Fikir
Giriş Tarihi : 26-08-2022 14:54   Güncelleme : 26-08-2022 14:54

TÜSİAD iktidarın ekonomik hedeflerini gerçekleştirmesindeki engellerden birisidir!

Başkanlık sistemi, laiklik, İsveç ve Finlandiya’ya NATO vetosu, İstanbul Sözleşmesi, Gezi Parkı kalkışması, internet düzenlemesi, imam hatip okulları, askeri operasyonlar, İstanbul yerel seçiminin tekrarlanması, pandemi önlemleri gibi kendi alanıyla ilgisiz birçok konuda iktidara ahkam kesen TÜSİAD, ABD’den gelen “Rusya ile ticareti durdurun” şeklindeki küstah mektuba ilişkin günlerdir tek kelime edemiyor.

TÜSİAD iktidarın ekonomik hedeflerini gerçekleştirmesindeki engellerden birisidir!

Amerika merkezli Siyonist sermayeli küresel şirketlerinin fasonculuğunu yaparak Türkiye’de oligarklaşan TÜSİAD’çı işadamları, ABD’den gelen “Rusya ile ticareti durdurun” şeklindeki küstah mektuba günlerdir itiraz sesi yükseltemiyor.

Kabadayılıkları sadece Türkiye'ye

Türkiye’de yıllardır siyasi mekanizma üzerinde baskı oluşturan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 20 yıldır AK Parti iktidarına karşı sert muhalefetiyle biliniyor. TÜSİAD’çı patronlar, AK Parti iktidarının devreye soktuğu “faiz, rant ve sıcak parayla” değil “üretim, yatırım ve istihdamla” büyümeyi esas alan “Türkiye Ekonomi Modeli”ne de yıkıcı muhalefet yürütüyor. “Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” diyerek iktidarı faiz, rant ve talan düzenine davet eden TÜSİAD, bugüne kadar ilgili ilgisiz her hususta kamuoyuna beyanlarda bulunmasıyla biliniyor.

Türkiye “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği” konusunda “Teröre desteği bırakın” talebine karşı Avrupa’nın yanında olan, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali sebebiyle iktidarı eleştiren, imam hatip okullarının vasfının değiştirilerek kapatılmasını savunan, İstanbul yerel seçimlerinin YSK kararıyla tekrar edilmesi üzerine iktidarı suçlayan, Gezi Parkı kalkışmasına destek veren, Twitter’a geçici erişim kısıtlaması getirilmesiyle ilgili bile hükümete itiraz açıklaması yapan TÜSİAD, söz konusu ABD olunca bambaşka bir role büründü.

Bakanlıklara pasladılar

ABD Hazine Bakanlığı’nın TÜSİAD’a yönelik “Rus işadamlarıyla iş yapanların da ambargo kapsamına alınacağına” dair mektubu, patronlar kulübünü derin sessizliğe bürüdü. ABD’nin liberal/serbest piyasa ekonomisine aykırı mektubuna karşı TÜSİAD, hiçbir tepki beyanında bulunamadı. Mektubu doğrulayan TÜSİAD’çı işadamları, yaptıkları açıklamada mektubun içeriğine yer vermeyip, “Dışişleri, Maliye ve Hazine ile Ticaret Bakanlığına gönderdiklerini” duyurdu. Yazarlar TÜSİAD’ın Türkiye’ye kabadayı, ABD’ye ürkek tutumunu Akit’e değerlendirdi.

 

Yazgan: ABD'ye 'Sanane bizim ticaretimizden' diyemediler

Gazeteci Yazar Recep Yazgan, “Esas tepkiyi Amerika’ya veya mektubu kim gönderirse o birime yapması gerekirken, yine iktidar karşıtı bir tepki oluşması için ‘tepkisizliği’ tercih ettiler” dedi. Yazgan, “TÜSİAD’ın Amerika’ya karşı tepkisiz kalması iktidarın ekonomik politikalarına karşı bir tepkidir. Dünya üzerinde madem bir serbest piyasa ve serbest ekonomi var, TÜSİAD burada ‘sen benim ticaretime ne karışıyorsun ki, sana ne’ demeliydi. Ya da ‘Madem ticaretime karışıyorsun, bunu neden bana bildiriyorsun, benim bir devletim var ona bildir, devletim de sana gereken cevabı versin’ karşılığını vermeliydi” dedi.

 

TÜSİAD’ın hâlâ Türkiye ekonomisinin sermaye gücü bakımından en büyük işadamları derneği olduğunu hatırlatan Yazgan, “Ancak TÜSİAD şu anda AK Parti iktidarının ekonomik olarak hedeflerini gerçekleştirmesindeki en büyük engellerden birisidir. Çünkü TÜSİAD, milli ekonomiyi desteklemiyor. TÜSİAD üyelerinin para kazanma sistemi faize ve yurt dışından getirilen parçaları montaj olarak Türkiye’de birleştirmelerine dayanıyor. TÜSİAD bu zamana kadar bir ağır sanayi yatırım yapmış mı ya da savunma sanayine yatırım yapmış mı? Yıllar boyunca Türkiye’nin enerjisini ve ekonomisini heba ettiler. Bunların derdi Türkiye’nin geleceği, Türkiye’nin varlığı, Türkiye’nin sermayesi falan değil” ifadelerini kullandı.

 

Yücel: Ya cesur olun ya da isminizden 'Türk'ü çıkarın

Gazeteci Yazar Mustafa İlker Yücel, “Türkiye’den kazanç sağlayan, Türkiye topraklarında kârını alan, Türk emekçisinin alın teri ile büyüyen bir sermaye grubu, ABD’nin Türkiye’deki sözcüsü olamaz. Eğer bu topraklardan kazanç sağlıyorsanız, milli ekonominin neresinde olduğunuzu herkes sorar. TÜSİAD evvela başındaki Türk’ü savunacak. ‘Amerikan Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’ değil ki. Amerika’daki bir yönetici, Türkiye’deki bir kuruma talimat veriyor ‘Şunlarla ticaret yapamayacaksın’ diye. Eğer TÜSİAD bu talimata boyun eğiyorsa başındaki ‘Türk’ü değiştirsin, ‘Amerika’ yapsın. Amerikan Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’ yapsın, niye Türk ismini kullanıyorlar? TÜSİAD milli ekonominin eğer içindeyse Türkiye’nin, insanlarımızın menfaatine ve sanayicinin çıkarlarına uygun tavır almak durumundadır” şeklinde konuştu.

 

Yok olup giderler

TÜSİAD’ın korktarak mektubu devlete pasladığını belirten Yücel, şunları söyledi: “Zaten Türk ekonomisinin dolar tahakkümünden kurtulmak için yaptıkları, daha doğrusu yapmadıkları katkıyı da biliyoruz. Paradan para kazanmak, dolar üzerinden para kazanmak, vurgun yapmak, buralarda da bazı sıkıntıları var. Türkiye’nin kanını emen ekonomik sistemin yerine; üreten, Türk emekçisinin, sanayicisinin, esnafının, milletinin hep birlikte kazandığı bir ekonomik sisteme TÜSiAD da katkı vermek zorunda. Yoksa yok olup gidecek bunlar önümüzdeki süreçte.”

 

Bülent Turan: TÜSİAD artık karar vermeli

 

ÇINAR DEMİR  ANKARA

 

Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “ABD’nin yaptığı büyük devlet geleneğine yakışmayan bir tavır. Bu tür konuların muhatabı hükümetlerdir, devletlerdir. Kimse şirketleri tehdit edemez. Türkiye, uluslararası hukuka uygun davranan, bağımsız bir ülke. Kime yaptırım uygulanıp uygulanmayacağına, kiminle ticari ilişkiler yapılıp yapılmayacağına kendisi karar verir. Ancak bununla birlikte bu mektubun TÜSİAD’a gönderilmesi de manidar. Her fırsatta ön yargılı bir şekilde eleştirilerini sıralayan TÜSİAD’ın tepkisi kamuoyunu bilgilendirmekle sınırlı kalmış. Açıklama da basına yansıdıktan sonra yapılmış. TÜSİAD, şu anki durduğu yerde mi kalacak, bu toprakların değeriyle mi hareket edecek artık karar vermeli” şeklinde tepki gösterdi.

 

ABD’nin uyarısı hadsizliktir!

Yaşanan skandala “Türkiye’nin bir kuruluşuna, Türk firmalarına hiç kimse uyarı yapamaz” ifadeleriyle tepki gösteren AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ise şunları söyledi: “Türkiye’nin uluslararası arenadaki çözüm üreten duruşu, tahıl koridorundaki başarısı, Ortadoğu’daki yapıcı yaklaşımı ve artık ‘vazgeçilmez’ bir aktör olması birilerini rahatsız etmiş. Bu uyarı mektubu Türkiye’nin siyasi ve ekonomik özgürlüğünü hedef almaktadır. TÜSİAD’ın böyle ciddi bir saldırıyı kamuoyu ile daha önce paylaşmasını ve bunu bir egemenlik ihlali gibi görmesini beklerdik.”

 

TÜSİAD'dan, skandal mektuplu talimat olayına ilişkin yapılan tek açıklama şöyle: “24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını takip eden günlerde ABD ve AB başta olmak üzere 30'dan fazla ülke Rusya'ya yönelik yaptırım kararları almıştır. Bugün çeşitli basın organlarında yer aldığı üzere, ABD Hazine Bakanı Yardımcısı Adewale Adeyemo'nun, Rusya'ya yönelik yaptırımlar kapsamında, yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşlar ile kurulabilecek ilişkilerin Türkiye'de faaliyet gösteren şirketlere de yaptırım riski olarak yansıyabileceğine yönelik mektubu TÜSİAD'a da iletilmiştir. İlgili mektup, TÜSİAD tarafından, Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı ile paylaşılmıştır. Kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Kaynak YeniAkit - Faruk ARSLAN

Recep YAZGANRecep YAZGAN