DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
Giriş Tarihi : 20-01-2020 14:47

Bütün Sapkınlıklar böylesine iyi niyetli cümlelerle Başlıyor.

Kendisi benim de yakından tanıdığım, iyi niyetinden ve samimiyetinden asla şüphe duymadığım, çok ciddi manada ilmi bir birikimi olan, tanıdığım kadarıyla Sünnî bir gelenekten gelen, ilâhiyat alanında Türkiye'nin sayılı üniversitelerinden birisinde öğretim görevlisi olarak görev yapan Doç. Dr. bir arkadaşımın facebook üzerinde yapmış olduğu bir paylaşımı okudum.

 

Yazmış oldukları ilk bakışta gerçekten insanı cezp ediyor, ancak görüş belirttiği alanın KIYAMETİN KOPACAĞI ANA KADAR GEÇERLİLİĞİ göz önüne alındığında ortaya bazı sıkıntılı durumların çıkabileceği yönünde kaygılarım oluştu ve bu kaygılarımı sizinle paylaşmak istedim.

Arkadaşımın şahsiyetinin ve kişilik haklarının korunması açısından kimliği ile ilgili herhangi bir bilgiyi özellikle paylaşmıyorum, çünkü kendime yapılmasını istemediğim bir şeyin başkasına yapılmasını da elbette bir Müslüman olarak istememem gerekir.

Öğretim Görevlisi arkadaşım demiş ki:

“ İyice düşündüm, taşındım, araştırdım ve gördüm ki, meğer İslam'ın birinci şartı kelime-i şahadet değilmiş. GÜVENİLİR İNSAN olmakmış. Mümin kelimesi de zaten bunu ifade ediyor. Güvenilmeyen insana gittikçe mümin diyesim gelmiyor.”

Öncelikle şunu belirtmek isterim. Elbette mümin bir bireyin en temel vasıflarından biri güvenilir olmaktır. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamber Efendimiz (sav), kendisine peygamberlik gelmeden önce her türlü sapkınlığın, adaletsizliğin ve putperestliğin zirvede olduğu Mekke’de yaşarken insanlar ona öylesine güveniyorlardı ki, O (sav)’nu El-Emin diye çağırıyorlardı. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, mümin bir birey güvenilir bir insan olmanın mücadelesini vermek zorundadır.

 

Şimdi lütfen yukarıdaki cümle üzerinde birazcık düşünelim. Her ne kadar doğru gibi görünse de, 2 + 2 = 4 eder derecesinde bir matematiksel eşitliğe sahip böylesine bir cümle bizi nerelere savurur acaba?

Eğer kelime-i şahadeti güvenirlik ile aynı kefeye koyar ve bu iki kavramı birbirine eşitlersek bırakın işin ilmihâl tarafını, Allah (c.c) korusun ortaya öylesine bir kavram karmaşası çıkar ki bir anda farkında olarak ya da olmayarak kavramlar savaşı çıkartmış olursunuz.

Şimdi soralım. İmanlı olmanın öncelikli şartları Allah (c.c)'ı ve Onun Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'i kabullenmek değil mi?

 

Mesela güvenilir olmadığı herkes tarafından bilinen bir gayri Müslim,

" Ben Müslüman olmak istiyorum. " dediğinde öğretim görevlisi arkadaşımın mantığı ile şöyle mi diyeceğiz kendisine?

" HAYIR KARDEŞİM. SEN MÜSLÜMAN OLAMAZSIN. ÇÜNKÜ GÜVENİLİR DEĞİLSİN. ÖNCE GÜVENİLİR OL SONRA DA KELİME-İ ŞAHADET GETİR VE MÜSLÜMAN OL."

Yani Müslüman olmanın birinci şartı oldu güvenirlik. Ne yazık ki Öğretim Görevlisi arkadaşım farkında olmasa da böylesine bir denklemi kurmuş oluyor beyninin arka planında. Ve daha da kötüsü ilmi kariyeri ve akademik konumuyla da bu düşünceye insanların nezdinde bilimsellik elbisesini giydirmiş oluyor.

Bu sizce adı konulmamış bir sapkınlık ve ilmi bir cinayet değil mi? Aslında bütün dini sapkınlıklar böyle başlamıyor mu? Kartopu-çığ ilişkisi gibi bir şey değil mi bu?

Günümüz şartları göz önüne alındığında acaba bir müslümanın güvenilir olmasını geçtim güvenilir kalabilme imkânı teoride bile ne kadar mümkün?

Her şeyi ama her şeyi “meta” haline getirmeyi hedeflemiş adı kapitaliz olan bir dünya sistemi düşünün. Böylesine bir sistemin işleyebilmesi için güvenilir olmamak bir yaşam biçimi olmak zorundadır.

Bu sistemin hâkim olabilmesi için hayatın her alanında inanılmaz bir mücadele vardır. Bu sisteme göre İNSAN İHTİYACI SINIRSIZDIR VE KİM EN FAZLA TÜKETİYORSA O EN İYİ İNSANDIR.

Evet, böylesine bir sistemde sizce güvenilir olmak ne kadar mümkün? Ne kadar dikkatli olursanız olun bu sistem içinde yaşadığınız sürece güvenilir olmama ihtimaliniz güvenilir olmaktan daha da fazladır.

Siz de şimdi tutar da bu sistem içinde var olmaya çalışan bir insana Müslümanlığın öncelikli şartının güvenilirlik olduğunu söylerseniz, o zaman amiyane bir tabirle halt etmiş olursunuz.

Eğer bunu bir de ilmi kisveyle yapıyorsanız o zaman sapkın bir düşüncenin temsilcisi olmuş olmaz mısınız?

Oysa insanlar İslam'ı iyi insan olmak için seçerler. Mücadele, yıkılsak da, günahların içine batsak da hep iyi insan olmanın mücadelesidir.

 

SÖZÜN ÖZÜ GERÇEKTEN İSLAMİ MANADAKİ SAPKINLIKLARIN BÖYLE İYİNİYETLİ CÜMLELERLE BAŞLADIĞINI TARİH HEP KAYDETMİŞTİR.
 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA