Samsun Haber
Giriş Tarihi : 15-06-2017 15:10   Güncelleme : 15-06-2017 15:10

Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu’dan D-8’ler Projesi Açıklaması

Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu, D-8’lerin Kuruluş yıldönümü münasebetiyle yaptığı basın açıklamasında; “ Bütün insanlığın ürettiği mal ve hizmeti sadece kendi emperyal iştahlarına tahsis etmek isteyen Küresel Emperyalizmin adalet ve demokrasi söylemleriyle dünyayı kan gölüne çevirdiğini, Saadet Partisinin Milli Görüş anlayışıyla ortaya koyduğu D-8’ler projesi ülkemize ve bütün insanlığa adalet, barış, huzur ve saadet getirecek bir ‘Medeniyet Projesi’dir.”dedi.

Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu’dan D-8’ler Projesi Açıklaması

Armutçu, “Bölgemizde ve dünyadaki bütün çatışma ve savaşların, dökülen kan ve gözyaşlarının ana sebebi; Emperyal güçlerin küresel ihtiraslarını tatmin etmek amacıyla uygulamaya koydukları projelerdir. 

Üstad Necip Fazıl’ın ‘Durum’ tarifi ile;

“Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,
Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,
Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet; 
Alevler içinde ev, üst katında ziyafet! 

Allahın on pulunu bekleye dursun on kul; 
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;” şeklinde ifade ettiği ‘Durum’ tam da bu durumdur.  D-8’ler ise dünyanın bu ‘durum’unu adalet, barış, huzur ve saadete inkılap ettirecek bir Medeniyet Projesidir.” Diyerek:

“Sovyetlerin dağılmasından sonra batı liderleri barışa dayalı bir dünya kurulması yerine, düşmanlığa dayanan bir dünya kurulmasını tercih ettiler. İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’in İskoçya’daki NATO toplantısında yaptığı konuşma bu durumun açık bir delilidir.

Bu NATO toplantısında; Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra “Şimdi ne yapacağız, Nato’yu fesih mi edeceğiz?” sorusuna Thatcher: “Düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz. Bizim yaşayabilmemiz için mutlaka bir düşmanımızın olması lazımdır. Sovyetler Birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. Bu yeni düşman İslam olacaktır” cevabını vermiştir.

Bunun ardından Nato karargahında, ‘kırmızı’ olan düşman rengin ‘yeşil’ renk olarak değiştirilmesi, Ilımlı İslâm ve Dinler Arası Diyalog ve elbette meşhur Fetullah Gülen (yani bugünkü adıyla FETÖ) meselesi çeşitli figüran ve faktörlerle dünya barışı ve demokrasi(!) adıyla servis edilerek Büyük Ortadoğu Projesi’nin alt yapısı hazırlanmıştır.

ABD Savunma Bakanı Condolizza Rise tarafından; “Ortadoğu’da 22 ülkenin haritası değişecektir” açıklaması yaptığında biz 22. ülkenin ‘Türkiye dolduğunu’ zaten biliyorduk ve söylemiştik.

Ne yazık ki; Biz bunları söylerken, O günün idarecileri adı geçen BOP’un Eş Başkanlığını yapmakla övünüyorlardı. O günün idarecileri bu günün de idarecileri olmakla beraber; maalesef şimdi birlikte dövünmemizin faydası yoktur. Akıllı insanlar, başkalarının tecrübelerinden istifade ederler, Ahmak insanlar ise olayların başlarına gelmesini beklerler. Yaşanan olaylar, alınması lazım gelen dersler ve bütün bunların sonunda ortaya çıkan zorunluluklar, D-8’in doğuşunun gerekçesi olmuştur.

22 Ekim 1996 tarihindeki "Kalkınmada İşbirliği Konferansı"nı izleyen bir dizi hazırlık toplantılarından sonra; 15 Haziran 1997 tarihinde 8 ülkenin Devlet Başkanlarının İstanbul’da Çırağan Sarayında bir araya gelerek imzaladıkları anlaşma ile  D-8’lerin resmen kurulması, 20. yüzyılın 21. yüzyıla en kıymetli hediyesidir.

D-8 Medeniyet Projesi’nin; Savaş değil, barış; Çatışma değil, diyalog; Çifte standart değil, adalet; Üstünlük değil, eşitlik; Sömürü değil, işbirliği;
Baskı ve tahakküm değil, insan hakları, hürriyet ve demokrasi
prensipleri sadece D-8’lerin kendi prensipleri değil, aynı zamanda Yeni Bir Dünya’nın kurulmasının da temel esaslarıdır.
Dünyada huzur, barış ve saadetin tesisi için, bir an evvel yanlışlardan vazgeçilmesi doğrulara dönülmesi ve Yeni Bir Dünyanın kurulması gerekmektedir. D-8’ler hareketi bu manada önemli bir Medeniyet Projesidir. İnsanlığın kurtuluş reçetesidir. 

Ülkemizde ve bölgemizde oynanan kirli oyunların, kan ve gözyaşının dinmesi için; G-8’lerin Cenevre’sinde değil, D-8’lerin Malezya’sında Türkiye’nin öncülüğünde bölge ülkelerinin eşit hak ve iştirakiyle yapılacak zirvede acil çözüm aranmalıdır.” Dedi.

adminadmin