Ali Kemal, İttihat ve Terakki karşıtlığından Milli Mücadele düşmanlığına savruldu. Yazılarında Kuvayı Milliye'ye saldırdı. Koyu İngilizciydi.
Ali Kemal'i öve öve bitiremeyenler hala var bu ülkede ve istisnasız hepsi de " CHP" zihniyetli aydın kesilenler. Ali Kemal'in Abdülhamit istibadına karşı mücadele eden bir “özgürlük savaşçısı”, “iyi bir gazeteci” ve “çok vicdanlı bir siyasetçi” olduğunu yazdılar. Hain olmadığı halde “hain olarak yaftalandığını” iddia ettiler.
*
Ali Kemal, Abdülhamit döneminde, 1895'te Paris'e kaçtı. Burada hem İkdam Gazetesi'nin muhabirliğini yaptı, hem de Siyasal Bilgiler Okulu'nu bitirdi. Paris'te Jön Türklere katıldı. Ancak daha sonra onlardan ayrıldı. Hatta Jön Türklerin faaliyetlerini saraya jurnalledi. Celal Bayar aynen şöyle diyor: “Ali Kemal istibdat devrinde hürriyet mücahitlerini, Abdülhamit'in hafiyelerine jurnal ederdi. Mısır'da bulunduğu sırada Prens Sabahattin ve babası Mahmut Paşa ile Jön Türklerden Hüseyin Daniş Bey'i, Abdülhamit'in baş hafiyesi Ahmet Celalettin Paşa'ya gammazlamıştı.”
1919'da İleri Gazetesi'nde Celal Nuri ve Yenigün'de Yunus Nadi, Ali Kemal'in Abdülhamit'e ihbarlar yazan bir jurnalci olduğunu yazacaklardı. Ali Kemal'in saraya bu hizmeti karşılıksız kalmadı. 1897'de Brüksel Elçiliği İkinci Kâtipliği'nde görevlendirildi. 1900'da Kahire'ye geçti. 1908'de İstanbul'a döndü.
*
Ali Kemal, Meşrutiyet yıllarında hem İkdam Gazetesi'nde başyazarlık hem de Mektebi Mülkiye'de hocalık yaptı. Yine Celal Bayar'ın ifadeleriyle, Ali Kemal, “Yeni rejimin modasına uymuş, herkesten ileri Meşrutiyetçi olmuştu.”
Meşrutiyet yıllarında Hüseyin Cahit Yalçın, Tanin Gazetesi'nde Ali Kemal'e, Abdülhamit'ten aldığı paraları ne yaptığını soran yazılar yazdı.
Ali Kemal çok geçmeden İttihat ve Terakki muhalif oldu; tabii yine halk tabiriyle " Yağmur nereye yağıyorsa tarlasını oraya taşıma" mantığıyla!
Veya yöremde bir düşünceye "SOMOZ AİLESİ" dendiği gibi...
*
Ali Kemal, İttihat ve Terakki karşıtı ve İngiliz yanlısı Hürriyet ve İtilaf Partisi'ne mensup bir gazeteciydi.
1919'da kurulan Birinci Damat Ferit Hükümeti'nde Maarif (Eğitim) Bakanı ve İkinci Damat Ferit Hükümeti'nde Dahiliye (İçişleri) Bakanı oldu.
İçişleri Bakanı Ali Kemal, 18 Haziran 1919'da illere bir genelge göndererek halkı “işgallere karşı sessiz kalmaya” çağırdı. Müdafai Hukuk Cemiyetleri kurulmasını ve telgraflarının çekilmesini yasakladı. Milli kuvvetlerin bastırılıp dağıtılmasını istedi...
Ali Kemal, 26 Haziran 1919'da bir genelge yayımlayarak “Milli ordu kurmanın ve milli savunma hazırlamanın felaket olduğunu” bildirdi. Halkı, orduya karşı koymaya çağırdı. “Askerlerin emirlerini yerine getirmeyiniz” dedi.
Ali Fuat Paşa, 27 Haziran 1919 gecesi bir karşı genelge yayımlayarak Ali Kemal'in düşmanla iş birliği yaparak Türk Milleti'nin direniş gücünü kırmaya çalıştığını belirtti. Ali Kemal'e Kazım Karabekir Paşa da tepki gösterdi. Atatürk ise ordu müfettişliği görevinin sürdüğünü bildirdi.
Ali Kemal, önce Sabah, sonra Peyam, sonra da Peyamı Sabah gazetelerinde Atatürk'e ve Milli Mücadele'ye adeta savaş açtı.
ALİ (!) KEMAL tıynetli ve Esed'in iç işleri bakanı benzeri BAŞKOMUTANIMIZA dille saldıranlar gibi, BU ÜLKE ne çektiyse "kamal"kardan çekti...
ARTİN KEMAL (Sözde Ermeni Kırımını tanıdığı dan...)
Ali Kemal, 9 Kasım 1918'de Sabah'ta, “İngiliz milleti kainatın en azimli milletidir. Osmanlı için (…) dışarıda İngiliz dostluğu…”diye yazdı.
Ali Kemal, 20 Mayıs 1919'da Fransız Yüksek Komiserliği'ne giderek Fransızlar kabul ederse hükümetin “Fransız mandasını” kabul edeceğini bildirdi.
Önceleri Fransız dostu olan Ali Kemal, İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb'in değişiyle “bir dönme hareketiyle İngiliz dostu oldu.”
10 Ağustos 1920'de Osmanlı, Sevr Antlaşması'nı imzaladı. 13 Ağustos 1920'de Ali Kemal, Peyamı Sabah'ta, Sevr'i savunarak “İtilaf devletlerinin teveccühünü kazanmalıyız” dedi. 3 Mayıs 1921'de Peyamı Sabah'ta “Daima Avrupa'ya bağlıyız” diye yazdı. 2 Ağustos 1921'de Peyamı Sabah'ta, “Bolşeviklik çukuruna yuvarlanan Ankara'nın arkasından ayrılmalıyız. Büyük devletlerle, özellikle İngiltere ile uzlaşmalıyız” diye yazdı.
Ali Kemal, İngiliz istihbaratıyla birlikte hareket ediyordu. 1918'de İstanbul'da kurulan İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin ve Wilson Prensipleri Cemiyeti'nin yönetim kurulu üyesiydi. İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin başındaki Sait Molla'nın Rahip Frew'e yazdığı gizli mektuplar, Ali Kemal'in İngilizlere çalıştığını gösterdi. Örneğin, 5 Kasım 1919 tarihli 12. mektupta molla, papaza aynen şöyle diyordu: “Ali Kemal Bey'in listeye alınması zaruridir. Bu kadar sırrımızı taşıyan bu zatı gücendirirsek planlarımız olduğu gibi düşmanlarımızın eline geçer. Bu zatı sıkça kollayınız.” Başka bir mektupta ise “Ali Kemal'le iş birliği halindeyiz” cümlesi vardı.
Ali Kemal ve Sait Molla, gayrimüslimleri Kuvayı Milliye aleyhine kışkırtıyorlardı. Bu amaçla sürekli Rum ve Ermeni patrikleriyle görüşüyorlardı. Ali Kemal, bağımsız bir Kürt devleti kurmak isteyen Kürt Şerif Paşa'yla da birlikte hareket etti.