Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 23-06-2022 13:44   Güncelleme : 23-06-2022 13:44

Sevdiğine benzeyeceksin!

Makale ve eserlerimde sıklıkla andığım hayatımın mihmandarlarından rahmetli dedem (ona ve ceddinize rahmet olsun), “seven sevdiğinin ahlâkı ile ahlaklanmıyor, ona benzemiyorsa o sevgi kuru bir avuntudur” derdi hep.

Sevdiğine benzeyeceksin!

Aradan geçen çok uzun süreye rağmen bu sözü, öz itibariyle bugün zihnimde yoğurduğumda önümüze hemen ‘her iletişim ve ilişkide’ uzun bir yol haritası çıkarıyor önüme ama bence sözün işaret ettiği eylem oldukça net;

“Sevdiğine benzeyeceksin!”

Çünkü ilahi hitapla “vedd” olarak tabir edilen sevgi, aynı zamanda kâinatın da mayası ve taşkın bir ilahi sevginin ürünü olan kâinat ise, bu sevginin eseri.

Peki insan sevdiğine nasıl benzer?

Bence benzemek için ilkin ‘tanımak’ lazım, tanımak için de yakınlaşıp ‘ünsiyet’ kurmak!

Kitabi deyimle “kurbiyet” dediğimiz bu süreç, beraberinde ‘muhatabın her kimse’ fikrinden, zikrinden, duruş ve değerlerinden beslenmeyi de beraberinde getirecek ve adım adım bu sevgi iddiamız hayat bulup ruhuna kavuşacak. Amacı amacımız, yolu yolumuz, derdi derdimiz, davası davamız olacak!

Yani bunlar yoksa o sevgi; sadece kuru bir avuntu, hamasi bir slogan, ruhsuz bir cümleden öteye geçmez, geçemez.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Recep YAZGANRecep YAZGAN