DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Mehmet Nuri BİNGÖL
Mehmet Nuri BİNGÖL
Giriş Tarihi : 08-03-2020 11:00

Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar...

Nâbî, edebiyatımızda hikmetli sözleri, düşündürücü şiirleri ile tanınmış bir divan şairimiz. 1600’lü yılların sonlarında yaşamış Osmanlı’nın duraklama devrine şahit olmuştur. İdare ve toplumda ortaya çıkmaya başlayan düzensizlikler, bozulmalar,  belki de onu didaktik şiir yazmaya yönlendirmiştir.

Onun,  birkaç beyitini incelemeye çalışacağımız şu gazeli; şairin, hayatı bir bütün olarak nasıl kavradığını, görmüş geçirmişliğini, hayattan bize sunduğu dersleri ne güzel anlatır.

"Bağ-ı dehrin hem hazânın hem  baharın görmüşüz

Biz neşâtın da gâmın da rûzgârın görmüşüz"

Nâbî, belki de hayatı özetleyen bu giriş beytinde şöyle diyor: Biz bu dünya bahçesinin hem ilkbaharını hem de sonbaharını gördük. Yani biz gençliği de ihtiyarlığı da idrak ettik. Ve biz bu hayat denilen macerada, neşenin de kederin de hüküm sürdüğü demleri yaşadık. Hayatı; kederi, gamı ile de,  sevinci ile de tanıdık, bildik.

Ve başlıyor nasihatlerini etmeye, görüp öğrendiklerinden çıkardığı dersleri bizlere de nakletmeye.

"Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde

Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz"

Bu dünyayı bir ikbal, yani mevki makam, zenginlik gibi varlıklar ile yükselme yeri olarak görenleri ikaz ediyor. Bu dünya bir ikbal meyhanesidir diyor. Şan şöhret, büyüklük, ikbal ile sarhoş olanların yeri. İşte ey akıllı insan! Sen sen ol, bu baş döndüren meyhanede çok da mağrûr olma, gurur, kibir yapma. Çünkü biz böyle sarhoş olup da ertesi sabah baş ağrısı ile uyanan nice ikbal sahiplerini gördük.

Humâr, sarhoşluktan sonraki baş ağrısı ve mahmurluk halidir. Kısa süren mest olma, zevk hali geçer de bu insanlar can sıkıcı bir baş ağrısı ile uyanırlar.

"Top-ı âh-ı inkisâra pâydâr olmaz yine

Kişver-i câhın nice sengin hisârın görmüşüz"

Paraya, mevkiye aldanıp haksızlık etmeyesin, mazlûmun âhını almayasın. Biz bu hayatta yaşadık ve gördük ki, nice zenginlerin, sultanların sağlam, muhkem kaleleri, gönlü kırık olanların ettiği bir âha, bir bedduaya dayanmaz. Mazlumun âhının topu, nice sengi, hisârı yerle bir etmiştir.

"Bir hâdeng-i can-güdâz-ı âhtır sermâyesi

Biz bu meydanın nice çâbuk süvârın görmüşüz"

Yine biz bu meydanda nice hızlı süvariler gördük ki onların sermayesi yani ellerindeki tek silahları; can yakıcı, derin bir âh idi. O âh, o beddua ki öyle gönülden edilmiştir ve bir mazlum kûşesinden gelmektedir. O yüzden akıl almaz bir sürate ve etkiye sahiptir.

"Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı cây-gâh

Bî-aded mağrûrun sadr-ı itibarın görmüşüz"

Biz, sayısız,  bulunduğu makam ile gururlanıp mağrûr olan kişi gördük ki bunlar, oturdukları o yüksek mevkilerin önünde gün gelir bir hizmetkâr olarak el bağlayıp dururlar.

"Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd

Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde-hârın görmüşüz"

Ve  son beyit gelir en vurucu şekilde. Der ki ikbal sarhoşuna:

“Ey Nâbî biz bu mecliste çok bâde içenleri gördük ki ellerindeki murâd kadehi, gün gelir dilenci kâsesine dönüverir. İçindeki şarabın göz alıcı rengiyle insanı cezbeden o murâd alma kadehi, bir bakarsınız bir dilenci kâsesi haline gelmiş.

Divan şiirinin heybetli isimlerinden Nâbî. Ne de güzel benzetmelerle gözümüzün önünde canlandırıveriyor hayatın, hakikatin sahnelerini. Câm-ı Cem ile sarhoş olup kendinden geçen insanı sarsıyor, kendine getiriyor. Her devrin insanına fâniliği anlatıyor şiir dilince.

Fâniliği yakînen , hakk-el-yakîn derecesinde bilen ve bizlere de bildirmek için güzel nasihatler eden Nâbî’nin, kendine mahlâs olarak aldığı kelime de düşündürücü. Nâ ve bî kelimeleri Farsça’da “yok” anlamına gelmektedir. Denir ki, bu iki yok’u birleştirmiş, Nâbî şeklinde kendine isim edinmiştir üstâd.

Hatta şu güzel beytinde bu “yok”, “yok olma”halini çok güzel anlatır.

"Bende yok sabr ü sükûn, sende vefâdan zerre

 İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kerre" beyti bana Üstad Said Nursi'nin,

" Ben kendimi beğenmiyorum, beni beğenenleri de beğenmiyorum." ifadelerini hatırlattı...

Onlar, o büyükler bilirler ki varlıktan geçip yokluk elbisesini giymeli insan. Ancak o zaman, yokluğunu bilen insan varlığa yükselebilir, yükseltilir. Nâbî bu sırları bilenlerden idi. Şiiri ile, yaşayışı ile, sözü, nasihati ile yârenlerine, takip eden nesillere bu sırları, güzellikleri nakletmeye çalıştı.

NELER SÖYLENDİ?
@
Mehmet Nuri BİNGÖL

Mehmet Nuri BİNGÖL

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... Size Mi Kaldı?.. Fedâkârlık, İsar Farkı Bid'akârlık ve Bahaneler Adını Ne Koyarsan Tevhid Meşalesi- 1 Wagner- çeçen ittifakı mı? "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası D ö n g ü Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! Zafer Sabırdadır ve Ağustos En Büyük Burhan Mucizeler-1 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... Dünya, Dünya Dedikleri Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! Ehli Sünnet Cemaati İtikadı Şerrin Harcını Karmak Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! Kafkaslara Konan Kartal Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri Gönlü İhya Seferberliği Fetö'nün B Planı Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz Tiftiklenen Mazim Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! Hain içerden olunca! Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki İkiyüzlülüğün Alfabesi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Aman Aman Aman, Teyakkuz! Zillet İttifakı Adayına Sorular! İmanları Diritme Hareketi İçin... İlimden İlhama Esintiler Gönlü İhya Seferberliği Olacağı Beklemek İman Ve Amel Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! Ramazanda bir tefekkür! Metnin Anahtar Kelimesi Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi İhlas, “Îsar” Münasebeti Eski Değil, Eskimez Said 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! Alma Mazlumun Ahını... Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır Geç Bir Osmanlı Yazısı Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... Tek Derdi Dünya Olan Şebeke İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı Tepetaklaydı İçim... “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! Duzah mı, Vicdan mı? Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! Bulut Ve Ördek Meseli Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey Türkmenem! İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! Eyüp Otman Ağabey Dünya Dedikleri Acayip Yer Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! Çay Deyip Geçmeyin Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? Sarp Ufukların Hikâyesi Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... İbibikler Öttüğünde Ordayım! İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" Hakiki Meşveret! CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! Ayasofya Fethi Ve Zincirler... Ver Elini Türkmeneli Sünnet İtikadında Mehdi Bay - Ram Düşünceleri... Suriye Yahut Diyar-I Şam Korona Sürecinde İslam! Her Zamanın Pakraduni'si Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! Sait Molla, Molla Said Farkı Ne Çektikse Kamal'lardan... Vatanı Sevmek... “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! Halilullah (As.) Baltanın Sapı... Keşke Haklı Çıkmasaydık... Fasl-I Paşa “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası Doğubayezıd Hâni Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! Fikir Cüceliği! Tarih; Gerçek Aynası! Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... Göbeklitepe Diye Bir Yer Kimlere? Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. Yeni FETÖ’lerin önünü almak... Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı Züğürtlük Gazeli Akasya -1 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! Üfürükten teyyare kripto vazife! Fedakârlığa Farklı Bir Bakış Kısır döngü yahut "fasit tevilat"
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA