Analiz
Giriş Tarihi : 28-11-2018 09:56   Güncelleme : 28-11-2018 09:56

Sekiz bin ‘aile’ çözüm bekliyor

​İktidarın bakış açısı; cinsel istismara sıfır tolerans yönünde. Bunu bu konudan ayrı tutarak erken evliliğe bir çare üretmeli.

Sekiz bin ‘aile’ çözüm bekliyor

İki sene önce AK Parti’nin gündemine aldığı bir konuyu tartışıyoruz.

Erken yaşta evlenenlerin mağduriyetleri; mahkûm olan babalar, zorluklarla mücadele etmek durumunda kalan anneler, babalarından uzakta büyüyen çocuklar…

İki sene önce “Erken yaşta evlilik düzenlemesi / cinsel istismar önergesi” ile AK Parti bu sorunu çözmek için bir adım attı.

PEKİ MUHALEFET NE YAPTI?

Özellikle CHP “AK Parti tecavüze af getiriyor” diyerek çözüm odaklı olmak yerine, sloganlar üzerinden bir AK Parti imajı oluşturmaya odaklandı. KADEM de dahil bazı STK’lar ve konunun uzmanları önergenin sorunlu alanları olduğuna dikkat çekti. AK Parti’den Numan Kurtulmuş, “Bu yapılan düzenleme bir ihtiyaca binaen, Türkiye'de fiilen var olan bir uygulamadan, törelerden kaynaklanan gerekçelerle gündeme getirilmiştir. Asla tecavüz suçlarını kapsamamaktadır. Bu konuda eğer muhalefetin başka teklifleri varsa bu teklifleri de değerlendirmeye hazırız. Tasarıyı titizlikle gözden geçiriyoruz” demişti.

Süreçte sorunu çözmek adına muhalefetten yapıcı öneriler gelmedi. Önerge geri çekildi ve sorun rafa kaldırıldı. Dolayısiyle bu önerge girişimi yaraya merhem olamadı. Bu açıdan CHP’nin bugünlerde erken evlilik mağduru insanları gündemine almasını samimi bulmuyorum. Muhalefet samimi olsaydı iki sene önce gündemde olan “cinsel istismar önergesi”ni toptan reddetmek ve bunun üzerinden bir propaganda yaymak yerine önergeye alternatif çözüm üretir, bunu ortaya koyardı. Kolayı seçip o gün reddettiler. Bugün de yeniden gündeme taşıyarak seçim öncesi buradan bir paye edinmeye çalışıyorlar.

Biz ise bir gazeteci olarak o gün nasıl konuyu gündemimize taşıdıysak, bugün de aynı şekilde bu konuyu görmezden gelmeyeceğiz.

YAŞANAN SORUN NE?

Konu; oldukça kompleks… Kavramların, sorun alanlarının birbirine karıştığı, olayların kördüğüme dönüştüğü bir mevzu. Bu konuda palyatif değil köklü çözümlere ihtiyacımız var.

‘Erken yaşta evlenenler ve tecavüzcüler’ ne yazık ki aynı başlık altında tartışılan iki farklı konu. Geçerli hukuk kurallarının sosyoloji ile uyumunda yaşanan sorun, işte bu mağduriyetleri oluşturdu.

1926’da İsviçre Medeni Kanunu’nu tercüme ederek anayasamıza eklemledik fakat Anadolu başka bir kültür…

Yasal olarak evlilik yaşı 18.

Hayat modernleştikçe kentlerde evlilik yaşı ilerliyor ama Anadolu evlilik pratiklerine baktığınızda yasayla uyuşmayan bir realite var. Erken yaşta evlenenlerden erkek olan ne yazık ki “tecavüzcü” damgasıyla nezarete gönderiliyor. Geride kalan anne ve çocuk ise perişan oluyor. 18 yaş öncesi ailesinin izniyle evlenen veya kaçarak nikah yapan sekiz bin aile şu an mağdur. ‘Çocuk gelin’ realitesini geçerli kanunlar gereği cinsel istismar üzerinden konuşmak gerçekten üzücü.

İNSANLARIN EVLENME YAŞINI NEYE GÖRE 18 OLARAK BELİRLİYORUZ?

Çocuk gelinlerden, töre ve geleneklerden bağımsız evlilik yaşı meselesinin başka boyutları da var.

Biyolojik olarak tıp literatürüne de giren bir olgu “erken ergenlik”. Ergenlik 8 yaşına kadar düştü. Ayrıca Avrupa’da cinselliğin 8-9 yaşına kadar indiğini biliyoruz. 9 yaşında gebe kız çocukları var.

Çocuk gelinler meselesi Avrupa için çoğu yerde kadın STK’ları üzerinden Türkiye’yi medeni anlamda geri gösterme nedenidir ancak kendi içlerindeki ‘hamile kız çocukları’nı hiçbir zaman gündeme taşımıyorlar. Avrupa’da küçük kız çocuklarına ücretsiz “doğum kontrol hizmeti” var. İngiltere hükümet rakamlarına göre; 2002’den bu yana 13 yaş altı 63 bin kız çocuğu, doğum yaptı.

Bu rakamlar bir gerçeği vurgulamak içindi. Çocuk gelinlerin elbette eğitim hakkını kullanıp üniversite sonrasında evlenmelerini öneririm fakat erken yaşta evlenmek isteyenin de önünde bir engel olarak devlet durmamalıdır. Bunu suç sayıp mağduriyetler oluşturmak ise ayrıca vicdani açıdan düşünmemiz gereken bir husustur.

ÇÖZÜM VE SİYASETE ÇAĞRI!

İktidarın bakış açısı; cinsel istismara sıfır tolerans yönünde. Bunu bu konudan ayrı tutarak erken evliliğe bir çare üretmeli.

İktidar art niyetli siyasilerin manipülasyonuna izin vermeden mağduriyetlere son vermeli.

Çözüm arayışında olan iktidarın girişimlerine takoz olan sonrasında da muhalefet yapmak için bu konuyu siyasetine alet edenlerse; bu insanların acıları üzerinde tepinmesinler!

Betül Soysal Bozdoğan / Diriliş Postası 

adminadmin