Türkiye
Giriş Tarihi : 09-07-2021 11:26   Güncelleme : 09-07-2021 11:29

Çalışmak, Daha Çok Çalışmak ve Sonunda Başarmak Dışında Alternatifimiz Yok!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

Çalışmak, Daha Çok Çalışmak ve Sonunda Başarmak Dışında Alternatifimiz Yok!

Konuşmasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 9 Temmuz 2018'de yemin ederek yeni yönetim sisteminin ilk Cumhurbaşkanlığı görevine başladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü yılı geride bıraktığını, önümüzdeki ay sonunda da doğrudan milletin oyuyla cumhurbaşkanı seçilişinin yedinci yılını tamamlayacağını söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağustos ayının da AK Parti'nin kuruluşunun 20'nci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Buradan bir kez daha 24 Haziran 2018 seçimlerinde yurt içinde ve yurt dışında sandıkta şahsıma teveccüh gösteren 26 milyon 325 bin vatandaşımın her birine şükranlarımı sunuyorum" ifadesini kullandı.

 

Aynı seçimlerde sandığa giderek oyunu kullanan 59 milyon 355 bin vatandaşın her birine de demokrasiye ve millî iradenin üstünlüğüne olan bağlılıkları sebebiyle teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin, vesayetin ve darbecilerin üstünü örtmek için gösterdiği tüm çabalarına rağmen gücü ve büyüklüğü işte buradadır. Şartlar ne olursa olsun demokrasiyi işletme, ülkesine, özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkma iradesini ortaya koyan milletimiz, seçimleri bir murakabe ve muhasebe vesilesi olarak değerlendirmektedir. Rahmetli Menderes'ten beri kendi değerlerine saygılı, hayallerini gerçekleştirmek için çalışan herkesin yanında yer alan milletimiz, bize de yeri geldiğinde canı pahasına sahip çıkmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

 

“GİRDİĞİMİZ HER SEÇİMDE MİLLETİMİZE GÜVENDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'yi kurarken "Bu parti milletin partisidir", iktidara geldiklerinde de "Milletimiz ne istiyorsa, ne bekliyorsa onu yapacağız" dediklerini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Girdiğimiz her seçimde sadece ve sadece milletimize güvendik, milletimizden destek bekledik. Sırtını karanlık mahfillere dayayarak efelenenler, sandıkta dersini alırken, milletimiz bizi hep iktidarda tutarak, itimadını gösterdi. Özellikle son sekiz yıldır ülkemizle birlikte partimizin ve şahsımızın da yaşadığı kesintisiz saldırı sürecinden, milletimizden aldığımız güç ve destek sayesinde dimdik çıkmayı başardık. Hatırlarsanız, fitili ilk Gezi olaylarıyla ateşlediler. Batılı medya kuruluşlarının gece gündüz canlı yayın yaptığı, ayaküstü bin yalanın aynı anda söylendiği olayları hatırlıyorsunuz değil mi? Güya 'ağaç' diyerek, güya 'çevre' diyerek yola çıktılar, sonra işi ülkemizin tüm kalkınma projelerinin durdurulması, istiklalini ve istikbalini temsil eden millî politikalarından vazgeçilmesi talebine kadar götürdüler."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki oyunu gördüklerini ve kararlı bir duruş sergileyerek tuzağı bozduklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ardından FETÖ'nün emniyet ve yargı içindeki militanları üzerinden 17/25 Aralık kumpasını devreye soktular. Montajların, iftiraların, yalanların havada uçuştuğu bu kumpası da milletimizle birlikte hamdolsun boşa çıkardık. CHP'nin borazanlığını yaptığı bu süreci, mahallî seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini gölgelemek için kullanmaya çalıştılar. Bunun için çevirmedikleri fırıldak kalmadı ama milletimizin dirayeti ve kararlılığı sayesinde her iki seçimde de hüsrana uğradılar. Sonra PKK sahne aldı. Bazı il ve ilçelerimizde çukurlar kazarak, masum insanları canlı kalkan olarak kullanarak, kendilerince bir senaryoyu uygulamaya koydular. Yine milletimizle omuz omuza vererek, kahraman polislerimizin, jandarmalarımızın ve askerlerimizin fedakârca mücadelesiyle teröristleri açtıkları kuyulara gömdük."

 

“15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ TARİHİMİZİN EN BÜYÜK İHANET KALKIŞMALARINDAN BİRİDİR”

"Sınırlarımız içinde başaramadıkları tezgâhı bu defa sınırlarımızın ötesinden kurmaya kalktılar" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Ardı ardına gerçekleştirdiğimiz harekâtlarımızla DEAŞ'ından PKK/PYD'sine kadar tüm teröristlerin tepesine bulundukları yerlerde bindik ve sınırlarımızı güvenli hâle getirdik. Önümüzdeki hafta beşinci yıl dönümüne ulaşacağımız 15 Temmuz darbe girişimi, FETÖ eliyle gerçekleştirilen ama arkasında çok daha geniş bir şebekenin bulunduğu, tarihimizin en büyük ihanet kalkışmalarından biridir. Milletimizle beraber darbecilere göğsümüzü siper ederek bu alçak kalkışmayı sabahın ilk ışıklarıyla birlikte akamete uğrattık. Bu vesileyle çukur eylemlerinde, sınır ötesi harekâtlarımızda, sınır içindeki operasyonlarda, 15 Temmuz'da şehit olan güvenlik güçlerimize, askerlerimize, vatandaşlarımıza, dostlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum."

 

"Şehitler tepesi boş değil, toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgâr bekliyor" dizelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz, son sekiz yıldır yaşadığımız her hadisede 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak bayrağımızı dalgalandıran işte o beklenen rüzgârı estirmiştir. Hep söylediğim gibi; Rabbime beni böyle bir milletin mensubu olarak dünyaya getirdiği, böyle bir dönemde ülkemin başında olma şerefi bahşettiği için ne kadar hamdetsem azdır" dedi.

 

Türkiye'ye diz çöktürme, milleti pes ettirme ve karanlık senaryoları hayata geçirme gayretlerinin bu kutlu mücadelelere rağmen sona ermediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: "Terör örgütlerini kullanarak kan dökmek suretiyle Türkiye'yi rayından çıkartmayı başaramayanlar, bu defa daha sinsi yol ve yöntemlere yöneldiler. Yeni hedef ekonomimizdi. Gece yarısı operasyonlarıyla döviz kurunu harekete geçirerek kur üzerinden faizleri ve enflasyonu yükselterek, ülkemizi ekonomik krizlerin altında ezmek için defalarca atağa kalktılar. Biz, yurt dışındaki altınlarımızın tamamını ülkemize getirmek ve döviz rezervlerimizi güçlendirmek suretiyle bu saldırılara karşı hazırlığımızı önceden yapmıştık. Aldığımız ilave tedbirler, kurduğumuz dengeleyici mekanizmalar ve uyguladığımız güçlü ekonomi politikası sayesinde hamdolsun bu süreci de en az hasarla atlattık. Elbette sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz ama hedeflenen sonuçlarla bu sıkıntılar arasında dağlar kadar fark vardır. Buradan bir kez daha ifade ediyorum Gezi olaylarındaki amaç neyse ekonomimize yönelik saldırılarda ki amaç da odur. Çukur eylemlerindeki niyet neyse kur, faiz, enflasyon üçgeni üzerinden kurulan oyun da aynıdır. 15 Temmuz darbe girişiminin gerisindeki sinsi gayeyle ekonomimizi krize sokma planlarındaki hedef aynıdır. Biz de diğer saldırılara ve tuzaklara hangi karşılığı vermişsek ekonomide de aynı mukabeleyi ortaya koyduk. Salgın dönemi, bize bu tuzakları kuranların, aslında ne kadar kırılgan ekonomik, siyasi, sosyal bir yapıya sahip olduklarını açıkça göstermiştir."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde gelişmiş ülkeler dahi bocalarken, Türkiye'nin uygulanan doğru, kararlı, hızlı, etkin sağlık, gıda ve kamu güvenliği yönetimiyle herkesten ayrıştığını söyledi.

 

Devletin tüm imkânlarını milletin emrine vererek en az mağduriyet ve en çok kazançla bu sürecin geride kalmasını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide de yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı destek ve teşvik politikalarıyla herkesten daha ileri bir seviyeye ulaşıldığını kaydetti.

 

Kabine toplantısının ardından yapılan kapsamlı ekonomi değerlendirmesinde bu hususa ilişkin tüm verileri milletle paylaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İktidarımızı 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışı üzerine bina etmiş bir parti olarak elbette önce vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini, refahını sağlamak mecburiyetindeyiz. Bunun için önümüzdeki dönemde salgının küresel düzeydeki seyrine, ekonomideki gelişmelere ve diğer hususlara bakarak, milletimiz için ilave destek adımları da atabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

 

“HALKIMIZIN GELECEĞİNE UMUTLA BAKMASINI SAĞLAYACAK YENİ POLİTİKALAR GELİŞTİRMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Fevkalade dönemlerin fevkalade tedbirler gerektirdiği hakikatini akıllarından çıkarmadıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla ülkeyi hedeflerinden koparmayacak ve halkın geleceğine umutla bakmasını sağlayacak yeni politikalar geliştirmeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz özellikle de gençlerimize sesleniyorum müsterih olun, bu ülkedeki hiçbir birey, hiçbir insanımız sahipsiz değildir" ifadesini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 2023 hedefleri, 2053 vizyonu ve 19 yıllık emeğin ürünü güçlü altyapısı, bölgesel ve küresel liderlik konumuyla son bir asırdaki en güçlü yürüyüşünü gerçekleştirdiğini belirtti.

 

Allah'ın yardımı ve milletin desteğiyle bu yürüyüşü mutlaka zaferle neticelendireceklerine inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Dünyanın siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri olarak en güçlü ülkeleri arasına girmek için önümüzdeki 2023 virajını kazasız, belasız dönmemiz gerekiyor. Bu bakımdan 2023 seçimleri çok önemli hâle gelmiştir. Nitekim karşımızdakiler de bu durumun farkındalar ve tüm güçleriyle 2023 için hazırlanıyorlar. Bunca zamandır Türkiye'ye diz çöktürememenin öfkesi içinde olanlar, önümüzdeki seçimlerle ilgili niyetlerini gizleme gereği dahi duymuyorlar. Terör örgütlerinden asırlık acılara, ekonomik tetikçilikten gizli ambargolara kadar her konuyu kullananlar, seçimler için muhalefete de açık çek vermiş gözüküyorlar. Muhalefetin giderek pervasızlaşan, çirkinleşen, özellikle arsızlaşan, buram buram kin ve nefret kokan üslubu, aslında 2023 ile ilgili telaşlarını da ele veriyor. Milletimizin geçmişini çok iyi bildiği için ülke yönetiminden ısrarla uzak tuttuğu bu faşist zihniyet, bu karanlık projenin sözcülüğüne soyunmuştur."

 

“BİZİM GÜÇ VE DESTEK KAYNAĞIMIZ DA ESER VE HİZMET SİYASETİMİZİN MUHATABI DA MİLLETİMİZDİR”

Bu kesimin aktörlerinin, PKK'dan FETÖ'ye tüm terör örgütlerinin, Avrupa'dan Amerika'ya kadar her yerdeki yeminli Türkiye düşmanlarının desteğine layık olmak için canhıraş bir uğraş içinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: "Kurdukları yalan ve iftira dünyasını tek hakikat gibi herkese dayatmaya çalışıyorlar. Yalanı ne kadar büyük söylerlerse inandırmasının da o kadar kolay olacağı telkinine öylesine iman etmiş durumdalar ki freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyorlar. Varsın gitsinler, eninde sonunda hak ve hakikat duvarına çarparak, kendilerine gelecekler. Bizim güç ve destek kaynağımız da eser ve hizmet siyasetimizin muhatabı da milletimizdir. AK Parti teşkilatları olarak milletimizle gönül bağımızı güçlü tuttuğumuz müddetçe bunların yalan, iftira, inkâr, çarpıtma siyaseti ülkemizde kök salamaz, karşılık bulamaz."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin kaderinin bütünleştiği" ifadesinin sıradan bir siyasi argüman değil, hakiki bir tespit olduğunu söyledi.

 

Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte geriye doğru bir asırlık kayıplarını telafi etme fırsatı yakalayan Türkiye'nin, bu tarihi hamlesinin ardı ardına gelen darbelerle durdurulduğunu, yeniden demokratik ve ekonomik geri kalmışlığa mahkûm edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, ülkeye çağ atlattırmak için başlattığı büyük atılımın önünün de ardından gelen koalisyonlu yıllar, terör ve darbe tehditleriyle bir kez daha kesildiğini, AK Parti'nin bu tarihi görevi tamamlamanın sorumluluğunu üstlendiğini vurguladı.

 

“ÇALIŞMAK, DAHA ÇOK ÇALIŞMAK VE SONUNDA BAŞARMAK DIŞINDA ALTERNATİFİMİZ YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2023 seçimleri de bu büyük medeniyet ve tarih mücadelesinin çağımızdaki zirvesinden önceki son durağıdır. Seçimlere kadar önümüzde yaklaşık iki yıllık bir vakit var. Sizlerden bu vaktin her gününü, her anını en verimli, en etkili, en dolu şekilde değerlendirmenizi istiyorum. Büyük kongresini yapmış, il, ilçe, belde teşkilatlarını genel merkez yönetimine oturtmuş bir parti olarak artık önümüzde beklemeyi gerektirecek hiçbir ajanda kalmadı. Milletimize ve özellikle de gelecek nesillere yoğun bir vebalin altındayız. Burada hassasiyetimiz çok önemli. Çalışmak, daha çok çalışmak ve sonunda başarmak dışında bir alternatifimiz yoktur. AK Parti teşkilatları yanında Meclis'te Cumhur İttifakı, hükûmette Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak bu imtihandan da alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum."

 

Bugün il başkanları, ilçe başkanları, kadın kolları ve gençlik kolları başkanlarının bir arada olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bir şey hatırlatacağım, burada kabine üyelerimiz var, yardımcıları var, milletvekillerimiz var. Meclis ara veriyor. Meclis'in ara vermesiyle birlikte hepimiz arazide olacağız, meydanlarda olacağız. Şunu özellikle hatırlatacağım, arazide yapacağımız çalışmaların raporlarını genel merkeze kesinlikle raporlayacağız. Grup başkanvekilliğine, vekillerine raporlayacağız. Hangi arkadaşlarımız ne kadar çalışma yaptı, nasıl çalışma yaptı, hangi ilimizin durumu nedir, ne değildir bunları sizlerden alacağız. Yoksa bir turistik seyahat olarak illerimize gideceksek nafile. 2023'e eğer kararlı bir şekilde hazırlanacaksak, bizim için şurada son iki durak var, çok önemli. Bu 2021'dir, 2022'dir. 2023 tamamen seçim yılıdır. Bu çalışmayla birlikte biz, istikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz. Bir de neler söylediğini görüyorsunuz. Neymiş, gelince uçakları satacakmış. Yahu senden öncekiler de bunları söyledi. Bir defa devlet yönetmenin ne anlama geldiğinden senin haberin yok. Yani uçakları sattığın zaman devleti yönetmiş mi oluyorsun? Dünyayı dolaşacaksın, neyle? Tarifeli uçaklarla mı? Yarış edeceksin, neyle? Tarifeli uçaklarla mı? Trene binersin, otobüslerle beraber seyahat edersin ve ondan sonra da 'Ben muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağım' dersin. Atatürkçüsün ya. Anlamaz, ama iyi bir vergi memuru olduğunu söylüyor. Oradan topladığı paralarla tarifeli uçağa binecekmiş. Hayırlısı olsun. Sen bu kafayla daha çok gidersin."

Recep YAZGANRecep YAZGAN