Pek çok toplumda ve inanışta dürüstlük ahlaki açıdan en önemli erdem olarak kabul edilmektedir. Genel kabul edilen görüş yalan söylemenin sadakatsizliği beraberinde getirdiği ve "katlden bile zararlı fitne" teşkil ettiği malum.
Yalan söylemek bilerek ve isteyerek yanlış ifadede bulunmaktır. Genellikle gerçeği söylemenin yaratacağı sonuçlardan kaçınmak için yalan söylenir. Çocukluktan itibaren yalan söylemenin doğru olmadığı öğretilse de her insan yalan söyleyebilir.
Yapılan araştırmalar normal insanların günde en az 1- 2 defa yalan söylediğini göstermektedir. İnsanlar yalan söyleyerek hem kendi çıkarlarını korurlar, hem de diğer insanlarla ilişkilerini devam ettirirler. Yalanı detaylı olarak inceleyen araştırmacı Bryant (2008), niyet, sonuç, fayda sağlayan kişi, doğruluk ve kabul edilebilirliğine göre gruplara ayırmıştır. Bryant'ın çalışmasına göre yalan:
Gerçek yalan: Kötü niyetli ve aldatıcıdır. Vahim sonuçlar doğurabilir. Yalan söyleyenin kendisine faydası vardır. İçinde gerçeklik barındırmaz ve kabul edilemez. Yalan söylenilen kişiye zararı olması, karşılıklı ilişkileri ve güveni zedelemesi nedeniyle yalanın olumsuz türü olarak değerlendirilebilir.
Beyaz yalan: Hilesiz ve iyi niyetle söylenir. Başkasını üzüntüden, sıkıntıdan ve / veya olumsuzluktan kurtarma amacıyla söylenen genel olarak başkasının yararını göz önünde bulunduran, doğru olmayan ifadelerdir. Sonuç zararsızdır. Ama yine de haramın şüphelisidir.
Karşı tarafı koruyucu özelliği vardır. Biraz yalan biraz gerçektir (kıvırma). Kabul edilebilir niteliktedir.
Gri yalan: Niyet belirsizdir, iyi veya kötü niyetle söylenebilir. Sonucu belirsizdir yani farklı sonuçlar doğurabilir. Yalandan elde edilen fayda belirsizdir. Doğruluk seviyesi belirsizdir. Sonuç yoruma bağlıdır. Bazen iyiye bazen kötüye yorumlanabilir.
Patolojik yalan, yalan söyleme alışkanlığıdır. Psikiyatride mitomani olarak tanımlanır. Hastalığa sahip kişilere mitoman denir. Mitomani yunanca muthos (efsane) ve latince mania (delilik) kelimelerinin birleştirilmesinden meydana gelmiştir. Psikiyatride pseudologia fantastica olarak da adlandırılmaktadır. Mitomani hastaları yeteri kadar araştırılmamış ve anlaşılmamıştır.
Mitomani hastalığı ilk kez 1891 yılında Alman doktor Anton Delbrueck tarafından tanımlanmıştır. O zamandan beri üzerinde çok fazla çalışma yapılmıştır...
Mitomanya hastaları yalan söylediklerinin farkında değildirler. Düşünce tarzlarına ''büyüsel düşünce'' denir. Hayal gücüyle ürettikleri düşüncelerin gerçekliğine inanırlar. Çocuklarda normal karşılanan bu durum yetişkinler için patolojiktir.
Normal insanlar yalan söylediklerinde utanç ve suçluluk duyabilirler ancak mitomanlarda böyle bir durum yoktur.
Çoğu zaman çok güzel ve etkileyici fantastik yalanlar söylerler. Gerçekle fantazi iç içe geçtiğinde inandırıcı olabilirler.
Yalan söyleyerek kendilerini önemli bir insan veya kahraman gibi gösterirler.
Çoğu zaman kendi yalanlarına inanırlar.
Eski yalanlarını desteklemek için sürekli yeni yalanlar uydururlar.
Çoğu zaman yalan söylemenin bir amacı olmayabilir. Yani yalan söyleyerek kar elde etmezler.
Bazen kendilerini suçlayıcı ve zarar verici olabilirler.
Genel toplumda görülme oranı 1000 kişide 1 dir. Erkeklerde ve kadınlarda eşit oranda görülür.
Gelişimi 15-16 yaş gibi ergenlik çağından başlar ve tedavi edilmezse erişkinlik dönemine kadar devam eder.
Mitomani hastaları çok üstün sözel yeteneğe sahiptir.
Mitomani hastaları stresli durumlardan kaçmak için yalanı kullanabilirler. Mitomanlar kendi gerçekliklerinden kopmuş insanlardır. Yüksek kaygılı durumlarda daha fazla yalan söylerler.
Hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik ve intihal suçlarını işleyenler arasında mitomanlar tespit edilmiştir. Özellikle telefon dolandırıcılarının bu gurupta olduğu düşünülmektedir.
Kendilerini olduğu gibi kabul edemeyen, kendine güvensiz insanlardır.
Yalanlarını geçmişte yaşadıkları anılar gibi anlatabilirler.
Mitoman gerçeği de söyleyebilir ancak öyle bir süsler öyle bir büyütür ki inanamazsınız.
Zamanla aile ilişkileri bozulur.
Sosyal yalnızlaşma onların kendilerini keşfedilmemiş yetenek olarak görmelerine neden olur.
Mitomani hastaları yalan söylemeyeceklerine söz verirler ancak sözlerini tutamazlar.
Bazen yalan makinasında yakalanamayabilirler. Çünkü diğer insanların yalan makinasında verdikleri fiziksel tepkileri vermezler.
Mitoman kişi sürekli hayali senaryolar, hayali olaylar ve kişiler uydurur ve söylediği bu yalanlara kendisi de inanır. Bu tip insanlar tüm hayatlarını bir yalanın üzerine kurmuştur.
Mitomani hastaları hasta olduklarının farkında değildir. Bu nedenle kendiliklerinden doktora gitmezler. Birlikte yaşadıkları insanlar durumdan rahatsız olup onları doktora götürürler.
Mitomanlar çok övüngen insanlardır.
"Benim adım Kemal!!!" gibi...
SİZCE GÜNÜMÜZDE BU TARİFLER, BÜTÜN MUHALEFET LİDERLERİNE UYMUYOR MU?