Doğubayezıd Hâni

Mehmet Nuri BİNGÖL

22-01-2020 14:14

“Doğu Anadolu” denince aklıma gelen iki isim: Ahmed-i Hânî ve Bediüzzaman Said Nursi. Birincisinin türbesini görmek nasip oldu, ikincisinin de mezarının neden kayıp olduğunun izahı. (Nur Üstad kitabımda...)

 

Ahmed-i Hânî Hazretlerinin türbesi – malum- Doğubayezıd’da. İlk ve yegâne ziyaretimde türbesinin hali içler acısıydı. Yol arkadaşıma şöyle dediğimi hatırlıyorum.

 

“ Böyle bir zâta bu yapılır mı?..”

 

Ağzımda gayr-ı ihtiyari çıkan bu cümle, gerçi hakikatı ifade etmiyordu; “ ebedî alemin mukaddimesi” olan “berzah seyahatı”na çıkanlar için dünyadaki “kalıntı” mânasındaki mezar yerinin bir ehemmiyeti yoktu. Risaleler’den, bu yerin “denizin dibi” bile olsa mü’min için fark ettirici bir hal olmadığını öğrenmiştim. Fakat “hiss-i zahiri” denen sathi bakışım yine de incinmişti.

 

Muhatabımın buna cevap vermemesinden bu mânaları onun da düşündüğünü anladım. O sıralar, bana Üstad’la Ahmed-i Hani Hazretlerinin mânevi irtibatını anlatmakla meşguldü.

 

– Üstad’ın Resulullah (asm)den ilim talebinde bulunduğu rüyası bilinir. Bu  rüya üzerine ilim tahsiline kaldığı yerden devam etmek ister. Doğubayezıd’a gelir. Burada gündüzleri Şeyh Muhammed Celali’den ders alırken, geceleri ünlü Kürt Alim ve Edibi Ahmed-i Hânî’nin (Rahmetullahi Aleyh) gündüz bile havf ile girilen Kubbe-i Saadetine kapanır, gece de orda kalırdı. Buna binaen halk arasında Üstad  için Ahmed-i Hâni hazretlerinin feyzine mahzar olmuştur deniliyordu.

 

Sadece o zatın mı feyzine ayna olmuştu Üstad? Hepsine birden  “ Üstadlarımdan…” buyurduğu Abdulkadir Geylani, Mevlâna Celaleddin-i Rumi, İmam-ı Rabbâni, İmam-ı Gazâli…

 

Hatırlayınca yine tebessüm isteğiyle doldum. İskele Çarşısı’nda bir terzi dükkanındayım. Yeni gelen gencin telaşlı ve ırkçılık kokan sözlerine karşı, övündüğü Kürd ırkının Ahmad-i Hânî Hazretleri gibi ne İslam Âlimleri, Selahaddin-i Eyyubiler gibi ne İslam kahramanları çıkardığını söyleyince gencin açılan gözlerine karşı sadece tebessüm ettim.

 

-Ne diyorsun Hoca’m. Bize bunları hiç anlatmadılar. Demirci Kava varmış, şu varmış, bu varmış. Hem bizim İslam’la bir alakamız da yokmuş.

 

Bu şekilde hususi cahil bırakmaların sadece çok azınlık bir gruba ait olduğunu izahla iktifa etmiştim yalnız, çok uzun izaha konjoktür müsait değildi o gün. Keşke o gençle bugün tekrar görüşebilseydim diye hayıflandığım çok olur.

 

Halbuki sadece bir tek âlim ve şair  olan Ahmed-i Hânî Hazretlerinin hayatı, Üstad Bediüzzaman (RA)’ın tabiriyle , “ Dörtbuçuk asırdan beri vahdet-i İslamiye ( İslam Birliği)nin fedakar ve cesur hadim ve tarafdarı olarak yaşamış  ve dinî an’anesine sadakati gaye-i hayat bilmiş ( hayat gayesi kabul etmiş) olan Kürdler”i ( Makaleler, Asar-ı Bedi’iyye)  anlamak için ne büyük aynadır; bir endam aynası…

 

1651’de doğmuş, 1707’de vefat etmiştir. Mem ü Zin adlı meşhur eserin yazarıdır. Kürtlerin ünlü şair ve mutasavvıfıdır, din alimidir.. Eserlerini manzum şekilde kaleme almıştır. Eserlerinde, devrin sıkıntılarını ve sahipsizliklerini dile getirmiştir. Risale-i Nurda, “Kürtlerin edib dahîlerinden Molla Ahmed Hani” (Tarihçe-i Hayat, s. 32) şeklinde kendisinden söz edilmektedir.

 

Hânî, yörenin önemli müsbet ve dini ilimler merkezlerinden olan Cizre’de bulunduğu sıralarda meşhur eseri Mem ü Zin’i kaleme aldı. Kürtçe olarak kaleme aldığı eserlerinde dini konulara ağırlık verdi. Uluhiyet ve varlık konularını işledi. Ahlak, sosyal ve kültürel konularla ilgili görüşlerini şiirleriyle dile getirdi. Sünni akidesine bağlı olup, bu çerçevede kainatın yaratılışı, insanlara yüklenmiş bulunan vazifelerin üzerinde durdu.

 

Hânî, veli zat olarak kabul görüp, Şeyh Ahmed-i Hânî olarak ün yaptı. Tasavvufta önemli bir mertebeye sahip olup, sadece İlahi aşkla ve günahlardan sakınılarak tam mânasıyla güzel vasıflara sahip olunabileceğini belirtti. Şiirlerinde işlediği tema ve vurguladığı konulardan dolayı  Mevlana ve Molla Caminin etkisinde kaldığı ileri sürülmektedir.

 

Tasavvufla olduğu kadar insanların problemleriyle de ilgilendi ve onlarla içiçe yaşadı. Toplumda yaşanan sıkıntılar ve halkın sahipsizliğinden yakındı. Bu sıkıntılardan kurtulmanın yolu olarak; içtimai  dayanışma, bilgilenme ve yardımlaşmayı teklif etti. Kendi üzerine düşeni yapmak için gayret sarf etti. İlim ve hikmetin maddiyattan önce gelmesi gerektiğini vurgulayarak, insanların bundaki zaafına dikkat çekti.

 

Doğubeyazıtta bulunduğu sıralarda Şii alimlerle ilmi münazaralara girdi. Şia alimleri Sünni alimleri dini konularda mağlup edip, Şiiliği yaymak maksadıyla İran’dan Doğu Anadoluya gelmişlerdi. İşe Doğubeyazıttan başladıkları için Ahmed Hânî ile ilmi sohbete başladılar. Ehl-i Sünnet mezhebinin hak ve doğru olduğunu, kendilerinin yanlış ve batıl inançlara sahip olduklarını görerek mağlup oldular. Bunun üzerine umduklarını bulamayarak İrana geri döndüler.

 

Halk arasında veli zat olarak kabul edilen Hânî, bir çok kişinin kurtuluşuna vesile oldu. Onun nasihatleri ile bir çok kişi kötü alışkanlıklarından ve yanlış yoldan döndüler Risale-i Nurda kendisi için; edip dahilerden Molla Ahmed (Tarihçe-i Hayat, s. 32), Şeyh Ahmed (Münazarat, s. 105), meşhur Şeyh Ahmed (Kastamonu Lahikası, s. 186) ifadeleri kullanılmıştır. Abdulkadir Badıllı tarafından kaleme alınan “Bediüzzaman Said-i Nursi: Mufassal Tarihçe-i Hayatı” adlı eserde Hânî; “edip, şair, hamiyet-perver, Resulullaha aşık bir zat” (I. Cilt, s. 94) olarak tanıtılmaktadır.

 

Hânî, ömrünün son yıllarını Doğubeyazıtta geçirdi ve 1707 yılında burada vefat etti. Halen ziyaretgah olarak kullanılan türbesi İshak Paşa Sarayının yakınında bulunmaktadır. Bediüzzamanın çocukluk devresi anlatılırken Hânî ve türbesi ile ilgili olarak ilginç bilgiler aktarılmaktadır. Bediüzzaman Hazretleri 14-15 yaşlarında iken ,bir ara Doğubeyazıta giderek bir süre orada kaldı. Gündüzleri medresede kalır, gecelerini ise Haninin türbesinde geçirirdi. Gündüzleri bile girilmeye korkulan türbede gecelerini geçirmesi, halkın dikkatinden kaçmadı. Bundan dolayı halk arasında Bediüzzaman için, “Ahmed Hani Hazretlerinin feyzine mazhar olmuştur” denmeye başlandı. (Tarihçe-i Hayat, s. 32)

 

En meşhur eseri Mem ü Zin’in dışında kaleme aldığı eserlerine dikkatli bakış bile, onun ilim seviyesini aşikar edecektir.

 

Çarkoşe; aşk, ayrılık ve kavuşma temaları dört ayrı dilde kaleme alınmıştır. Rubailerden oluşan eserin her bir mısrası Arapça, Türkçe, Kürtçe ve Farsça olarak ayrı ayrı yazılmıştır.

 

Nûbahârâ Pıçûkân; Arapça-Kürtçe manzum sözlüktür. Giriş kısmında Kuran-ı Kerimi bitiren çocuklara yönelik olarak sarf ve nahiv konularına yer verilmektedir. Eser on üç bölüm olarak kaleme alınmıştır. Bu eserin muhtelif zaman ve yerlerde basıldığı gibi şerhi de yapılmıştır.

 

Akidâ İmânı; iman esaslarını tamamen Sünni görüş çerçevesinde ele almaktadır. Eser seksen beyitten oluşmaktadır. Cenab-ı Hakkın sıfatları, dua, nübüvvet, tevhid, şefaat, kıyamet ve ahiret gibi konular işlenmiştir.

 

Sözü edilen eserler dışında Akîdâ İslâmı, Yûsuf u Zeliha adlı eserlerin de kendisi tarafından kaleme alındığı iddia edilmektedir. Ancak, söz konusu eserlerin kendisine ait olup olmadığı konusu henüz kesinlik kazanmamıştır.

 

“Ehl-i Sünnet Ve Cemaat olan ehl-i hak” ( Lemalar, 23)  ifadesinden de anlaşıldığı gibi, Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin  “ehl-i hak” tâbirini sadece “ ehl-i sünnet”e  münhasır kılmasında, “feyzine erdiği” söylenen Ahmed-i Hânî gibi alimlerin eserlerinin büyük payı bulunduğu anlaşılıyor.

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... 01-01-1970 03:00 Size Mi Kaldı?.. 01-01-1970 03:00 Fedâkârlık, İsar Farkı 01-01-1970 03:00 Bid'akârlık ve Bahaneler 01-01-1970 03:00 Adını Ne Koyarsan 01-01-1970 03:00 Tevhid Meşalesi- 1 01-01-1970 03:00 Wagner- çeçen ittifakı mı? 01-01-1970 03:00 "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 01-01-1970 03:00 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı 01-01-1970 03:00 Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası 01-01-1970 03:00 D ö n g ü 01-01-1970 03:00 Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! 01-01-1970 03:00 Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! 01-01-1970 03:00 Zafer Sabırdadır ve Ağustos 01-01-1970 03:00 En Büyük Burhan Mucizeler-1 01-01-1970 03:00 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı 01-01-1970 03:00 Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! 01-01-1970 03:00 HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... 01-01-1970 03:00 Dünya, Dünya Dedikleri 01-01-1970 03:00 Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! 01-01-1970 03:00 Ehli Sünnet Cemaati İtikadı 01-01-1970 03:00 Şerrin Harcını Karmak 01-01-1970 03:00 Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! 01-01-1970 03:00 Kafkaslara Konan Kartal 01-01-1970 03:00 Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık 01-01-1970 03:00 Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması 01-01-1970 03:00 Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 01-01-1970 03:00 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri 01-01-1970 03:00 Gönlü İhya Seferberliği 01-01-1970 03:00 Fetö'nün B Planı 01-01-1970 03:00 Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! 01-01-1970 03:00 Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır 01-01-1970 03:00 Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! 01-01-1970 03:00 Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe 01-01-1970 03:00 Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir 01-01-1970 03:00 Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz 01-01-1970 03:00 Tiftiklenen Mazim 01-01-1970 03:00 Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı 01-01-1970 03:00 Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi 01-01-1970 03:00 Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! 01-01-1970 03:00 Hain içerden olunca! 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! 01-01-1970 03:00 Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar 01-01-1970 03:00 Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki 01-01-1970 03:00 İkiyüzlülüğün Alfabesi 01-01-1970 03:00 Bir Asimetrik Savaş Çeşidi 01-01-1970 03:00 Bir Asimetrik Savaş Çeşidi 01-01-1970 03:00 Aman Aman Aman, Teyakkuz! 01-01-1970 03:00 Zillet İttifakı Adayına Sorular! 01-01-1970 03:00 İmanları Diritme Hareketi İçin... 01-01-1970 03:00 İlimden İlhama 01-01-1970 03:00 Esintiler 01-01-1970 03:00 Gönlü İhya Seferberliği 01-01-1970 03:00 Olacağı Beklemek 01-01-1970 03:00 İman Ve Amel 01-01-1970 03:00 Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! 01-01-1970 03:00 Ramazanda bir tefekkür! 01-01-1970 03:00 Metnin Anahtar Kelimesi 01-01-1970 03:00 Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 01-01-1970 03:00 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi 01-01-1970 03:00 İhlas, “Îsar” Münasebeti 01-01-1970 03:00 Eski Değil, Eskimez Said 01-01-1970 03:00 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı 01-01-1970 03:00 Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! 01-01-1970 03:00 Alma Mazlumun Ahını... 01-01-1970 03:00 Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır 01-01-1970 03:00 Geç Bir Osmanlı Yazısı 01-01-1970 03:00 Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle 01-01-1970 03:00 Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 01-01-1970 03:00 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 01-01-1970 03:00 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena 01-01-1970 03:00 Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... 01-01-1970 03:00 Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... 01-01-1970 03:00 Tek Derdi Dünya Olan Şebeke 01-01-1970 03:00 İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı 01-01-1970 03:00 Tepetaklaydı İçim... 01-01-1970 03:00 “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! 01-01-1970 03:00 Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! 01-01-1970 03:00 Duzah mı, Vicdan mı? 01-01-1970 03:00 Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi 01-01-1970 03:00 Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! 01-01-1970 03:00 Bulut Ve Ördek Meseli 01-01-1970 03:00 Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! 01-01-1970 03:00 Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! 01-01-1970 03:00 Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! 01-01-1970 03:00 Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey 01-01-1970 03:00 Türkmenem! 01-01-1970 03:00 İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! 01-01-1970 03:00 Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! 01-01-1970 03:00 Eyüp Otman Ağabey 01-01-1970 03:00 Dünya Dedikleri Acayip Yer 01-01-1970 03:00 Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! 01-01-1970 03:00 Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB 01-01-1970 03:00 Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Çay Deyip Geçmeyin 01-01-1970 03:00 Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi 01-01-1970 03:00 Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! 01-01-1970 03:00 Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? 01-01-1970 03:00 Sarp Ufukların Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! 01-01-1970 03:00 Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 01-01-1970 03:00 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... 01-01-1970 03:00 İbibikler Öttüğünde Ordayım! 01-01-1970 03:00 İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" 01-01-1970 03:00 Hakiki Meşveret! 01-01-1970 03:00 CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! 01-01-1970 03:00 Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! 01-01-1970 03:00 Ayasofya Fethi Ve Zincirler... 01-01-1970 03:00 Ver Elini Türkmeneli 01-01-1970 03:00 Sünnet İtikadında Mehdi 01-01-1970 03:00 Bay - Ram Düşünceleri... 01-01-1970 03:00 Suriye Yahut Diyar-I Şam 01-01-1970 03:00 Korona Sürecinde İslam! 01-01-1970 03:00 Her Zamanın Pakraduni'si 01-01-1970 03:00 Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! 01-01-1970 03:00 Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! 01-01-1970 03:00 Sait Molla, Molla Said Farkı 01-01-1970 03:00 Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... 01-01-1970 03:00 Ne Çektikse Kamal'lardan... 01-01-1970 03:00 Vatanı Sevmek... 01-01-1970 03:00 “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı 01-01-1970 03:00 “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı 01-01-1970 03:00 Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! 01-01-1970 03:00 Halilullah (As.) 01-01-1970 03:00 Baltanın Sapı... 01-01-1970 03:00 Keşke Haklı Çıkmasaydık... 01-01-1970 03:00 Fasl-I Paşa 01-01-1970 03:00 “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası 01-01-1970 03:00 Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! 01-01-1970 03:00 Fikir Cüceliği! 01-01-1970 03:00 Tarih; Gerçek Aynası! 01-01-1970 03:00 Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar 01-01-1970 03:00 İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. 01-01-1970 03:00 “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” 01-01-1970 03:00 " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... 01-01-1970 03:00 Göbeklitepe Diye Bir Yer 01-01-1970 03:00 Kimlere? 01-01-1970 03:00 Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) 01-01-1970 03:00 "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" 01-01-1970 03:00 Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 01-01-1970 03:00 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. 01-01-1970 03:00 Yeni FETÖ’lerin önünü almak... 01-01-1970 03:00 Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı 01-01-1970 03:00 Züğürtlük Gazeli 01-01-1970 03:00 Akasya -1 01-01-1970 03:00 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! 01-01-1970 03:00 Üfürükten teyyare kripto vazife! 01-01-1970 03:00 Fedakârlığa Farklı Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Kısır döngü yahut "fasit tevilat" 01-01-1970 03:00