Kılıçarslan, “Geriye yapılacak tek bir şey kaldı; Siyonistleri öldürmek. Tek tek yeryüzünden silmek.” ifadeleriyle özellikle çocukları ve sivilleri hedef alan soykırım niteliğindeki saldırılara karşı küresel vicdana çağrı yaptı.
Kılıçarslan’ın açıklamaları, Gazze’de süregelen İsrail saldırılarının dünyanın gözleri önünde yeni bir insanlık trajedisine dönüşmesinin ardından geldi.
Yazarın ifadeleri, diplomatik çözüm yollarının tıkandığı, Birleşmiş Milletler’in etkisiz kaldığı ve Müslüman ülkelerin sessizliğe gömüldüğü bir dönemde, bir çığlık ve vicdan çağrısı olarak değerlendiriliyor.
Kılıçarslan’ın sözlerinde Yahudileri değil, “Siyonist ideoloji ve işgalci zihniyet” olduğu, İsrail’in, Filistin topraklarında sistematik olarak uyguladığı etnik temizlik, çocuk katliamları ve uluslararası hukuku hiçe sayan saldırılar olduğu bilinirken, bazı çevrelerden gelen eleştirilere rağmen, çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, sivil toplum temsilcisi ve düşünce insanı, Kılıçarslan’ın sözlerini “vicdanların tercümanı” olarak nitelendirdi.
Sosyal medyada binlerce kişi, “#SiyonizmeKarşıSesVer” etiketiyle düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yazarın yanında olduklarını beyan etti.
İslam dünyasında Filistin davasına yönelik duyarsızlık eleştirisinin giderek arttığı bu süreçte, Kılıçarslan’ın açıklamaları, sessizliğe karşı bir isyan, adalete çağrı ve mazlumlara sahip çıkma çağrısı olarak yankı buldu. Birçok yorumcu, bu tür çıkışların diplomatik dilden arındırılmış, doğrudan halk diliyle yapılan birer direniş manifestosu olduğunu belirtiyor.
Yazarın, yaşanan dram karşısında öfkesini dile getirdiği sözlerinin, şiddeti değil, siyonist zulme karşı onurlu bir duruşu temsil ettiğini ifade eden destekçiler, İslam dünyasında yıllardır dile getirilmeyen gerçeklerin artık açıkça konuşulması gerektiğini savunuyor.
İfade özgürlüğü çerçevesinde yapılan bu çıkışın, mazlumların sesi olup olmayacağı ise kamuoyundaki tepkilere ve Filistin’deki gelişmelere bağlı olarak şekillenecek.
İsmail Kılıçarslan’ın sözleri, Filistin meselesine dair suskunluğu kıran bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor.