Demir, yaptığı açıklamada, “PKK silah bırakmadı, bırakmak zorunda kaldı. Bunun temel nedeni Türkiye'nin savunma sanayisinde sağladığı büyük ilerleme, bölgedeki siyasi ve askeri ağırlığının artması ve ABD ile girilen yeni ilişkiler dönemidir. Artık barış dışında seçenekleri kalmadı,” ifadelerini kullandı.
“PKK'nın sözüne güvenilmez ama barışa mecbur kaldı”
PKK'nın geçmişte verdiği sözlerin güven vermediğine de dikkat çeken Demir, “Elbette PKK'nın sözüne güvenilmez. Ancak bu, içinde bulunduğumuz siyasi ve askerî dengeleri görmezden gelmemizi gerektirmez. Güçlü Türkiye, barışın önünü açan tek gerçek zemindir,” dedi.
“Bahçeli’nin duruşu ve Cumhur İttifakı’nın kararlılığı tarihe yazıldı”
Demir, sürece ilişkin siyasî liderliğin rolünü de vurguladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin öncü tavrının ve Cumhur İttifakı'nın firesiz birlikteliğinin tarihe kayıt düşüldüğünü belirtti. “Bu siyasi duruş, milletin huzur ve birlik beklentisinin güçlü bir yansımasıdır,” ifadelerini kullandı.
“Süreç uzun ve zorludur; sabır ve dikkat gerektiriyor”
Sürecin zorluklarına da dikkat çeken Demir, “Bu yol uzun, meşakkatli ve birçok provokasyona açık. Başarı için sabır, strateji ve geçmişten ders çıkarma şart. Daha önce iyi niyetle başlatılan çözüm süreci, içerideki hainler ve dış maşalar tarafından baltalanmıştı. Aynı hatalar tekrarlanmamalı,” dedi.
“Güçlü aile, güçlü toplum: Milli güvenlik meselesi hâline geldi”
Barış ortamının kalıcılığı için yalnızca siyasî ve askerî gücün yeterli olmadığını vurgulayan Tevfik Demir, aile yapısının korunması ve nüfusun artırılmasının artık millî güvenlik konusu hâline geldiğini söyledi. “Güçlü aile, güçlü gelecek demektir. Çocuk sayısını teşvik eden politikalar artık stratejik öncelik olmalıdır,” dedi.
“Toprak verilerek değil, hak edilen alınarak sınırlar değişir”
Açıklamasının sonunda iç kamuoyuna ve genç nesle de önemli bir mesaj veren Demir, “Bazı içimizdeki hainlerin ve onlara kananların şunu bilmesi gerekir: Bu ülkenin sınırları kaybedilerek değil, hak ettiği toprakları alarak değişecektir. Eğer bu barış süreci başarıya ulaşırsa, bir gün bu da mümkün olacaktır,” ifadelerini kullandı.
“Zafer değil, barış ve huzur için ilk büyük adım”
Demir son olarak, “Bu sürecin adı zafer değilse bile, barış ve huzur için atılan ilk büyük adımdır. Sonunu biz görür müyüz bilinmez ama ülkemiz ve milletimiz için dua etmeye devam edeceğiz,” diyerek sürece dair umut ve temennisini dile getirdi.