DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Mehmet Nuri BİNGÖL
Mehmet Nuri BİNGÖL
Giriş Tarihi : 23-05-2021 10:39

İman Ve Amel

Günümüzdeki İslam alimlerinin pek çoğu itikat üzerinde değil de fıkıh, amel ve kalbî feyiz üzerinde durmuşlardır. Amel ve şeriat ilimlerinin ihyası, temel olan iman ve itikadın canlı ve hayatlı olmasına bakar. Bu zamanda türlü ideoloji ve Bediüzzaman’ın Nur risalelerinde “ehl-i dalalet” dediği “Doğru Yolun Sapık Kolları” (Necip Fazıl) en çok iman ve itikada hücum etmektedir.

İmana ve “Ehl-i sünnet” itikadına hususi taarruzlar  Nur risalelerinin hizmet metoduyla çökertilince “milletin imanını selamette” görerek sürur bulunacağı pek açıktır müellifinin. Dalalet ehlinin (inanç yönüyle sapık felsefî yorumların) bu planını gören Said Nursi, bütün mesaisini İslam’ın temeli ve kökü konumunda olan imanın takviye ve teyidine sarf etti.

Diğer İslam alimlerinin iman hususunda pek fazla açıklama ve çağrı yapmamaları, devirlerindeki şartlardan ileri geliyordu. O devirlerde “Teslim kavi” idi. Ariflerin nasihatlarının tesir etmediği yüzde bir insan ya vardı ya yoktu. Zamanımızda ise yüzden birine ancak tesir etmekte. ( Mesnevi, Mukaddeme)

Üstat gibi çaba gösterilmemesi, Kuran, Hadisler, İslami hükümlere saldırı olduğundan daha çok eser vermiştir. Nur kitapçıkları (risaleleri) ise iman alanında altı bin sayfalıktır, diğer alimlerin eserlerinde imana dair meseleler oldukça sınırlıdır ve günümüz gençliği ile insanının felsefi sorularına cevapta yetersizdir.

Nur risaleleriyle kelam ilminde bu manada yenilik yapılırken çağdaşları olan diğer alimler ekseriyetle klasik kelam geleneğine bağlı kalmışlardır. Halbuki klasik kelam metotlarının bu zamanın materyalist felsefesi karşısında, yetersiz ve kafi olmadığı ortadadır.

İslami hareket anlayışlardan siyasi ve “inkılapçı” olanlarının, Osmanlı bakiyesi “coğrafyamızda” düşünce bakımından tam bir bir kesifliğe sahip olmadığından üstünde durmayacağız.

Bu, kalp merkezli ve manevi feyiz almayı kâfi gören  hareketlerin (tarikat) çoğu ehli sünnet dairesindedir. Esas olarak Kuran ve sünneti ölçü alırlar. Temel hareket ve gayeleri ise iman ve ahlakın fertler üstünde hakim kılınmasıdır. Bu yüzden içtimai değil fert merkezlidir.

Bu hareketler,  fertlerin istikametli oluşuyla sosyal dönüşümün tepeden inmeci değil  genel ahlakın düzelmesinin neticesinde toplumun da düzelmesini öngörüyorlar. Yani zararsız ve riski olmayan bir toplumsal dönüşümü savunuyorlar.

Geleneksel İslam hareketleri içinde Nur hareketini diğerlerinden farklı kılan, Nur risalelerinin Kuran ve sünnete bağlı olması, tarz ve metotudunu da bu iki temel kaynaktan almasıdır.

Bediüzzaman’ın altı bin sayfalık külliyatı, hizmeti ve duruşuna baktığımızda nezihâne ve nazikane “kavl-i leyyin”in (yumuşak dilin), onun usul ve üslubunun esası olduğunu görüyoruz. Ahir zamandaki bir tebliğcinin, imani meselelerde mücadele tarzını seçmesinin zararlı olduğunu; itidal ile ve fikir alış verişi şeklinde bahsetmenin daha uygun olduğunu vurgulanmıştır.1

Nur risalelerinin (kitapçıklarının) sayfalarında karşımıza çıkan “Ulum (ilimler) ve fünunun (fenlerin) en parlağı olan belâgat (hitap ettiği çağ insanına göre uygun, yeterli ve hakikatli söz söyleme sanatı) ve cezalet, bütün envâıyla âhirzamanda en merğub (rağbet edilen) bir sûret alacaktır. Hatta insanlar kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icrâ ettirmek için en keskin silâhını cezâlet-i beyandan (sözün güzel ifade edilmesinden), en mukâvemetsûz kuvvetini belâgat-ı edâdan alacaktır”2 ifadeleri  konunun ehemmiyetini ispat etmektedir.

Daima çağa ve “nesl-i cedid” dediği gençliğe seslenen Nur Müellifi her türlü hüznü ve endişeyi tattı hayatında. Her türlü elem ve kederle hemhâl oldu. 35 yıl boyunca çekmediği cefa, görmediği eza kalmadı. Şehirden şehre sürgüne yollandı. Ona sıkıntı verenlere beddua bile etmedi. Talebelerine ona yapılanların intikamını, imana daha çok hizmet ederek almalarını vasiyet etti. ( Konuşan Yalnız Hakikattır makalesi)

Risale-i Nur’un kişi eksenli imanı ihya mektebi, toplumun bütün kesimlerini kucaklıyor. Onun güçlü izah, irşat ve ikazları, orijinal tespitleri Kurani ve Nebevi tebliğ metodudur. İhya mektebi olan metottaa inkârcılara ve kitap ehli “sayılan” diğer inançlara karşı, tavrımızdaki İslami tebliğ ölçüsünün ne olması gerektiğinin cevabı yine Nur risalelerindedir.

“O âlim ve vâiz zata benim tarafımdan selâm söyleyiniz. Benim şahsıma olan tenkidini, itirazını başım üstüne kabul ediyorum. Sizler de o zatı ve onun gibileri münâkaşa ve münâzaraya sevk etmeyiniz. Kim olursa olsun madem imanı var, o noktada kardeşimizdir. Bize düşmanlık da etse mesleğimizce mukabele edemeyiz. Çünkü daha şiddetli düşmanlar  var. Elimizde nur var, topuz yok. Nur incitmez, ışığı ile okşar. Ve bilhassa ehl-i ilim olsa ilimden gelen enâniyeti de varsa enâniyetlerini tahrik etmeyiniz. Mümkün olduğu kadar ‘Boş lâf konuşanlara rastladıklarında vakar ile oradan geçip giderler’3 düsturunu rehber edininiz. Fikren bir yanlışı varsa da affediniz. Değil onlar gibi ehl-i diyanete ve tarikate mensup Müslümanlar (dindar ve kalp ehli Müslümanlar), şimdi bu acîp zamanda imanı bulunan ve fırka-i dâlleden (Müslüman görünüp sünnet itikadına ters inanan ve bida ehli)  bile olsa onlarla medâr-ı niza (kavga, çekişme sebebi) noktaları münâkaşa etmemeleri hem bu acîp zaman hem mesleğimiz hem kudsî hizmetimiz iktiza ediyor.”4

Bu ihya mektebinin inkârcılara karşı hareket tarzı ise yine Muhterem Müellif tarafından şu şekilde izah edilmiştir: “Bir insana zâtı için değil, kötü sıfatları için düşmanlık edilir.”5 O hâlde biz kâfirin küfür sıfatına düşman olacak, o sıfatı taşıdığı için de onu sevmeyeceğiz. Ama inkârdan kurtulmasına, necatına, hidayetine de dua edip gayret göstereceğiz.

Kitap ehline karşı alınacak tavır, Kuran’da gayet açık ve net olarak belirtilmiştir. “Kitap ehliyle ancak en güzel yoldan mücadele edin. Güzellikle, yumuşaklılıkla Hakk’ı anlatın.” Bu mektebin muallimlerine hakkı anlatmada gösterecekleri hoşgörünün sınırı bu Kurani gerçekle çizilmiştir.

Bu mektebin müdavimleri Güneşten daha parlak, Cennet gibi güzel ve ebedî saadet gibi şirin bir hakikate hayatını vakfetmiş nurlu bir yolun yolcularıdır. (Kastamonu Lahikası) “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” şeklindeki Resulullah emrine “gerdandide” olmuş insanlardır, ya da öyle olmalıdırlar.

Söz konusu ihya mektebi muallimleri tebliğde, insanları geçmiş asırların şartlarındaymış gibi düşünerek davranmaz. “Nur Üstad”, bu ifadeleriyle meseleye açıklık getirir:

“Tahmin ederim, nasihlerin (nasihatçıların) nasihatleri şu zamanda tesirsiz kalmasının bir sebebi şudur ki, ahlaksız insanlara derler: 'Haset etme, hırs gösterme, adavet etme,dünyayı sevme!' Yani fıtratını (yaratılışını) değiştir gibi zahiren onlarca malayutak (imkânsız) bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, 'Bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecralarını değiştiriniz', hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlarında bir emr-i teklif ( nasihat) olur.'' 6

İmanı ihya vazifesinde her gençlik  ayrı bakımdan şüphededir diye kabul edilir. Kime ne anlatılması gereği tam tespit edilmediği için bunca nasihatçı bir netice elde edemiyorlar şeklinde bilirler. “Düşmanın silahıyla silahlanınız.” emrinin gereğini yapmayıp sanat-edebiyat-sinema-tv. dizileri ihmal edilince “dalalet ehli ve ateist fikir sahipleri” -kelimenin tam manasıyla- orta yerde cirit attığınıgörürler, bu müşahedenin ümitsizlik ve kötümserlik olduğunu da kabul etmezler. Bu hususu Bediüzzaman şöyle dile getirir:

“... Kastamonu’nun dağında bağırarak mükerrer defa (tekrar tekrar)  dedim: “Kardeşlerim, ata et aslana ort atmayınız”. Yani, “Her risaleyi herkese vermeyiniz.” (Lem’alar, s.250).

Bu ihya mektebi talebeleri ne siyasi ne hizip anlayışı bakımından herhangi bir taraftarlığa girmezler. Öyle ki Şualar’ın 331. sayfasında bu umdenin en geniş sınırı çizilir:

“Eğer Risale-i Nur'u tenkit fikriyle tetkik eden (inceleyen)  adliye memurları, imanlarını onunla kuvvetlendirip veya kurtarsalar, sonra beni idam ile mahkûm etseler; şahit olunuz hakkımı onlara helal ediyorum. Çünkü biz hizmetkârız. Risale-i Nur'un vazifesi, imanı kuvvetlendirip kurtarmaktır. Dost ve düşmanı tefrik etmeyerek (ayırmayarak), hizmet-i imaniyeyi hiçbir tarafgirlik girmeyerek yapmakla mükellefiz.''

İmani noktadan insanlara faydalı olmak için Nur kitapçıklarından (risalelerinden) Mektubat’taki “Uhuvvet Risalesi”nde, inanan birinin hayat görüşünde “hem moral yönüyle hem de maddi olarak” ikram-sever vaziyet alması  gerektiği vazedilir. Gerçekten de bu asrın en büyük ölçülerinden biri de maddi- manevi faydacılıktır.

“Eğer hasmını mağlup etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü, eğer fenalıkla mukabele edersen, husumet tezayüd eder (artar). zahiren mağlup bile olsa, kalben kin bağlar, adaveti idame eder. Eğer iyilikle mukabele etsen, nedamet eder (pişman olur), sana dost olur.'' (Mektubat, s. 256)

İman nurunu hayatlandırma (ihya) mektebi belli bir çatı veya insan grubuna münhasır değil, “muhtaç herkes”in iştirak edebileceği bir açık öğretim medresesi (üniversitesi) gibidir.

''Elbette bizlere lazım ve millete elzem, şimdi resmen izin verilen, din tedrisatı için hususi dershâneler açılma ve izin verilmesine binaen Nur şakirtleri, mümkün olduğu kadar her yerde küçücük bir dershane-i Nuriye (Nur menzili) açmak lazımdır; gerçi herkes kendi kendine bir derece istifade eder, fakat herkes her bir meselesini tam anlamaz. Hem iman hakikatlerinin izahı olduğu için hem ilim hem marifet hem ibadettir. Eski medreselerde beş on seneye mukabil, inşaallah Nur medreseleri beş on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor.'' 7

İmanı tebliğ etme esaslarını talebelerinin yaşamaya gayret etmesinin adıdır imanı ihya mektebi. Hayatın bir zarureti hâline gelince politik zemine bakıp tavır alırlar ama bu hiçbir zaman ‘ehven’ gördükleri tarafa kalpleriyle bağlanma şeklinde olmaz. Bir siyasi akıma “mana-yı ismiyle” girmeyip tabi olmaz bu okulun mensupları, sadece en haksızın karşısında nispeten haklı tarafa destek olurlar. O da “daha büyük bir” şerrin hâkimiyet kurmaması için.

“Evet, Nur talebelerinin siyasetlerle alakası olmaz. Yalnız iman hakikatleriyle bütün hayatları bağlıdır. Risale-i Nur, dünyada her cerayanın (akımın) fevkinde bulunması ve umumun malı olması cihetiyle, (herkesin malı olması yüzünden) bir tarafa tabi ve dahil olmaz. Belki mütecaviz (saldırgan) dinsizlere karşı haklı tarafa yardımcı ve dost olur ve ihtiyat kuvveti hükmünde onlara bir nokta-i istinad (dayanak noktası) olur. Fakat siyaset hesabına değil, nurların intişarı ve maslahatı hesabına bazı kardeşler, nurlar namına değil, belki kendi şahısları namına girebilir.'' 8

Dipnotlar:

1-Kastamonu Lâhikası s. 42.

2-Sözler.

3-Furkan Sûresi.

4-Kastamonu Lâhikası s. 191.

5-Münâzarât.

6-Mektubat, s.38

7-(Emirdağ Lah. 1. S.245)

8-Emirdağ lah1. s. 157

NELER SÖYLENDİ?
@
Mehmet Nuri BİNGÖL

Mehmet Nuri BİNGÖL

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... Size Mi Kaldı?.. Fedâkârlık, İsar Farkı Bid'akârlık ve Bahaneler Adını Ne Koyarsan Tevhid Meşalesi- 1 Wagner- çeçen ittifakı mı? "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası D ö n g ü Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! Zafer Sabırdadır ve Ağustos En Büyük Burhan Mucizeler-1 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... Dünya, Dünya Dedikleri Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! Ehli Sünnet Cemaati İtikadı Şerrin Harcını Karmak Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! Kafkaslara Konan Kartal Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri Gönlü İhya Seferberliği Fetö'nün B Planı Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz Tiftiklenen Mazim Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! Hain içerden olunca! Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki İkiyüzlülüğün Alfabesi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Aman Aman Aman, Teyakkuz! Zillet İttifakı Adayına Sorular! İmanları Diritme Hareketi İçin... İlimden İlhama Esintiler Gönlü İhya Seferberliği Olacağı Beklemek Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! Ramazanda bir tefekkür! Metnin Anahtar Kelimesi Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi İhlas, “Îsar” Münasebeti Eski Değil, Eskimez Said 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! Alma Mazlumun Ahını... Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır Geç Bir Osmanlı Yazısı Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... Tek Derdi Dünya Olan Şebeke İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı Tepetaklaydı İçim... “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! Duzah mı, Vicdan mı? Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! Bulut Ve Ördek Meseli Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey Türkmenem! İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! Eyüp Otman Ağabey Dünya Dedikleri Acayip Yer Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! Çay Deyip Geçmeyin Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? Sarp Ufukların Hikâyesi Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... İbibikler Öttüğünde Ordayım! İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" Hakiki Meşveret! CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! Ayasofya Fethi Ve Zincirler... Ver Elini Türkmeneli Sünnet İtikadında Mehdi Bay - Ram Düşünceleri... Suriye Yahut Diyar-I Şam Korona Sürecinde İslam! Her Zamanın Pakraduni'si Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! Sait Molla, Molla Said Farkı Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... Ne Çektikse Kamal'lardan... Vatanı Sevmek... “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! Halilullah (As.) Baltanın Sapı... Keşke Haklı Çıkmasaydık... Fasl-I Paşa “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası Doğubayezıd Hâni Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! Fikir Cüceliği! Tarih; Gerçek Aynası! Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... Göbeklitepe Diye Bir Yer Kimlere? Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. Yeni FETÖ’lerin önünü almak... Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı Züğürtlük Gazeli Akasya -1 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! Üfürükten teyyare kripto vazife! Fedakârlığa Farklı Bir Bakış Kısır döngü yahut "fasit tevilat"
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA