İki zaman mefhumu da birbirinden çok farklı seyreden birer olgu olduğunu da unutamayız. Kader konusunu anlamlandırabilmek adına bu konuya ehemmiyetle eğilmede fayda vardır.
Bizim için bu gizemli bir konudur.
Bizler; dünya denilen mekâna mahpus, güneş denilen zamana bağlı ve akıl denen bir nimet ile düşünebilen nakıs bir varlık iken ahiretteki zamanın cereyan etme şeklini bilebilmemiz pek mümkün olmayabilir. Aklımız da bunun için tam teşekküllü ve gelişmiş değil. Biraz önce zikrettiğimiz gibi ellerimiz konuşmaya meyilli yaratılmış değil. Zaman geldiğinde ve mekân değiştiğinde nasıl ki ellerimiz konuşacak, ayaklarımız şahitlik edecek ise yaptıklarımıza; aklımız da bu konuyu kavramaya meyilli hale getirilecektir o zaman.