Gündem kesif. Sadece "istemezükçü" bindirilmiş kıtalarca muhterem BAŞKAN zayıflatılsın diye NAVTEKS ilanı istihzaya çalışılıyor. Halbuki devamlı yenilenen bu ilan nihai bir son değil, BİR ARA FORMÜL...
Kıta sahanlığı bir kıyı ülkesinin deniz alanında süren fıtri uzantısı. Kıta sahanlığı kavramı, ilk kez 1945 yılında Truman bildirisi ile ortaya çıkmıstır.
1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi Kıta sahanlığını kıyı devletinin karasularının devamında kıta kenarının dış eşiği ile sınırlı, bu eşik belirtilenden az mesafede ise karasularının ölçülmeye başlandığı mesafeden itibaren 200 deniz mili mesafe olmasi şeklinde tarif edilmekte...
Kıyı devleti, kara topraklarının tabii uzantısı olan bu bölgenin tümünde denizaltı alanlarının deniz yatağında ve toprak altlarında hak sahibidir. Mesafe 200 mile ulaşmadığı takdirde söz konusu ülkenin Kıta sahanlığı mesafesi 200 mile tamamlanır. Fakat bir kıyı ülkesinin kıta kenarı dış sınırı 200 deniz milini aşması durumunda esas hatlardan itibaren 350 deniz mili limiti uygulanmakta...
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) kavramı karasularının başlangıcından itibaren 200 deniz mili alan genişliğindeki canlı ve canlı olmayan kaynaklar üzerinde kıyı ülkelerin bazı ekonomik haklar elde etmesidir.
Demek ki kimilerinin bile bile ters yorum yaparak tek devletin yalnız başına ilan edeceği bir mekan değildir MEB.
Bundan dolayıdır ki geçici olarak NAVTEKS ilan edilmiş, DOĞU AKDENİZ'e hududu bulunan ve kimisi
" siyasi karmaşa ve meşru olmayan katliamcı, darbeci" devletlerin normale getirilmesini bekleyen ve bu süre zarfında da NAVTEX ilan eden DIŞ İŞLERİ'miz haklı ve müstakimdir.
1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile uluslararası hukuka girmiştir. MEB, kıyı devletine deniz yatağı sularında deniz yatağında, bölge toprak altında canlı ve cansız kaynakların yönetimi konusunda (araştırma, işletme, muhafaza gibi) haklar tanıdığı gibi aynı şekilde akıntı, rüzgâr gibi enerji kazanımı sağlanacak alanların da kullanımına dair egemen haklar verir.
Kıta sahanlığı deniz üzerinde ve altındaki cansız kaynakların haklarına ilişkin haklar sağlarken MEB tüm Kıta sahanlığı haklarına ek olarak kıyı devletine Kıta sahanlığı bölgesinde bulunan canlı fıtri kaynakların araştırılması, işletimi, korunması gibi yönetimi konusunda ekonomik kazanç kazanım oluşturacak egemen haklar sağlamaktadır.
Bilindiği gibi NAVTEKS kıta sahanlığı hakkı ilan edilmeksizin bir kıyı devletinin kullanımındadır. Deniz Kıyısı olan devletler sonradan bir kazanıma veya ilan etmeye gerek duymaksızın fıtri bir biçimde kıta sahanlığına sahip...
Devletlerin doğal Kıta sahanlığı hakki Uluslararası Adalet Divani 1969 kararı ile ‘ab initio’ (başlangıçtan beri) ve ‘ipso facto’ (kendiliğinden olduğu) olarak teyit edilmiştir.
MEB BMDHS 75. Maddesi uyarınca bir kıyı devletinin sınır haritalarının ve coğrafi koordinat listelerinin yayınlanması ve BM’ye deklare edilmesi gerekmektedir.
Kıta sahanlığı deniz üzerinde ve altındaki cansız kaynakların haklarına ilişkin haklar sağlarken MEB tüm Kıta sahanlığı haklarına ek olarak kıyı devletine Kıta sahanlığı bölgesinde bulunan canlı doğal kaynakların araştırılması, işletimi, korunması gibi yönetimi konusunda ekonomik kazanç kazanım oluşturacak egemen haklar sağlamaktadır.
Türkiye, Yavuz sondaj gemisinin çalışmalarını yürüteceği alana yönelik 18 Ağustos-15 Eylül tarihleri için yeni Navtex (Denizcilere Duyuru) ilan etti.
Navtex ilanı, Navtex cihazı üzerinden yapılan bildirimleri ifade eder. Ayrıca, NAVTEX (Navigational Telex), uluslararası orta frekansta gemilere olası tehlike, emniyet ve hava raporları ve uyarılarını otomatik olarak yazılı bir şekilde veren haberleşme sistemidir.
Navtex, Uluslararası Denizcilik Organizasyonu'nun (IMO) ve Küresel Denizde Tehlike ve Emniyet Sistemi'nin (GMDSS) bir parçasıdır.
Mesajların yazılı olarak gönderilmesi, daha sonrada da mesaj üzerinde çalışabilmeyi mümkünkılar; özellikle İngilizce’si iyi olmayanlar için bu önemlidir. Diğer bir avantaj ise, ihtiyaç duyulan bilgilerin operatör tarafından seçilebilmesi ve istenmeyen bilgilerin bastırılmamasıdır.
Son söz: NAVTEKS kalıcı bir tedbir değil, diğer sınır devletleriyle müzakereden sonra ( Yunanistan'ın Doğu Akdeniz ile sınırı yoktur) MEB ilanına kadar idarei maslahatçı düşman hücumuna karşı alınan bir tedbirdir...