Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık

Mehmet Nuri BİNGÖL

25-04-2022 17:26

Tefekkür ve Tahkik Mesleği’nin banisi Bediüüzzaman, dinimizin bize kadar ulaşmasında emeği geçen alimlere, mürşitlere hürmet ve muhabbetin gereği üzerinde önemle durur.  

Bu esası, devam ettirip kurduğu imanı diriltme seferberliğinde  temele yerleştirdiği kilit taşlarından biri olarak vazeder. Onların; “selef-i salihi”nin  hikmetini bilmediğimiz bir sözünü ele alıp bütün kemallerini ve hizmetlerini inkâr etmek insafsızlıktır ona göre.   

O kimseleri  nazarlardan düşürmek, İslam’a  büyük zarar vermek manasına gelmektedir aynı zamanda. Bu konuda Üstad Said Nursi’nin verdiği önemli bir içtimai ve ihlasla ilgili  bir ölçü var:

Muhyiddin-i Arabî’nin mesleğini, bugünkü insanlara anlatmanın  zarar vereceğini, şaşaalı görünmekle birlikte o süluk/ manevi yükselme ve züht yolunun, sahabe mesleğine göre “nakıs bir meşreb” olduğunu/ noksan bir meslek olduğunu ilmen ispat eder. 

Muhyiddin-i Arabi için  “Ulum-u İslamiyenin bir mucizesi” (Mektubat) ve Vahdetülvücut için ise “salih bir meşrep” tabirlerini kullanarak talebelerinin o zata ve ilmen devam ettirdiği manevi mesleğine karşı çıkmamalarını istemektedir.

Belirtisi  çıkmadığı hâlde birisi hakkında kötü düşünmenin  manevî sorumluluğu da var elbet. Bir erin onbaşısına karşı gelmesiyle ordu komutanına isyankârlık yapmasının cezası birbirinden farklıdır daima. İsyan edilen veya hakir görülen rütbe yükseldikçe ceza da büyür.

Birincisinden iki gün hapisle kurtulsa kişi, ikincisinde uzun süre hapse girer. Üstad ve içtihada kabiliyetli az sayıdaki talebesine yapılan fikrî hücumlar için de böyle düşünebiliriz. Onlar, “islaf-ı i’zam”dır ve kimisine  haksız tenkitler yapıldığından yapanları korkulu bir vebal beklemektedir. (Şualar, Afyon Mahkemesi Müdafaaları)

Hem sosyal hem de gönül hedeflerini tayin eden, tecdit/yenileme ve ihya hareketlerinin önderi olan Nur eserlerini, gazete gibi değil külliyat anlayışıyla  okumak, günümüz Müslümanının önceki devirden daha önemli ve daha açık bir meselesi olmuştur; belki de “en ehemm” bir veibe...

Bu fark ediş, umum ümmetin kul hakkını sırtlamayla  yüz yüze  getirir bizi. Bu vazife bir bakıma, şeair/ İslami alamet ve göstergeler sırasına da girer. İslami göstergeler olan şeairin ferdî farzlardan daha üstün olduğu ehil kişilerce bilinir; umum ümmete de ilan edilmiştir. 

“Bu zamanda en büyük bir vazife, imanı kurtarma ve muhafaza etme vazifesidir.” (Kastamonu Lahikası) ifadesiyle sırt sırta vermiş pek çok beyan, bu hadiseye temas eder; “takva ve âmel-i sâlih” yönünü de gözardı etmez. 

“Risale-i Nur Külliyatı”nda ve Bediüzzaman Said Nursi’nin beyanlarında tek kanatlılık problemi yoktur. Buna rağmen bir kısım “ehl-i diyanetin”/ dindarların bu realite ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan zihnî  kuruntularını; şüphe, vesvese ve itirazlarını anlamamız mümkün değildir.

Yaptığı hizmetin fonksiyonundan ötürü Bediüzzaman Said Nursi’nin, “Seni yirmi yıl hizmet etmiş bir talebe sayıyorum” dediği zat ve çevresinin Üstadı, dolayısıyla da Nur risalelerini “tek kanatlılık” la eleştirmesini şaşkınlıkla karşılıyorum. Bunun sebebini şöylece açıklar muhterem müellif:.

“Hem ihlas ve hakperestlik ise Müslümanların nereden ve kimden olursa olsun, istifadelerïne taraftar olmaktır. Yoksa `Benden ders alıp sevap kazandırsınlar’ düşüncesi, nefsin ve enaniyetin bir hilesidir.” (İhlas Risalesi, s. 26)  ifadesindeki hizmet metoduyla rekabet içinde olan bazı zatlar,  bu izahın tam tersi bir pozisyonda bulunduklarına göre, onların ihlas/ bir işi sadece Allah rızası için yapma sırrından   uzaklıklarını hesaplamak zor değildir. BU, KENDİNİ ÜSTAD’A SADAKAT İÇİNDE OLDUĞUNU SANAN KİŞİLER İÇİN DAHA FAZLA GEÇERLİDİR. 

“Çok emarelerle anlamışız ki, bu ulûm-u îmaniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz.” (Mektûbât, s. 299) ve “… risaleler kendi malım değil. Kur’ân’ın malı olarak Kur’ân’ın reşehat-ı meziyatına mazhar olduklarını izhar etmeye mecburum.  

Evet, lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz.” (Tarihçe-i Hayat, s 175) gibi “mecburiyet tahtında faş edilmiş” (mecbur kalınarak açıklanmış) beyanlardan anlıyoruz ki, Nur risalelerini indi görüş/ özel düşünce  ve dünyevi yahut akademik bakışlar altında anlamanın imkân ve ihtimali yoktur.  

“Ehl-i siyaset eserleri tam anlamaz.” (Emirdağ Lahikası) şeklindeki ihtar, meselenin bu yönünü işaretler. Meseleyi devlet bazında hâlledeceğini iddia edenler, hiçbir zaman Nur kitapçıklarının/ risalelerinin muradını kavrayamaz  ve her ifadeyi kendine yontar şeklinde anlamak mümkündür o satırları.

Bence mevzunun aslı şundan ibaret. Münevverlik iddiasındaki bazılarının Nur Külliyat’ını takdir etmekle birlikte anlamaya çalışmama samimiyetsizlikleri de tam bir açmazdır; fikir zindanına gönüllü olarak hapsolmalarıdır. “Risale-i Nur’u anlamıyorlar, yahut anlamaya çalışmıyorlar” şeklindeki sayhalaşmış çığlık, meseleye çok  güzel dikkat çeker.

Nur eserlerinin açtığı tefekkür ve tahkik mektebini,  “dâvâ değil, dâvâ içinde bürhan” şeklindeki  beyan gösteriyor ki,  Risalelerin en büyük kuvveti bundan gelmektedir. Bu, Nur kitapçıklarını anlamak isteyenlerin  Kuran’î  bakış açısını kavradıktan sonra harekete geçme mecburiyetlerini de izah eder (Kastamonu Lahikası).

“Ve sen yine imtihan edildiğinde, yine kalbin daraldığında, yine bütün kapılar kapandığında, yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde, uzun uzun düşün. Ve hatırla Yaradanını!

Allah kuluna kâfi değil mi?" [Zümer Suresi - 36] ayetinin emri, ilmini edindikten sonra onu diğer irfan eserleriyle telif edebilmek için sabırsızlanan Müslümana, bir başka ilim alanıyla alakadar olmasını tavsiye ediyor.

İmanı Tefekkürle Diriltme Mektebinin temel eseri ve İslam külliyatı olan Nur kitapçıklarının beyanı da şu merkezde:

“Kur'ân-ı Hakîmin sırr-ı i'câz’ıyla - Kuran’ın mucizeliğiyle- hakîki bir tefsiri olan Risale-i Nur, bu dünyada bir manevi Cehennemi dalalette gösterdiği gibi, imanda dahi bu dünyada manevî bir Cennet bulunduğunu ispat ediyor; günahların ve fenalıkların ve haram lezzetlerin içinde manevî elim elemleri gösterip hasenat ve güzel hasletlerde ve hakaik-i şeriatın amelinde - İslam Dini’nin tatbikinde-  Cennet lezaizi gibi manevi lezzetler bulunduğunu ispat ediyor. Sefahet ehlini ve dalalete düşenleri o cihetle aklı başında olanlarını kurtarıyor.”

Bu ifadeleriyle, Kuran’ın mucizeliğini gösteren  pek çok tefsirden biri olan Nur kitapçıkları (risaleleri),  dünyada manevi Cehennem, müminler için manevi bir Cennet olduğunu gösterip, günah ve haram lezzetlerdeki manevi acıları hissettirerek onları zararlardan koruyor demekte Nur Müellifi. 

Bu devirde iki dehşetli hâl bulunuyor çünkü. Birincisi neticeyi düşünmeyen ve “bir dirhem” bugünkü lezzeti, ilerideki “bir batman”  ebedî lezzete tercih eden insan bencilliğini hesaplarsak “insan denen meçhul”un (Alexis Carrel)  en büyük farikasını ve  “ehl-i sefaheti sefahetinden kurtarmanın yegâne çaresi”nin,  o geçici lezzetinde  elemi gösterip kalp ve nefsini ikna etmek olduğunu kolayca anlarız. 

“İşte, Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükürler olsun ki, bu zamanın  yarasına tam bir tiryak olarak Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyanın bir mu'cize-i maneviyesi ve lemeatı bulunan Risale-i Nur, pek çok muvazenelerle en dehşetli ve muannit mütemerridleri, Kur'ân'ın elmas kılıncıyla kırıyor ve kâinatın zerreleri adedince Vahdaniyet-i ilahiyenin ve imanın hakîkatlerine hüccet ve deliller gösteriyor.”

 

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... 01-01-1970 03:00 Size Mi Kaldı?.. 01-01-1970 03:00 Fedâkârlık, İsar Farkı 01-01-1970 03:00 Bid'akârlık ve Bahaneler 01-01-1970 03:00 Adını Ne Koyarsan 01-01-1970 03:00 Tevhid Meşalesi- 1 01-01-1970 03:00 Wagner- çeçen ittifakı mı? 01-01-1970 03:00 "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 01-01-1970 03:00 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı 01-01-1970 03:00 Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası 01-01-1970 03:00 D ö n g ü 01-01-1970 03:00 Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! 01-01-1970 03:00 Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! 01-01-1970 03:00 Zafer Sabırdadır ve Ağustos 01-01-1970 03:00 En Büyük Burhan Mucizeler-1 01-01-1970 03:00 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı 01-01-1970 03:00 Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! 01-01-1970 03:00 HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... 01-01-1970 03:00 Dünya, Dünya Dedikleri 01-01-1970 03:00 Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! 01-01-1970 03:00 Ehli Sünnet Cemaati İtikadı 01-01-1970 03:00 Şerrin Harcını Karmak 01-01-1970 03:00 Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! 01-01-1970 03:00 Kafkaslara Konan Kartal 01-01-1970 03:00 Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması 01-01-1970 03:00 Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 01-01-1970 03:00 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri 01-01-1970 03:00 Gönlü İhya Seferberliği 01-01-1970 03:00 Fetö'nün B Planı 01-01-1970 03:00 Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! 01-01-1970 03:00 Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır 01-01-1970 03:00 Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! 01-01-1970 03:00 Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe 01-01-1970 03:00 Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir 01-01-1970 03:00 Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz 01-01-1970 03:00 Tiftiklenen Mazim 01-01-1970 03:00 Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı 01-01-1970 03:00 Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi 01-01-1970 03:00 Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! 01-01-1970 03:00 Hain içerden olunca! 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! 01-01-1970 03:00 Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar 01-01-1970 03:00 Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki 01-01-1970 03:00 İkiyüzlülüğün Alfabesi 01-01-1970 03:00 Bir Asimetrik Savaş Çeşidi 01-01-1970 03:00 Bir Asimetrik Savaş Çeşidi 01-01-1970 03:00 Aman Aman Aman, Teyakkuz! 01-01-1970 03:00 Zillet İttifakı Adayına Sorular! 01-01-1970 03:00 İmanları Diritme Hareketi İçin... 01-01-1970 03:00 İlimden İlhama 01-01-1970 03:00 Esintiler 01-01-1970 03:00 Gönlü İhya Seferberliği 01-01-1970 03:00 Olacağı Beklemek 01-01-1970 03:00 İman Ve Amel 01-01-1970 03:00 Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! 01-01-1970 03:00 Ramazanda bir tefekkür! 01-01-1970 03:00 Metnin Anahtar Kelimesi 01-01-1970 03:00 Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 01-01-1970 03:00 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi 01-01-1970 03:00 İhlas, “Îsar” Münasebeti 01-01-1970 03:00 Eski Değil, Eskimez Said 01-01-1970 03:00 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı 01-01-1970 03:00 Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! 01-01-1970 03:00 Alma Mazlumun Ahını... 01-01-1970 03:00 Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır 01-01-1970 03:00 Geç Bir Osmanlı Yazısı 01-01-1970 03:00 Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle 01-01-1970 03:00 Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 01-01-1970 03:00 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 01-01-1970 03:00 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena 01-01-1970 03:00 Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... 01-01-1970 03:00 Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... 01-01-1970 03:00 Tek Derdi Dünya Olan Şebeke 01-01-1970 03:00 İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı 01-01-1970 03:00 Tepetaklaydı İçim... 01-01-1970 03:00 “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! 01-01-1970 03:00 Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! 01-01-1970 03:00 Duzah mı, Vicdan mı? 01-01-1970 03:00 Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi 01-01-1970 03:00 Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! 01-01-1970 03:00 Bulut Ve Ördek Meseli 01-01-1970 03:00 Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! 01-01-1970 03:00 Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! 01-01-1970 03:00 Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! 01-01-1970 03:00 Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey 01-01-1970 03:00 Türkmenem! 01-01-1970 03:00 İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! 01-01-1970 03:00 Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! 01-01-1970 03:00 Eyüp Otman Ağabey 01-01-1970 03:00 Dünya Dedikleri Acayip Yer 01-01-1970 03:00 Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! 01-01-1970 03:00 Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB 01-01-1970 03:00 Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Çay Deyip Geçmeyin 01-01-1970 03:00 Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi 01-01-1970 03:00 Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! 01-01-1970 03:00 Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? 01-01-1970 03:00 Sarp Ufukların Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! 01-01-1970 03:00 Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 01-01-1970 03:00 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... 01-01-1970 03:00 İbibikler Öttüğünde Ordayım! 01-01-1970 03:00 İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" 01-01-1970 03:00 Hakiki Meşveret! 01-01-1970 03:00 CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! 01-01-1970 03:00 Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! 01-01-1970 03:00 Ayasofya Fethi Ve Zincirler... 01-01-1970 03:00 Ver Elini Türkmeneli 01-01-1970 03:00 Sünnet İtikadında Mehdi 01-01-1970 03:00 Bay - Ram Düşünceleri... 01-01-1970 03:00 Suriye Yahut Diyar-I Şam 01-01-1970 03:00 Korona Sürecinde İslam! 01-01-1970 03:00 Her Zamanın Pakraduni'si 01-01-1970 03:00 Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! 01-01-1970 03:00 Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! 01-01-1970 03:00 Sait Molla, Molla Said Farkı 01-01-1970 03:00 Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... 01-01-1970 03:00 Ne Çektikse Kamal'lardan... 01-01-1970 03:00 Vatanı Sevmek... 01-01-1970 03:00 “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı 01-01-1970 03:00 “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı 01-01-1970 03:00 Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! 01-01-1970 03:00 Halilullah (As.) 01-01-1970 03:00 Baltanın Sapı... 01-01-1970 03:00 Keşke Haklı Çıkmasaydık... 01-01-1970 03:00 Fasl-I Paşa 01-01-1970 03:00 “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası 01-01-1970 03:00 Doğubayezıd Hâni 01-01-1970 03:00 Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! 01-01-1970 03:00 Fikir Cüceliği! 01-01-1970 03:00 Tarih; Gerçek Aynası! 01-01-1970 03:00 Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar 01-01-1970 03:00 İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. 01-01-1970 03:00 “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” 01-01-1970 03:00 " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... 01-01-1970 03:00 Göbeklitepe Diye Bir Yer 01-01-1970 03:00 Kimlere? 01-01-1970 03:00 Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) 01-01-1970 03:00 "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" 01-01-1970 03:00 Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 01-01-1970 03:00 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. 01-01-1970 03:00 Yeni FETÖ’lerin önünü almak... 01-01-1970 03:00 Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı 01-01-1970 03:00 Züğürtlük Gazeli 01-01-1970 03:00 Akasya -1 01-01-1970 03:00 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! 01-01-1970 03:00 Üfürükten teyyare kripto vazife! 01-01-1970 03:00 Fedakârlığa Farklı Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Kısır döngü yahut "fasit tevilat" 01-01-1970 03:00