DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Mehmet Nuri BİNGÖL
Mehmet Nuri BİNGÖL
Giriş Tarihi : 20-01-2022 12:19

Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı!

” ASYA kelamını ve ruh meydanını gasp edenlere feyizli (!) bir ihtar!

‘Biz her planda Asyacıyız.’ diyen zat, Rahmetlik Necip Fazıl Kısakürek’tir. Diğer bir Rahmetlik de Mustafa Nezihi Polat. Bu ismi, hem bu tedaiden hem de Üstad’ın “Eddai”sinde geçen “Zemin-i Asya” tamlamasından istihraç etmiş.

” Enbiyanın ağlebinin Asya’da zuhuru…” meselesi ise kaynağının ne olup ne olmaması gerektiğini zaten izahta. Sadece -şimdi- yalpalayan “paralelci kankası” bir mevkutenin “ismi ve cismi” olamaz yani.

Fakülteden mezuniyetten sonra altı ay denediğim basın hayatımla alâkalı diyebilecek çok ibretlik hatıram var ama “kol kırılır yen içinde kalır” ve “ bazı ifsadat perde altında kaldıkça zarar vermez” ihtarından dolayı, –bu yazının dar sularında- temas etmeyeceğim. Sadece, en başa aldığım ve biraz reforme ettiğim ifadeyi not düştükten sonra Anadolu’nun bağrına atılmıştım.

Yaptığım –altı aylık tecrübe ile kati kanaata vardığım- istila edilmiş kaleyi bir açıdan içerden, bir açıdan da civardan yeniden kuşatmaktı. Zaman gösterdi ki o günkü masumiyetim “ dermanın hadden geçmesi” gibi bir “Hayalilikten” başka bir şey değilmiş.

Gözünüz önünde, aşılması pek kolay zannettiğiniz tepe hiçbir vakit ehemmiyetli değildir; ya o Seddi aşılmaz kılan ardındaki –bir bakıma- “derin” tepeler, sonra da dağlar…

Bu hakikatı o gün de hisseden kalbimin sevkettiği parmaklarım, yazı makinasından neler döktürmüş diye baktım da, derin bir “Hamdolsun” çektim: “ Bütün hâller için Elhamdulillah!”

“Bazıları binbir güçlüğe göğüs gerip de neden tepelere, zirvelere tırmanmayı pek severler diye düşündüğüm çok olmuştur. Hafızamdan türlü mısralar, çok sözler, çeşitli kinayeler baş uzatır uzatmasına, ama pek çoğunda, haksızlık olmasa da, eksiklik bulurum.

İnsan kimi zaman kendini ispatlamak hissine düşermiş; öyle diyorlar. Bir şeyleri yenmek isteyenlerin gözlerini ilk başta çekiveren unsurların başında dağların gelmesinden daha normal ne olabilir? Hem yapılan hem de düşünülen pek de haksız sayılmaz hani... Eğer oradan tekrar ‘inmek ‘ mecburiyet ve zarureti olmasaydı elbet…

Buna benzer sürü meseleyi evirip çeviriyordu zihnim. İkindi sonrası idi; ‘ gün akşamlı’ idi. ‘Güneş batarken önce sararır’ diyen, sanki o vakti görmüşe benzerdi. Düşünceme -madem- yine tepeler, zirveler ve dağ silsileleri oturmuştu; bari “fukara” evimi kuşbakışı seyredenine –şöyle bir – tırmanmalıydım.

Evden çıktım; hâlimi gören, gemileri karaya vurmuş kaptan sanırdı. Yokuşa vurmadan önce temiz dağ havasını koklamalıydım bir, tedirginlik ve gerginlik atılabilirdi belki; şükür ki işe yaradı.

Adalelerin gerilmesi ve ter dökmesi, ardarda dizili sıradağlardan beter endişeleri -galiba– itekleyip duruyordu. Yamacını yarılayınca -orada bir çeşme vardır- asıl manzaranın önünü kapatan perdenin ‘bahem’, aniden, birden üst üste yığılmış kuruntularla birlikte sıyrıldığını anlayıp içim açıldı.

Dudaklara ihtiyarsızca takılan bir rast nağme ve hafif gülümseme…

Endişe koyuluklarıyla fikir karanlıkları tutunamayacaklar galiba; hadiseleri tam ve doğru anlama manasındaki “güzel görme” alışkanlığı tekrar avdet edecek gibi dünyama… Bu iyi işte.

Vadiden sonra başlayan ormandan dönenler, zihnimdeki son ağları da temizledi; kadınlar, erkekler, çocuklar… Merkep ve katırlar uzun dallarla yüklü; çam ve ardıç dalları. Yörenin çalışkan insanları tarlalarından dönerken, Orman İdaresi’nin işaretlediği kuru ve yaşlı bedenleri devirmeden duramamışlar demek ki…

Fazla oyalanmazdım onlarla; asıl manzara kuzeydoğuda idi çünkü; –Allah’ım– ne manzara idi. Zirvesindeki beyazlığın ancak yazın silindiği Akdağ’lar, peysajı tamamen kapatmıştı. Etekleri elma, vişne, kiraz bahçeleri; biliyorum. Yamaçlarda zümrüt çamlar; oradan bile iyi görülüyordu.’ Acaba haklı mıydım?” sualini cevaplayabilecek halde miyim; emin değilim.

Yalakta köpüren sulara aldırmadan kenarına oturuyorum, içcebimizden çıkarılan kağıtta çiziktirdiklerim –orada– daha sevimli geliyor bana; sesler duyar gibiyiz. Takırtılar, şakırtılar, gönül naraları…

Hindikuşlar – şimdi – böyle ak paktır; kışın çatlayan , kanayan, moraran, donan, düşman bombalarından yanan eller, baharın ılıklığında onmaya durmuştur belki… Helikopterler yine -pır pır – insan avına çıkmışlardır. Ama dağlar onların; onlar dağların. Acaba haksız mıydım? Anlamak için satırlara bakıyorum yine ; kimbilir neler yazmışım fi tarihinde ve İstanbul’dan memlekete geçme “mecburiyeti” doğunca…

‘Dağlar bizim yüreğimiz, herşeyimiz… Oralardan kopup gelmişiz, oraları çekecek zihnimiz. Ufuklarda gene onlar, kuşatmışlar çepeçevre… Dağlar bizi dağlamadı, dağlayamaz. Bağır verdi boralara, taunlara, Calutlara… Coşkun Fırat ordan doğar, müştak Ferhat onu deler biteviye…Ya ne eser oralardan; bilmez miyiz; dağlar bizim yüreğimiz.“

Nazarımızı bunlar için mi evirir çevirir kendine bağlardı?.. Zümrüt çamlar hatırlatmada; “ Uhud bizi sever, biz de Uhud’u…” Bunu da yazmış mıyız? Hira unutulmuş mu yoksa?

‘Her hakikat oraya iner, oradan akseder yüceliklere… Kol gerer, kanat gerer her ayak izine, gönül azmine. Hangi uzaklığın pençesinde salınsalar da, davet türküleri bestelerler daima. Gözlerimiz nur bağırlı dağlardadır; Hira’dadır, Tur’dadır, Cudi’dedir, hepsinde. Öte yandan Erek’te, Başit’te,Yuşa’da, Çam Dağı’nda…”

Gözlerimiz nur bağırlı dağlardadır. Sanırlar ki onlar taş bağırlıdır ve kendilerine sunulmuş birer sofradır; “Han-ı Yağma” misali… Yanılmaları bu bakımdan haksız, kuşkuları o yüzden sınırsız. Asım’lar, Nesl-i cedid’ler, İbrahim ve Mehmed’ler… Ya Zekailer?

Çamdağı’ndan bihaber olanlara, gel de onları anlat. Ama ne gam; dağlar bizim yüreğimiz.“

Yine hüzün tülleri gerilecek zihnimize; en iyisi bumburuşuk kâğıdı okuduktan sonra geriye dönmek.

‘Marşımızı her seherde onlar dokur. Domur domur günlere bağır açarlar şafak vakitleri… Kışı erken, baharı geç görürler; ama – çoğunun inadına- yine de görürler. Baharı  – geç de olsa – dağlarda yaşamalı. Geç görmek, hiç görmemekten elbette daha sevimli, daha “mücerreb”…. Müjdeler ve ihbarat oraya kapı açar, oralardan kapı açar.

Dağlar birer ana bağrı; tohum için toprak neyse, hepimize de aynı… Her hakikata kol germiş, kanat germiş; bilirsiniz. Dağlar bizim yüreğimiz.”

Mühim Notlar başlığıyla “çalakalem” ve – o an- bitiremediğim hissiyatımın devamı ve arka planı oldukça çetrefilli, bazen de “zülf ü yare dokunma” tehalükü taşıdığından alegorik konuşmak en münasibi. O ebadı geniş sohbeti de sonraya bırakmalı…

Ama şu bilinmeli; dağlar madem bizim yüreğimiz, onların bol olduğu Asya mekânı da bizim. O, hem Alem-i İslam’ın birliğini temsildedir hem de 'Eski çağların Cihangir ASYA ordularının torunları”nın ittihadının.

Rahmetlik Necip Fazıl, belki de o sebepten “ Biz her planda Asyacıyız demiştir.”

Bu nam, sadece ve sadece Kongre Heyetine, 2023'te CHP adayını destekleme kararı aldıran “bir” gazetenin –veya birilerinin- “tekel”ine aldığı bir isim değildir.

Mehmet Nuri Bingöl

NELER SÖYLENDİ?
@
Mehmet Nuri BİNGÖL

Mehmet Nuri BİNGÖL

DİĞER YAZILARI İsmaıl tohum'u fidana ardından ağaca duracaktır! KARAR/LAR "KORUCU" PARTİ! Masum Nasreddin Hoca- bahtsız M. AKİF Mahzun ve şevkli notlar... Size Mi Kaldı?.. Fedâkârlık, İsar Farkı Bid'akârlık ve Bahaneler Adını Ne Koyarsan Tevhid Meşalesi- 1 Wagner- çeçen ittifakı mı? "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası D ö n g ü Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! Zafer Sabırdadır ve Ağustos En Büyük Burhan Mucizeler-1 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... Dünya, Dünya Dedikleri Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! Ehli Sünnet Cemaati İtikadı Şerrin Harcını Karmak Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! Kafkaslara Konan Kartal Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri Gönlü İhya Seferberliği Fetö'nün B Planı Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz Tiftiklenen Mazim Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! Hain içerden olunca! Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki İkiyüzlülüğün Alfabesi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Aman Aman Aman, Teyakkuz! Zillet İttifakı Adayına Sorular! İmanları Diritme Hareketi İçin... İlimden İlhama Esintiler Gönlü İhya Seferberliği Olacağı Beklemek İman Ve Amel Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! Ramazanda bir tefekkür! Metnin Anahtar Kelimesi Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi İhlas, “Îsar” Münasebeti Eski Değil, Eskimez Said 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! Alma Mazlumun Ahını... Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır Geç Bir Osmanlı Yazısı Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... Tek Derdi Dünya Olan Şebeke İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı Tepetaklaydı İçim... “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! Duzah mı, Vicdan mı? Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! Bulut Ve Ördek Meseli Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey Türkmenem! İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! Eyüp Otman Ağabey Dünya Dedikleri Acayip Yer Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! Çay Deyip Geçmeyin Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? Sarp Ufukların Hikâyesi Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... İbibikler Öttüğünde Ordayım! İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" Hakiki Meşveret! CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! Ayasofya Fethi Ve Zincirler... Ver Elini Türkmeneli Sünnet İtikadında Mehdi Bay - Ram Düşünceleri... Suriye Yahut Diyar-I Şam Korona Sürecinde İslam! Her Zamanın Pakraduni'si Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! Sait Molla, Molla Said Farkı Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... Ne Çektikse Kamal'lardan... Vatanı Sevmek... “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! Halilullah (As.) Baltanın Sapı... Keşke Haklı Çıkmasaydık... Fasl-I Paşa “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası Doğubayezıd Hâni Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! Fikir Cüceliği! Tarih; Gerçek Aynası! Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... Göbeklitepe Diye Bir Yer Kimlere? Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. Yeni FETÖ’lerin önünü almak... Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı Züğürtlük Gazeli Akasya -1 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! Üfürükten teyyare kripto vazife! Fedakârlığa Farklı Bir Bakış Kısır döngü yahut "fasit tevilat"
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA