Devletimize güvenimiz sonsuz. Lâkin zaman zaman devlette görev yapan ya da kamuoyunun yakından tanıdığı etkili ve yetkili kişiler halkı yanıltma yoluna gittiler ve bizler buna şahit olduk.
Misal; Çernobil patladığında radyasyon yok diye çayı hüpleyen dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral gibi. Radyasyon vardı ama merhum zât Devlet Adamı kisvesiyle bizleri yanılttı. Artık bu çağda benzer tekrarlar yaşamak istemiyoruz.
Demem o ki (Maymunu karıştırmayın, sadece M deyin dedikleri için) M Çiçeği hastalığı hakkında ısrarla "tehlike yok, Türkiye'de görülmedi" gibi bilgiler paylaşılıyor. Türkiye'nin yoğun gündemi arasında bu konu sanki biraz savsaklanıyor gibi. Ben yapılan açıklamalardan tatmin olmadım. Benim gibi düşünenler için kamuoyu tarafsız şekilde tüm gerçekliği ile bilgilendirilmeli. Şayet elde yeterli veri ve bilgi yoksa, "uyanık olun, böyle bir risk var" diye halk ikaz edilsin, riskli gruplar kulağının üstüne yatmasın, kendi tedbirlerini alsınlar.
NİÇİN Mİ?
Türkiye'deki üniversitelerimizin açılmasına 1 ay kaldı. Birçok üniversitede yabancı öğrenciler var. Bir kısmı da şimdi yeni kayıt yaptıracaklar. 19 Mayıs Üniversitesi olarak bizim de Afrika kökenli yüzlerce öğrencimiz var. Üstelik bunlar Afrika'da çok sayıda ülkeye dağılmış durumda. Bu öğrencilerimiz yaz tatili için gittikleri memleketlerinden Samsun’a geldiklerinde bir SAĞLIK KONTROLÜ'nden geçirilecekler mi? Yoksa "UÇAKTAN SERVİSE, SERVİSTEN KAMPÜSE" mi gelecekler?
Çok değer verdiğimiz ve ülkemizin Afrika kıtasına açılması için öncü bireyler olarak gördüğümüz bu öğrencilerimize karşı bir önyargı oluşmadan gerekli tedbirler alınsın diye uyarmak istedim. Böyle bir tedbir düşünülüyor mu? Bir hazırlık var mı?
Ben çok merak ettim, siz de ediyor musunuz, bilmek istedim.
Samsun halkı adına Muallim Cevdet.