Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 23-10-2021 09:28   Güncelleme : 23-10-2021 09:28

Bizim Bekri Mustafalar!

1593-1634 yıllarında Sultanahmet’te doğup yaşayan Bekri Mustafa’nın adını, herhalde duymuş olmalısınız. Onun, kendini genç yaşında içkiye verdiğini, gece gündüz içtiği için Bekri namıyla ün yaptığını...

Bizim Bekri Mustafalar!

Ve 41 yaşında öldüğünü belki bilmezsiniz ama,

Bekri Mustafa’nın “imam” olma hikâyesini herhalde bilirsiniz.

Efendim, hikâye şöyle:

Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede, Küçük Ayasofya Camii'nin önünden geçmektedir.

O sırada musalla taşında bir tabut vardır,

Fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur.

Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı Hoca zannederek namazı kıldırmasını söylerler.

“Yok, ben hoca değilim” dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler.

Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar.

Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.

Bekri Mustafa gülerek cevaplar:

“Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar.” dedim.

Ve bugün…

Yalanlar ve iftiralar ile  siyaset yapmaya çalışan, memleketin nerede TEHDİTLER SAVURMAMIŞ bir kesimi kalmamış, kaset kumpasi ile  partiye genel başkan olmuş bir parti başkanı ..

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN