Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 28-06-2021 12:25   Güncelleme : 28-06-2021 12:25

Pozitif Ayrımcılıktan Doğan Mağduriyetler!

Pozitif Ayrımcılıktan Doğan Mağduriyetler!

İnsan hakları, insanın insan olmasından kaynaklanan ve insan onurunun gereği olarak sahip olduğu devredilemez ve vazgeçilemez haklar bütünüdür.

Bu tanımdan anlaşılacağı üzere tek başına insan olarak var olmak, kişilerin hak ve özgürlüklere sahip olması adına yeterli görülmektedir.

1789 tarihli İnsan ve Vatandaş Hakları Evrensel Bildirisi’ndeki ‘’insan haklarından herkesin eşitlik temelinde yararlanması ve cinsiyet ayrımcılığı yasağı’’ maddesi aslında uzun yıllarca ezilmiş ve haksızlığa maruz bırakılmış sınıfların herkes ile eşit haklara sahip olması amacıyla oluşturulmuş olsa da yakın geçmişimizde bu madde kadın erkek eşitliğini sağlamak amacı ile kullanılmış, günümüzde ise pozitif ayrımcılığın orantılı kullanılması noktasında kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde hukuk sistemimiz kadınlara pozitif ayrımcılık tanımaktadır lakin bu durum sadece kadının yararlanması için değil, zayıf ve güçsüz olan toplum kesimlerinin korunması amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Yüzyıllar boyunca haksızlığa ve adaletsizliğe maruz kalmış olan kadınlara; 5 Aralık 1934 yılında seçme ve seçilme hakkı verilmiştir ve toplumda eşitliği sağlama amacı güdülmüştür. Bunun ile başlayan ve haksızlığa maruz bırakılmış olan insanların eşit statüye kavuşması yolunda çağdaş ve hukuki adımlar atılmaya başlanmıştır. Pozitif ayrımcılık da bu hususlardan biridir. Her ne kadar yapılan tüm bu yenilikçi ve adaletli hareketler tüm insanlık adına sevindirici bir haber olsa da bu kanunlar ve yapılan pozitif ayrımcılık kötü niyetli bir şekilde kimsenin aleyhine kullanılmamalıdır. Herhangi bir cinsiyet, ırk, din, dil vb. ayrımı yapılmaksızın, kanun önünde herkese eşit davranılarak, kimsenin adaletsizliğe ve haksızlığa maruz bırakılmasına sebebiyet verilmemelidir.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN