlık sistemine dair kamuoyu desteğini azaltmaktır. Oysa halkta oluşturulmaya çalışılan şüphe ve tereddütlerin arka planında “yetki” tartışması yatmaktadır. Ancak “yetki kullanımı” açısından bakıldığında, başkanlık sistemi ile federalizmin birbirinden tamamen farklı olduğu görülecektir. Her şeyden önce başkanlık sistemi bir hükümet modelidir, federalizm ise bir devlet modelidir. Hükümet modeli ile devlet modeli arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmak, en genel tabirle “elma ile armudu karıştırmak”tır. BİRİ DEVLET DİĞERİ HÜKÜMET MODELİ Bu nedenle devlet modeli ve hükümet modeli kavramları arasındaki farkın “yetki” tartışması bağlamında sistematik bir şekilde ortaya konulmasında yarar var. Devlet modeli kavramı, egemenlik yetkisinin yani yasama, yürütme ve yargı yetkisinin merkezî idare ile diğer idarî kademeler arasında dağıtımını ifade eder ve dikey yönlüdür. Burada yetkinin paylaşılması veya devredilmesi söz konusudur. Sözgelimi bir ülkede federal devlet modeli benimsenmiş ise yasama, yürütme ve yargı erkleri merkezî idare ile eyaletler arasında paylaşılır. Dolayısıyla eyaletlerin, kendi sınırları içinde kısmî egemenliğinden söz edilebilir. Ancak federal devletin eyaletlere üstünlüğü esastır. Eğer bir ülkede üniter devlet modeli benimsenmiş ise merkezî idare, yürütme yetkisinin bir bölümünü (yerel hizmetleri ilgilendiren kısmını) yerel yönetimlere kısmen veya tamamen devreder. Merkezî idare, gerekli görmesi hâlinde bu yetkileri kısmen veya tamamen geri alabilir, dolayısıyla da merkezî idarenin üstünlüğü esastır. Ancak, günümüzün demokrasi anlayışı dolayısıyla, yerel yönetimlere devredilen yetkilerin geri alınması, istisnaî şartlar dışında, tercih edilmemektedir. Federal devlet modelinde merkezî idare ile eyaletler arasında yetki paylaşımı söz konusu iken, üniter devlet modelinde merkezî idareden yerel yönetimlere yetki devri söz konusudur. Üniter devletlerde ne yetki paylaşımından ne de yerel yönetimlerin egemenliğinden söz edilemez. Hükümet modeli kavramı ise bir ülkede devletin temel erklerini oluşturan yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki yetki dağılımını ifade eder ve yatay yönlüdür. Diğer bir ifade ile parlamentonun, hükümetin ve yüksek mahkemenin yetkileri, üyelerinin seçilmesi, teşkilat yapıları ve birbirleri ile ilişkileri hükümet modelinin konusudur. YASAMA, YÜRÜTME, YARGI BİRBİRİNE ÜSTÜN DEĞİL Devlet modelinde idareler arası yetki paylaşımı veya yetki devri söz konusu iken, hükümet modelinde devlet organları arasında yetki dağılımı söz konusudur ve olağanüstü veya istisnaî haller dışında yetki paylaşımı veya yetki devri mümkün değildir. Bu durum, “kuvvetler ayrılığı” ilkesinden kaynaklanır. Yasama, yürütme ve yargı organları birbirlerine eşit olup, bunlardan herhangi biri diğerlerinden “üstün” değildir. Ayrıca, devlet modeli kavramı merkezî idarenin diğer idarî kademeleri doğrudan denetleme yetkisini de içerir. Örneğin merkezî idare, üniter devletlerde yerel yönetimleri, federal devletlerde ise eyaletleri tek taraflı olarak denetler. Merkez-yerel veya merkez-eyalet ilişkilerinde merkezin ağırlığı ve gücü kendini hissettirir. Dolayısıyla kontrol-denge sisteminden söz edilemez. Yerel yönetimler veya eyaletler, kendilerine mevzuatla verilen yetkileri ve hakları ancak yargı yolu ile savunabilirler. Hükümet modeli kavramı ise yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirlerini karşılıklı olarak denetleme ve dengelemesini içerir. Dolayısıyla kontrol-denge sistemi söz konusudur. Yasama kudreti münhasıran parlamentoya, yasaları uygulama yetkisi hükümete, yasaları yorumlama ve gerektiğinde hüküm tesis etme yetkisi ise yargıya bırakılmıştır. Görüldüğü gibi, bir hükümet modeli olan başkanlık sistemi ile bir devlet modeli olan federalizm arasında sebep-sonuç ilişkisinin kurulması, bilimsel açıdan mantıklı değildir. ALMANYA ÜNİTER AMA FEDARATİF Uygulamaya bakıldığında ise, federal devlet modellerinin başkanlık sistemine sahip 59 ülkeden yalnızca 15 tanesinde, parlamenter sisteme sahip 76 ülkeden ise 28 tanesinde uygulandığı görülmektedir. Diğer bir ifade ile başkanlık sistemini tercih eden ülkelerin %25’inde, parlamenter sistemi tercih eden ülkelerin ise %37’sinde federalizm ve türevleri uygulanmaktadır. Bu durum, federalizmin başkanlık sisteminden daha çok parlamenter sistemi tercih eden ülkelerde görüldüğünü ortaya koymaktadır. Türkiye, federalizmin hiçbir türünü benimsemeden, mevcut yerel yönetim sisteminde en küçük bir değişiklik bile yapmadan, üniter yapısını aynen koruyarak başkanlık sistemine geçebilir. Selim Efe ERDEM - STAR
adminadmin