Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 02-01-2018 12:55   Güncelleme : 02-01-2018 16:37

Harika İşler Kumpanyası

"Matris bir sistemdir, Neo. Bu sistem bizim düşmanımız. Ama sistemin içindeyken ne görüyorsun? İş adamları, imamlar, avukatlar, şoförler, kuaförler. Kurtarmaya çalıştığımız insanların zihinleri. Ama biz başarana kadar, bu insanlar da sistemin bir parçası ve bu da onları düşmanlarımız yapıyor. Şunu anlamalısın: Bu insanların çoğu serbest bırakılmaya hazır değil. Ve büyük bir kısmı o kadar içine girmişler, sisteme o kadar bağımlı hale gelmişler ki, onu korumak için savaşabilirler... Eğer bizden biri değilsen, onlardan birisindir." Morpheus

Harika İşler Kumpanyası

Fütüvvet, fetâ olmanın fikriyatına, sistemine, ahiliğin kanına, omurgasına deniyor. Osmanlı'nın hayatını miladi 1600ler, belki biraz daha ileri gidersek 1550'lerden keserek iki döneme ayırdığımızda, ilk dönem harika zamanlardır, son dönem yıkılış serencamıdır. Osmanlı yıkılmıştır. Bunun onlarca önemli, az önemli, önemsiz sebebi vardır ama en önemli sebebi Ahilerin tasfiyesidir. Ahiliğin tasfiyesi diyenler hata etmektedirler çünkü bir fikri öldüremezsiniz. Tasfiye olan, hayatta etkili olmaktan, köşebaşlarını tutmaktan çıkarılan ahilik değil ahilerdir. Ve hata öncelikle o zamanki ahilerdedir. Bu doğrusuyla, yanlışıyla geçmişimizdir. Coğrafyamızdaki yaygın eğilimin aksine bizler masalcı ve ağıtçı cenaze teyzeleri gibi ikinci, üçüncü dereceden bahaneleri tarih diye, geçmişimiz diye anlatacak değiliz. Hatanın büyüğü o zamanki ahilerdedir. İlk sarı ineği teslim ederken aymamışlar, herkeste görmekle iftihar ettikleri almazlığa bizzat kendileri düşmüşlerdir. Yani savaş aslında ilk verilen kapitülasyonla kaybedilmişti. Neyse, geçmiş geçmiştir. Önümüzdeki yola, yollara, yollar ağına bakmakla mükellefiz.

Nedir fütüvvet? Fütüvvet, delikanlılıktır. Dakik olmaktır. Sistemli olmaktır. Fetâlık, akalık, (yanlış söylenişiyle ama galat-ı meşhurdur: ağalık) nedir? Gücünü, sağlığını, imkanlarını kendisi dışındakilere, daire daire genişlemek suretiyle yakın çevresinden bütün insanlığa ulaşan bir ağ içinde harcamaktır. Nedir akalık? Sistemli olmaktır. Sofrada bir tuzu alıp verirken bile elde yoksa zihinde iş akış şeması yapmaktır. Bırakın içinde olduğu apaçık bir süreci görememeyi, aldatılmayı; hamlelerce sonrasını bile bir satranç "büyük ustası" yeteneğiyle hesaplayabilmektir.

Nedir fütüvvet? Kasılmış kalmış, karaya çalar isli bir gri rengin hakim olduğu bir coğrafyada sürpriz unsuru olmaktır. Gavurlar içinde, özellikle Batı dünyasında aklı çalışan, yüksek analiz yeteneği olanların hiç ummadığı yerden, Musa peygamberin yaptığı gibi tek dokunuşla taştan su akıtan bir sürpriz haliyle "bunlardan gerçek manada bir iş, oluş, sır çıkmaz" diyenlerin nutuklarını durduracak bir varlık ve devrim hamlesi yapmaktır. Temel mesele elbette kimin ne diyeceği değildir ama sürpriz unsuru tam olarak kimsenin beklemediği yerden, beklemediği şeyi çıkarmaktır.

Şair doğru söylüyor: Gizli değil ama kapaklı. Her şey açık, her şey aleni, içilen şerbet, yenilen mükemmel ziyafet aleni ama formülü sadece ehlinin bileceği, önemli oluş formüllerinin saçma sapan insanların diline pelesenk olmadığı bir doygunluk, ağırlık, klas duruş; işte bu fütüvvettir. Fütüvvet herhangi bir şey gizlemek değil, ağırkanlı bir duruşla boş konuşmamak, sükut haliyle ilahi sırların peşinde koşmaktır.

Fütüvvet deliorman tekniğidir. Adım adım inanılmaz seviyelere yükselmek, hayret edilecek yükleri yüklenmek, kaldırıp, götürmektir. Fütüvvet, söz sakınmaktır. Naehline ancak selam verip, daha fazlasını vermemek; bedevileri, ahmakları, sözünü unutan, ipi yarıda kesenleri unutmak, görmezden gelmek, adam yerine yurduna koymamaktır. Neden? Çünkü bunlar bize bir imparatorluğu kaybettirdiler.

Fütüvvet, işini şu veya bu sebepten düzgün yapamayınca ağır utanmak, kendini suçlamaktır. Akı diye en küçük ayrıntıya bile dikkat etme kasdında olan, mükemmelliğin ayrıntıların peşinden gidilerek er geç yakalanacağını bilen delikanlılara denir. Kalitenin, sistem fikrinin, gerçek yardımlaşmanın, son adama kadar nöbet yerini terk etmemenin, üşenmemenin çoktan terk ettiği; kaderin ağır tokadını biteviye yiyen, o kadar sarhoş ki, düştüğü "arsıulusal" zilletin farkında bile olmayan bir delilikler coğrafyasında fütüvvet; gerçeğin adıdır. Fütüvvet millî rüyadır, fütüvvet gerçek hakikattir.

Gayrimilli mahfillerin zamanında meydan boşken yönlendirmesiyle, milli bir saflıktan ötürü milli sanılan şuculuk, buculukların memleketi sardığı talihsiz dönemlerde ahilik, fütüvvet, akılık, ağalık "bin yıllık varlığımız karşısında siz ancak bir kaç on yıllık sayıklamalardan ibaretsiniz" diyenlerin sarsılmaz, yüksek tempolu, sistemli gayretinin adıdır. Elhak doğrudur, siz yokken biz vardık.

Batıda "şövalye"lik, bizde tabiri caizse, izdüşüm manasında fütüvvet vardır. İş, oluş, yüksek kalite, yüksek organizasyon demektir. İnsanın bedenini aşması, birinci fizikten ikinci fiziğe uzanması, yeni bir dil, yeni bir duyuş, yeni bir varoluş sahibi olması demektir.

Fütüvvet yol atalığıdır. Birbirine yol atası olmak, birbirini kollamak, bilenin bilmeyene öğretmesi, hiçbir bilgiyi gizlememek, her ilmi ehli arasında yaymaktır. Fütüvvet, muhakkak yazmaktır. Görülen rüyalardan, kurulan hayallere kadar, biteviye üretmek, yazmak, beyni yeniden yapılandırırken yeni bir kavme, yeni bir anlayışa yol açmaktır. Evet, ahiler iç kavimdir; coğrafyamızın, bütün İslam aleminin ve dünyanın yeni kavmidir. Onlar asil sınıf, üstün ruhturlar.

Fütüvvet, derinlemesine yaşadığı hâlini ehli dışındakine pek anlatamamaktır. O derinliktir, aşktır, yüksek günlük algılardan ulaşılan çok yüksek bir rüya idrakidir. Fütüvvet, akalık dünyanın bir rüyadan, ama sonuçları gerçek bir rüyadan başka bir şey olmadığı idrakinin içinde eriyip en yüksek varlık, görünürlük, zenginlik, kuvvet seviyesinde aslında yok olmaktır. Fütüvvet, kelimelerin halleri tasvire yetmemesinin adıdır. Fütüvvet, cıvık kimseler coğrafyasında harika işler kumpanyasıdır.

Ahmet Kubilay

adminadmin