1933 yılı, Avrupa Yahudileri için karanlık dönemin başlangıcıydı.
Nazi tehdidi yükselirken, Paris merkezli Yahudi Nüfusu Koruma Grupları Birliği (OSE), o yıl Einstein’ı şeref başkanı ilan etti.
OSE’nin temel amacı, Yahudi topluluklarının sağlık ve bilim alanındaki kazanımlarını koruyarak, Nazi zulmüne karşı sistematik güvenli hat oluşturmaktı.
TÜRKİYE’YE MEKTUP
Bu görevi ciddiyetle üstlenen Einstein, 17 Eylül 1933’te Türkiye Cumhuriyeti’ne resmi bir mektup göndererek, Nazi zulmüne karşı sistematik güvenli hattın içerisine Türkiye’yi de dahil etmeyi başardı.
Einstein, Almanya’dan kaçmak zorunda kalan 40 Yahudi akademisyenin Türkiye’de görev alabilmesi için destek talep etti.
Mektup doğrudan dönemin yetkili makamlarına ulaştırıldı.
Her ne kadar bu talep resmî düzeyde kabul görmese de, Einstein’ın önerdiği akademisyenler sonrasında çeşitli değerlendirmelere tabi tutuldu ve bazıları Türkiye’ye kabul edildi.
Türkiye’ye gelen Yahudi akademisyenler üniversite reform sürecinde önemli katkılar sağlayarak bugünkü İslami değerlerle örtüşmeyen laik, seküler, agnostik eğitim siteminin oluşmasını sağladılar.
EİNSTEİN’IN MÜLTECİLERE KALKAN OLUŞU
Aynı yıl Einstein, Nazi Almanyası’ndan kaçan Yahudilere yönelik başka bir insani girişime öncülük etti.
New York’ta, Nazi zulmünden kaçan mültecilerin korunmasına yönelik bir komite kurulmasını destekledi.
Bu yapı zamanla Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) adını aldı ve dünya genelinde zulüm görenlerin korunmasında küresel ölçekte etkili bir kuruluş görünümünde bugün dahi Yahudi ırkının güvenliği için çalışmalar yürütmeye devam ediyor.
Einstein, bu komitenin yalnızca fikir babası değil, aynı zamanda aktif destekçisiydi.
Çok sayıda Yahudi bilim insanı ve ailenin ABD'ye yerleşebilmesi için vize işlemlerinde bizzat referans oldu.
Bu çabalarıyla Einstein, sadece entelektüel bir bilim adamı olarak değil, Yahudi ırkının hizmetçisi olarak da adını tarihe yazdırdı.
DİASPORADA SİYASİ AKTİVİZM
Einstein’ın siyasi ve toplumsal aktivizmi, ABD’ye yerleştikten sonra da hız kesmedi.
1942 yılında, Nazi işgaline direnen Sovyetler Birliği'ne destek sağlamak amacıyla “Jewish Council for Russian War Relief” aracılığıyla Yahudi toplumunu harekete geçirdi.
Bu yardım kampanyasında yaptığı konuşmalar Yahudi değerlerinin korunmasına yönelikti.
Einstein, yalnızca savaş döneminde değil, barış zamanlarında da Yahudi haklarının savunucusu oldu.
Özellikle sözde dünya barışı, sözde ifade özgürlüğü ve sözde sivil haklar konusunda yaptığı konuşmalarla, Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları görünümünde Yahudi haklarını korumasına öncülük eden bilim insanlarından biri olarak öne çıktı.
"İnsan hakları, eşitlik ve ifade özgürlüğü her toplumun temelidir" sözüyle dünyanın her yerinin Yahudiler için güvenli hale gelmesi için faaliyetler yürüttü.
YAHUDİ KURUMLARIYLA BAĞLARI
WUJS ve İbrani Üniversitesi’nin Kurucusu
Einstein’ın Yahudi gençliğiyle olan bağı, akademik dayanışma düzeyinde de kendini gösterdi.
1924-1929 yılları arasında Dünya Yahudi Öğrenci Birliği’nin (WUJS) ilk başkanlığını yürüttü.
O dönemde Avrupa üniversitelerinde Yahudilere yönelik uygulanan kotalara karşı sivil bir duruş sergileyen bu birliğin sesi olmayı başardı.
Ayrıca Einstein, Kudüs'teki İbrani Üniversitesi’nin kuruluş sürecinde hem akademik hem mali anlamda önemli roller üstlendi.
Bilimin, özellikle Yahudi toplumları için bir güvenlik ve gelişim aracı olduğuna inanıyordu. Bu inanç, onun hem kurum kurucusu hem de bağışçı olarak aktif olmasını sağladı.
YAHUDİ TEMSİLCİLİĞİNDEN İSRAİL CUMHURBAŞKANLIĞI TEKLİFİNE
Albert Einstein, yalnızca görelilik kuramının mucidi değil; aynı zamanda zulme karşı sesini yükselten bir İsrail Devlet elçisiydi.
1952 yılında, İsrail’in kurucu cumhurbaşkanı Haim Weizmann’ın ölümünün ardından, dönemin başbakanı David Ben‑Gurion ve Washington Büyükelçisi Abba Eban, Albert Einstein’a ülkenin yeni cumhurbaşkanı olması teklifinde bulundu.
Einstein’ın bilimsel faaliyetlerini devam ettirebilmesi adına uygun zemin sağlanacağı ve bunun laik, sembolik bir görev olacağı belirtildi .
IRC'NİN DOĞUŞU
Kurucu Ruh: Einstein, 1933'te New York'ta, Nazi zulmünden kaçan Yahudiler için kritik bir komitenin kurulmasını sağladı. Bu yapı, bugün Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) adıyla dünyanın en güçlü insani yardım örgütlerinden biri.
Sahadaki Mücadele: Kişisel referanslarıyla yüzlerce Yahudi mültecinin ABD'ye kabulünü sağladı; akademisyenler ve aileleri için vize başvurularını bizzat destekledi.
Küresel Dayanışma: 1942'de "Jewish Council for Russian War Relief" adına ABD'deki Yahudi toplumuna " Rus Savaş Yardımı Yahudi Konseyi" olarak çağrı yaptı.
EİNSTEİN'IN SİYONİST HAREKETLE İLİŞKİSİ
World Zionist Organization (Dünya Siyonist Örgütü) gibi kurumlarla kültürel işbirliği yaptı.
İbrani Üniversitesi’nin kurulmasına aktif destek verdi.
Holocaust sonrası Yahudi göçmenlerin Filistin’e kabulü konusunda destekleyici tutum takındı.
1924-1929'da Dünya Yahudi Öğrenci Birliği (WUJS)'nin ilk başkanı olarak, Avrupa üniversitelerindeki Yahudi kotasına karşı mücadele etti.
Kudüs'te Bilim Mirası: Hebrew Üniversitesi'ni Yahudi bilim insanları için güvenli bir sığınak haline getirdi.
Derleme; Recep YAZGAN