bütün bunlarla uğraşmak bir metni okumak anlamına gelir mi sahiden?
Burada metin ve okuyucu arasındaki ilişkinin tam olarak ne olduğunu kavramak mecburiyeti ortaya çıkıyor. Bir metne okurun yaklaşımının nasıl olduğunu anlamak, okuma eylemi sonucu gerçekleşmesi gereken durumun ne olduğuyla ilgili bir cevap niteliği taşıyacak, dahası yapılagelen eylemin manâsına yönelik de bir anlam/değer dünyasının açığa çıkmasına yardımcı olmuş olacaktır.
Okumak, metne nüfuz etme fırsatını elde etmiş bir kişinin artık istese de o metne rastlamadan önceki hayatına devam edemeyeceği anlamına gelir. Metne rağmen veya metin için hiç fark etmez kişi yaşamına o metni dâhil ederek devam edebilir. İster ampirik ister ideal bir okur iddiasıyla yaklaşılsın metne, bu durum hemen hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Yolu bir kere metne düşen okurun artık istese de aynı yoldan, aynı insan olarak devam etmesi düşünülemez.
Metni okumanın ferahlığıyla yürüyebilir, ayağında çakıl taşı varmış gibi rahatsız olarak yürüyebilir, düşe kalka yahut seke seke, güle oynaya yürüyebilir kişi. Bu durumların herhangi birinde olması hiç önemli değildir. Okur artık metinle beraber yürüyebilir.