DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Mehmet Nuri BİNGÖL
Mehmet Nuri BİNGÖL
Giriş Tarihi : 08-02-2020 13:47

“Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası

“Bu kâinatı kim ve niçin yaratmıştır ve bu âlem ve içindeki eşya ne gibi manalar ifade ediyor?” sorularının en mükemmel cevabı Kur’an-ı Kerim’dedir. Bu hikmet kutsiyet kazanmış bir mutlak hakikattır.

 

Zira Kur’an, kâinattan Allah namına ve kainatta tecelli eden esması hesabına bahsetmektedir. Felsefenin bakış açısı ise tamamen dünyevidir ve menfaat esasına dayanır. Yani ehl-i felsefe  için güneşin nasıl harika bir İlâhî sanat olduğu değil, insanlara ne gibi faydalar sağladığı önemlidir. [“Kime hikmet verilmişse, işte ona pek çok hayır verilmiştir.” (Bakara, 2/269)] Ayet-i Kerimesi meseleyi aydınlatmakta değil midir?

 

İnsanın gerek ferdî hayatını, gerek aile ve toplum hayatını düzene koyan bütün esaslar, Allah kelamında kemaliyle yer almıştır. Kur’an’ın bütün hükümleri hak ve hakikattir, hepsi hikmetli ve faydalıdır. Bunlara uyan kişi, hikmetin bir diğer tarifi olan “ahlak-ı İlâhîye ile tahallûk,” şerefine erer; Kur’an ahlakıyla ahlâklanır.

 

Cennet kıymetindeki bu büyük nimetin kıymetini bilmekle, şahsi ve toplum hayatımızı onun hikmetli kanunlarıyla tanzim etmemizin gereği de günyüzüne çıkmış  oluyor. Hak ve batılın “muarazası” bir bakıma hakkı bulup onu kalben tasdik etmek demektir. 12. Söz’ün 1. ve 2. Esasında bu muaraza mukni şekilde açıklanır.

 

“Bir zaman hem dindar, hem gayet san’atkâr bir hâkim-i namdar istedi ki, Kur’ân-ı Hakîmi, maânîsindeki kudsiyetine ve kelimâtındaki i’câza şayeste bir yazı ile yazsın, o muciznümâ kamete harika bir libas giydirilsin.”

 

Madde-mana işbirliğinin ve uyumunun en güzel misali, ruhlarla bedenler  arasındaki harika münasebette kendini gösterir. Koyunun ruhu uysal olduğu gibi, yünü de yumuşak, ayakları pençesiz, eti narindir. Aslanın ruhu ile pençesi arasında da buna benzer, ama ters yönde ayrı bir uygunluk vardır. Bir cümlenin de kelimeleri beden, manası ise ruh hükmündedir. Bir eserin yapılış gayesi onun ruhu veya manası hükmündedir. O eser bu gayeye göre şekillenir. Her parçası o gayenin tahakkukuna yardım edecek şekilde, büyüklükte, özellikte yapılır ve en uygun yere yerleştirilir.

 

“İşte o nakkaş zat, Kur’ân’ı pek acip bir tarzda yazdı. Bütün kıymettar cevherleri yazısında istimal etti. Hakaikının tenevvüüne işaret için, bazı mücessem hurufatını elmas ve zümrütle ve bir kısmını lü’lü’ ve akikle ve bir taifesini pırlanta ve mercanla ve bir nev’ini altın ve gümüşle yazdı. Hem öyle bir tarzda süslendirip münakkaş etti ki, okumayı bilen ve bilmeyen herkes temâşâsından hayran olup istihsan ederdi. Bahusus ehl-i hakikatin nazarına, o surî güzellik, mânâsındaki gayet parlak güzelliğin ve gayet şirin tezyinatın işârâtı olduğundan, pek kıymettar bir antika olmuştur. Sonra o hâkim, şu musannâ ve murassâ Kur’ân’ı, bir ecnebî feylesofa ve bir Müslüman âlime gösterdi. Hem tecrübe, hem mükâfat için emretti ki, ‘Her biriniz, bunun hikmetine dair bir eser yazınız.’”

 

Burada verilen temel mesaj, eşyanın ve hadisatın yaratılmasında ne gibi İlâhî gayeler olduğunun araştırılmasıdır. Bütün fen ilimleri kâinattaki varlıkların ve hadiselerin oluş gayesini ve faydalarını araştırırlar. Bunu yaparken kâinat kitabını yazan “kudret ve hikmet sahibi bir zat” olması gerektiğini hiç düşünmüyorlarsa, bu hikmet abesiyete kalbolur, yani yapılan iş gerçek manada hikmet değildir. Üstad’ın verdiği misalde bunu açıkça görmek mümkündür. Bu hakikati bilerek yapılan araştırmalar ise hakiki hikmettir. Nitekim Üstad Hazretleri Kur’an için “…nuranî hikmeti neşreden odur.” buyurmakla, diğer hikmetin zulmanî olduğunu ders vermiş oluyor.

 

“Evvelâ o feylesof, sonra o âlim, ona dair birer kitap telif ettiler. Fakat feylesofun kitabı, yalnız harflerin nakışlarından ve münasebetlerinden ve vaziyetlerinden ve cevherlerinin hâsiyetlerinden ve tarifatından bahseder, mânâsına hiç ilişmez. Çünkü o ecnebî adam, Arabî hattı okumayı hiç bilmez. Hattâ o müzeyyen Kur’ân’ı, bilmiyor ki bir kitaptır ve mânâyı ifade eden yazıdır. Belki ona münakkaş bir antika nazarıyla bakıyor. Lâkin, çendan Arabî bilmiyor, fakat çok iyi bir mühendistir, güzel bir tasvircidir, mahir bir kimyagerdir, sarraf bir cevhercidir. İşte o adam bu san’atlara göre eserini yazdı.”

 

“Amma Müslüman âlim ise, ona baktığı vakit anladı ki, o, Kitâb-ı Mübîndir, Kur’ân-ı Hakîmdir. İşte bu hakperest zat, ne tezyinat-ı zahirisine ehemmiyet verdi ve ne de hurufun nukuşuyla iştigal etti.”

 

“Ehemmiyet vermeme” ifadesini, “öncelikle manaya ehemmiyet vermek, sureti ikinci planda düşünmek” şeklinde anlamamız gerekir. Bütün varlık âlemi Allah’ın esma ve sıfat tecellileriyle ortaya çıkmışlardır. Eşyanın zahirinde başka, batınlarında başka isimler tecelli eder. Hepsi güzeldir, hepsi tefekkürlüktür.

 

“Belki öyle bir şeyle meşgul oldu ki, milyon mertebe öteki adamın iştigal ettiği meselelerinden daha âli, daha galî, daha lâtif, daha şerif, daha nâfi, daha cami’… Çünkü, nukuşun perdesi altında olan hakaik-ı kudsiyesinden ve envâr-ı esrarından bahsederek gayet güzel bir tefsir-i şerif yazdı.”

 

“Sonra, ikisi eserlerini götürüp o hâkim-i zîşâna takdim ettiler. O hâkim, evvelâ feylesofun eserini aldı. Baktı, gördü ki, o hodpesend ve tabiatperest adam, çok çalışmış, fakat hiç hakikî hikmetini yazmamış, hiçbir mânâsını anlamamış. Belki karıştırmış. Ona karşı hürmetsizlik, belki edepsizlik etmiş. Çünkü, o menba-ı hakaik olan Kur’ân’ı, mânâsız nukuş zannederek mânâ cihetinde kıymetsizlikle tahkir etmiş olduğundan, o hâkim-i hakîm dahi onun eserini başına vurdu, huzurundan çıkardı.”

 

Onun kitabının reddedilmesi, manayı dikkate almadığı, sadece nakışlarla vakit geçirdiği içindir.  O zat, Kur’anı okuyamamış, ondaki iman ve marifet derslerinden istifade edememiş, onun hükümlerini bilememiştir. Üstad’ın getirdiği temsilden faydalanarak bu konuda şöyle bir misal verebiliriz: Padişah bir kimseye bir mektup gönderse, kendisine bazı tekliflerde bulunsa ve bunları yaptığı takdirde belli bir makama tayin edileceğini bildirse. Mektubu alan zat, padişaha şöyle bir cevap verse:

 

“Mektubunuzu aldım. Mektup beyaz ve kenarları nakışlı bir zarfa konulmuş olarak elime geçti. Mektubu yazdırdığınız memurunuzun cidden harika bir hattı var. Bu hat, dünya çapında bir değere sahiptir. Kullandığı mürekkep de çok kaliteli…”

 

Buna benzer birçok bilgiye yer verse de padişahın isteğini hiç dikkate almasa ve tayin olacağı makama liyakat kesbetmek için bir gayret göstermese; kendisine vaad  edilen o makama gelemeyeceği gibi, bu bilgisizliğine ve nezaketsizliğine karşı da ayrıca ceza görmesi beklenir.

 

“Sonra öteki hakperest, müdakkik âlimin eserine baktı. Gördü ki, gayet güzel ve nâfi bir tefsir ve gayet hakîmâne, mürşidâne bir teliftir. ‘Aferin, bârekâllah!..’ dedi. ‘İşte hikmet budur ve âlim ve hakîm, bunun sahibine derler. Öteki adam ise haddinden tecavüz etmiş bir san’atkârdır.’ Sonra, onun eserine bir mükâfat olarak, herbir harfine mukabil, tükenmez hazinesinden on altın verilsin irade etti.Eğer temsili fehmettinse, bak, hakikatin yüzünü de gör:”

 

Meselin hakikatını hep beraber düşünmeye veya okumaya var mıyız?

NELER SÖYLENDİ?
@
Mehmet Nuri BİNGÖL

Mehmet Nuri BİNGÖL

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... Size Mi Kaldı?.. Fedâkârlık, İsar Farkı Bid'akârlık ve Bahaneler Adını Ne Koyarsan Tevhid Meşalesi- 1 Wagner- çeçen ittifakı mı? "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası D ö n g ü Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! Zafer Sabırdadır ve Ağustos En Büyük Burhan Mucizeler-1 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... Dünya, Dünya Dedikleri Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! Ehli Sünnet Cemaati İtikadı Şerrin Harcını Karmak Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! Kafkaslara Konan Kartal Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri Gönlü İhya Seferberliği Fetö'nün B Planı Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz Tiftiklenen Mazim Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! Hain içerden olunca! Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki İkiyüzlülüğün Alfabesi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Aman Aman Aman, Teyakkuz! Zillet İttifakı Adayına Sorular! İmanları Diritme Hareketi İçin... İlimden İlhama Esintiler Gönlü İhya Seferberliği Olacağı Beklemek İman Ve Amel Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! Ramazanda bir tefekkür! Metnin Anahtar Kelimesi Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi İhlas, “Îsar” Münasebeti Eski Değil, Eskimez Said 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! Alma Mazlumun Ahını... Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır Geç Bir Osmanlı Yazısı Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... Tek Derdi Dünya Olan Şebeke İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı Tepetaklaydı İçim... “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! Duzah mı, Vicdan mı? Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! Bulut Ve Ördek Meseli Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey Türkmenem! İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! Eyüp Otman Ağabey Dünya Dedikleri Acayip Yer Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! Çay Deyip Geçmeyin Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? Sarp Ufukların Hikâyesi Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... İbibikler Öttüğünde Ordayım! İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" Hakiki Meşveret! CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! Ayasofya Fethi Ve Zincirler... Ver Elini Türkmeneli Sünnet İtikadında Mehdi Bay - Ram Düşünceleri... Suriye Yahut Diyar-I Şam Korona Sürecinde İslam! Her Zamanın Pakraduni'si Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! Sait Molla, Molla Said Farkı Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... Ne Çektikse Kamal'lardan... Vatanı Sevmek... “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! Halilullah (As.) Baltanın Sapı... Keşke Haklı Çıkmasaydık... Fasl-I Paşa Doğubayezıd Hâni Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! Fikir Cüceliği! Tarih; Gerçek Aynası! Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... Göbeklitepe Diye Bir Yer Kimlere? Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. Yeni FETÖ’lerin önünü almak... Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı Züğürtlük Gazeli Akasya -1 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! Üfürükten teyyare kripto vazife! Fedakârlığa Farklı Bir Bakış Kısır döngü yahut "fasit tevilat"
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA