Türkiye
Giriş Tarihi : 13-03-2013 15:02   Güncelleme : 13-03-2013 15:02

YÜZ KIZARTIYORDU, ŞİMDİ YÜZ AĞARTIYOR

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Hastanesi ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, Türkiye’de bundan 8 yıl öncesine kadar yüz kızartıcı seviyelerde olan hamilelikte ve hamilelikten hemen sonra oluşan anne ölüm oranları ile bebek ölüm oranlarının yapılan saha çalışmalarıyla yüz ağartıcı noktalara geldiğini söyledi.

YÜZ KIZARTIYORDU, ŞİMDİ YÜZ AĞARTIYOR
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası İl Kadın Girişimciler Kurulu’nun düzenlediği konferansta konuşan dünyanın önde gelen sağlık örgütlerinden 'Uluslararası Gebelik Bilimi Akademisi'ne kabul edilen ilk Türk doktoru unvanına sahip Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Hastanesi ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, kadınlara yönelik artan şiddetin düşündürücü olduğunu söyledi. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre 175 ülke arasında en kötü tabloyu çizen 12’nci ülkenin Türkiye olduğunu belirten Zehra Neşe Kavak, “Yine aynı rapora göre kadının ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliğinde Türkiye 135 ülke arasında 129’uncu sırada. Kadının eğitime katılımında 135 ülke arasında 108’inci sırada. Kanun yapıcılar arasında kadınların durumu incelendiğinde Türkiye 135 ülke arasında 98’inci basamakta” dedi.

Sağlık ve hayatta kalma başlığı altında ise Türkiye 62’inci sırada yer aldığına vurgu yapan Kavak, “Türkiye’de şu anda 37.6 milyon kadın yaşıyor. Kadının iş gücüne katılım oranı yüzde 30. Sosyal güvenceden mahrum sigortasız çalışan kadın oranı yüzde 58. Türkiye’de yüzde 31 oranında kadın yönetici var. Dünya Kalkınma Raporu’na göre Türkiye’de kadınların ortalama öğrenim görme süresi 6.1 yıl. Yani sekiz yıllık eğitimin gerisinde. Kadınların yaşam süresi ise 75 yıl. Ülkemizde kadın sığınma evlerinin sayısı 77. Kadınların üç de biri şiddete maruz kalıyor ve her gün ortalama üç kadın öldürülüyor. Son yıllarda gerçekten kadına şiddet konusunda dramatik bir şekilde artış var. Kasten öldürülen kadın sayısı 2009 yılında 108 iken, 2012 yılında ise 102. Cinsel saldırıya maruz kalan kadın sayısı 2009 yılında 150 iken, 2012’de 264. Kasten yaralama ve mağdur sayısı 2009’da 13 bin 900 iken, 2012’de ise bu rakam 31 bine çıkmış. Kötü muameleyle karşı karşıya kalan kadın sayısı 2009 yılında 23 bin 900 iken bu rakam 2012 yılında 54 bine çıkmış. Bu niye böyle iki, üç katına çıkıyor diye düşünmek lazım” diye konuştu.

Kötü tabloya karşın Türkiye’de güzel şeylerin de yapıldığının altını çizen Kavak, “Bir kadın doğum doktoru olarak bunlardan belki de en önemlisi Türkiye’de son yıllarda dramatik bir şekilde azaltılan anne ve bebek ölüm oranları. Dünyada bir ülkenin gelişmişliğini tanımlamak için bir takım kriterler kullanılıyor. Bunlar nelerdir kişi başına düşen milli gelir, kişi başına düşen araba sayısı, kişi başına düşen beyaz eşya sayısı gibi şeyler. Ama bugün dünyada ülkelerin gelişmişliğini tanımlamak için artık daha somut kriterler kullanılmakta. Bunlardan en önemlilerden bir tanesi o ülkedeki hamilelikte ve hamilelikten hemen sonra oluşan anne ölüm oranları, diğeri de bebek ölüm oranıdır. Direkt bu rakamları söylendiği zaman o ülkenin gelişmişliği hakkında çok net bir kanaate varmak mümkün. Açıkçası Türkiye’de bundan 7 yada 8 yıl öncesine kadar sonuçlarımız yüz kızartıcı seviyedeydi. Fakat son 7, 8 senedir Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı saha çalışmaları sonucunda bu oranların dramatik olarak iyileştiğini görüyoruz. Ve iftiharla söylemek lazım ki; bugün Türkiye’de  hamilelik sırasında ve doğuma bağlı nedenlerden dolayı anne ölüm oranı yüz binde 28.5. Bu oran Batı ülkelerin çoğu ile eşit. Hatta Amerika’nın bazı eyaletlerinden daha iyi bir oran. Bu oran 8 yıl öncesine kadar yüz binde 98’lerdeydi. Bu gerçekten Türkiye’nin yüz ağartan konularından bir tanesidir. Sağlık Bakanlığı’nı bu konuda yaptığı çalışmalardan dolayı kutlamamak mümkün değil. Bebek ölüm oranlarına geldiğimiz zaman, Türkiye hızla büyüyen bir ülke. Türkiye’de yılda 1.5 milyon doğum olmakta. Yani Türkiye, her yıl Avusturya’nın dörtte biri kadar çoğalmakta. Güzel çalışmalar sonunda bebek ölüm hızımız 2007-2009 yılı içerisinde binde 16.7 olarak saptanmıştır. Bu oran 1990’larda binde 95’lerdeydi. Bunlar gerçekten yüz ağartıcı güzel oranlar” diye ifade etti.
 
adminadmin