Haziran 2023’te başlayan ekonomik politika değişiklikleri sonrası işletmeler, kazançlarının büyük bölümünü finansman giderlerine harcamak zorunda kalıyor. Bu durum, yalnızca şirket kârlılıklarını değil, devletin vergi gelirlerini de olumsuz etkiliyor.
Sanayici Zor Durumda
Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı, Kahramanmaraş depremleri ve seçim süreçlerini yüzde 8,5 faiz ve yüzde 38 enflasyon oranlarıyla geride bırakan Türkiye, Haziran 2023 sonrası uygulanan sıkı para politikasıyla ekonomik daralmaya girdi. Yüksek faiz, sanayiciyi mal varlıklarını satarak ayakta kalmaya zorlarken, işletmeler sermayelerini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.
Vergi Gelirlerinde Düşüş
2024 yılında merkezi bütçe gelirleri yüzde 66,5 artarak 8,67 trilyon liraya ulaşırken, giderler yüzde 63,6 artışla 10,77 trilyon liraya çıktı. Ancak kurumlar vergisindeki artış yalnızca yüzde 13 ile sınırlı kaldı. Bu durum, işletmelerin yüksek faiz yükü nedeniyle kârlılıklarının eridiğini ve vergi gelirlerinin azaldığını gösteriyor.
İhracat ve Üretimde Gerileme
İSO 500 raporuna göre, 2023 yılında üretimden satışlar yüzde 42,1 artışla 6,37 trilyon liraya yükseldi. Ancak bu artış enflasyonun gerisinde kalarak reel anlamda yüzde 13,8’lik bir düşüşe işaret ediyor. Sanayi ihracatında da yüzde 2’lik bir gerileme yaşandı.
Sanayicinin Kârı Faize Gidiyor
2023’te İSO 500’ün finansman giderleri yüzde 92,5 artarak 533 milyar liraya ulaştı. Şirketler, kârlarının yüzde 57’sini faiz ödemelerine harcadı. Ayrıca zarar eden kuruluş sayısı 2022’de 58 iken, 2023’te 96’ya yükseldi. Bu artış, 2018’den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Ekonomiye Etkileri
Yüksek faiz politikası yalnızca sanayiciyi değil, devlet bütçesini de etkiliyor. Düşen vergi gelirleri, artan bütçe açığı ve daralan ihracat Türkiye’nin ekonomik dengesini tehdit ediyor. Uzmanlar, sanayicinin üzerindeki faiz yükünün hafifletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Kaynak: YeniŞafak