O günkü hâliniz tam anlattığım gibiydi. Şaşırıp afallamıştınız ve hayalin kırılamaz sandığınız fanusu öyle bir çatlamıştı ki. Kalp denilen kâsenin inleyip sızlaması tereddüde itelemişti sizi.
Orada, oradaydınız. Baktınız, bir mekân ki dillere destan.
Taze söğüt dalları parıldayan suya kucak açmıştı. Ördek ses ve yüzüşleri mahzun suyun yüzünde mekik dokumaktaydı. “Tıp tıp” adım sesleri ve “pıtı pıtı” konuşmalar ördekçiği korkuttu, dikkate kaydırdı.