Kalabalık dağıldıktan sonra fırıncıya:
– Evladım, bugün nafakamı çıkaramadım. Ecel gelmezse yarın ödemek üzere bana bir çeyrek ekmek verir misiniz? dedi.
Sesi titremiş, çehresi kızarmıştı. Fırıncı:
– Ne demek baba; sana çeyrek değil bir bütün ekmek vereyim. Helal olsun, paraya da lüzum yok,
dediyse de o garip şahıs:
– Hayır yavrum, dörtte biri kafî… Belki üç yoksul daha gelir.
Hem ancak dörtte biri kadar yüzümü kızartabiliyorum. Fazlasına tahammül edemem. Dörtte birini almak için de şartım, yarın borcumu takdim etmektir” dedi.
Fırıncı şaşkın bir şekilde çeyrek ekmeği verdi. Ekmeği öperek alan adamcağız, yavaş ve sessiz adımlarla oradan ayrıldı.