Fikir
Giriş Tarihi : 20-03-2016 12:01   Güncelleme : 20-03-2016 12:01

1999 Depremi Bir Uyarı Olabilir Mi?

  _Hani yarınlar güzel olacaktı,bu yaşadığımız günler dün’ün yarını değil miydi? _Kandırıyorlar efendim!(Tutanamayanlar)

1999 Depremi Bir Uyarı Olabilir Mi?
  _Hani yarınlar güzel olacaktı,bu yaşadığımız günler dün’ün yarını değil miydi? _Kandırıyorlar efendim!(Tutanamayanlar) .... Çığlık çığlığa haykırıyoruz toplumca : _Sesimizi duyan var mı? _Zayıfların,güçsüzlerin,mazlumların hakkı için: _Sesimizi duyan var mı?  _Hani çığlık atınca kurtulacaktık? Toplumca,ferdi yıkımların enkazı altında kaldık! Çığlıkları duyan yok!Faziletli olmakla faziletli görünmek sınırında yaşanan yıkımların enkazı üzerimize çöken! Yaşıyorsak sorumluyuz.Yükselsin sesler! Kinimizin çığlığını duyuralım fazilet sahibi insanlara!Hala bir umudumuz var,bir duyan mutlak olacak! Var oluş mücadelesinde en güçlünün savaşı kazanması kural olsa da geçici ve hiçlikler dünyasında,yaşamın sıradan olayları dışında kimi olaylar var ki bizi isyan noktasına sürüklüyor!Şizofrenik yaklaşımlar toplumu çileden çıkarıyor. Tecavüz gibi...Erkeğin!erkek çocuklara tecavüzü.Bir diğer yaklaşımla, “Acımasızlık eşiği”Kötünün kötüsü zavallıların insanlık suçu eylemi...  Eylemler genelde bir cinse yönelik gelirdi,şimdilerde diklemesine rastgele gelir oldu! Güzel ülkemde tecavüze uğramayan bir nesne,bir canlı kaldı mı ki? Kadın,erkek,kedi,köpek,ördek,at,damacana......Yok diyoruz artık bu kadarı da olmaz,olamaz!İnsan evladıyım diyen bunları yapamaz! Samimiyetle,gayretle anlamaya çalışıyoruz.Yanlış anlamadan anlatabilmek adına.Her olayın sebepler dünyasında bir nedeni vardır elbet biliyoruz,bu yaşananlara akl_muhakememizle bir sebep bulamıyoruz! Müsadem_i efkardan barika_i hakikat doğarmış,gelin fikirlerimizi çarpıştıralım bakalım ortaya sebepler dünyasından bu olaya ne gibi gerçekler çıkacak? Velev ki;köpek sahipsizdi,yoldan geçen at cilveli kişnedi,damacanaya da beyinsiz beyninizin fantazi kıvrımlarında mini etek giydirtmeyi başardınız,kedi on ikiden sonra tenha sokaktaydı,velev eşeğinde rızasını aldınız,kadınlar,kızlar için zaten sebebe gerek yok,kimlikleri referans gözünüzde peki ya o domuz gibi cüssenizle sivrisineklere nasıl fiili_livatayı gerçekleştirdiniz ? Bu kadar aciz, bu kadar zavallısınız toplum karşısında,vicdan gözümüzde! Öyle ya, nefreti yaymak çok kolaydır.Bir kıvılcıma bakar.Çıkaralım artık o kıvılcımı yanacaksak da yanalım ateşinde!Duyduğumuz acının tarifi yok neticede ! Duyduklarımız,şahit olduklarımız ağır geliyor insanlığımıza.Ürktük yaşanılan,yaşatılan gece yarısı vukuatlarından!İçimiz sızlıyor,bu hikayeler güzel bitmeyecek! _İmdat!Kimse yok mu? Biz bu çığlıkları neden duymadık? _Hani bağırınca kurtulacaktı çocuklar? Olmadı değil mi,tutmadı...Yanlış Bağdattan dönmedi,çocukların masum bedenlerine yapışıp kaldı.. acı bir leke oldu,izi ömürleri boyunca silinmeyecek. Ayıp bizim ayıbımız.Yok öyle ben suçlu değilim deyip çekilmek bir kenara.Hepimiz sorumluyuz.Sapıkça duyumsamaların uzantısına düş gücümle ulaşıyorum.Manzara korkunç!Çirkin suratların çirkin eylemine soğukkanlı akıl yürütmeler yapmak sahtecilik.Saplantılı bir iradeyle gerçeği gözler önüne serme yolunda sancılı isterik bir istek kalemimin ucundaki çığlık.... _Neden koruyamıyoruz çocuklarımızı? Şiddetle kınıyoruz.Şiddetin şiddeti doğurdunu bile bile kınıyoruz.Öncede kınadık,yine kınarız..... Elimizde kalem lanetliyoruz durmadan.Lanet okuya okuya lanetlenmiş bir topluluk olacağız, Lut Kavminin gazabına uğrayacağız sonunda. İbretlik kavme,helak olmuş bir kavme ilk uyarı değil miydi?: _“Sakınmaz mısınız?” “...siz insanlardan cinsel arzuyla erkeklere mi gidiyorsunuz?Rabbinizin yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz.Hayır siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.(Şuara suresi_160/168) Lut kavmine uyarı yapıldıktan sonra nasıl helak edildiler bilmez misiniz? “Böylece emrimiz geldiği zaman,üstüne altına çevirdik ve üzerlerine pişirilmiş taşlar yağdırdık.” O felaket depremdi! Siddim Vadisi ve Lut Kavminin şehirleri yerin derinliklerine gömüldü.....balçıktan pişirilmiş taşlar_volkanik patlamalarla yok edildiler. Yaradan’ın yasaklarında ve Peygamberlerin uyarılarında hiç bir değişiklik yoktur. _“Yasaktan sakınınız.” Yaradan’ın yasaklarına aykırı davranan O’na başkaldıran herkes,aynı İlahi kanunla karşılık görecektir. Lut Kavminden sonra aynı akıbete Roma İmparatorluğunda dejerasyonun bir diğer sembolü “Pompei”’de aynı cinsel sapkınlıklara batmış sonuda aynı şekilde yine bir depremle,Vezüv Yanardağının patlamasıyla olmuştur. Vezüv!İbret Dağı olarak anılır.Her şey o kadar ani olmuştur ki 2000 yıl öncesinde olduğu gibi taş kesilmiş şekilde kalmıştır şehir. Bu facianın en akıl almaz yönü,binlerce insan bir anda ölümün kendilerini bulduğunu anlamadan öylece taşlaşmış olmalarıdır. Çığlık bile atamadan öylece taşlaşmış bir halk! Bize çığlık atmanın kurtuluş olduğu öğretilmişti oysa! Toplumsal ahlak çökmüştür ve altından büyük “meseleler”çıkmıştır.Yeni bir kavşaktayız artık.Amma velakin öncelikle çığlıklarını duyamasak da şu enkazın altında var olduğunu bildiğimiz çocuklarımızı kurtaralım..... Bize “insan olmanın bilincini”öğretmeye kalkanların bu topluma yaşattığı çökmeleri yaşıyoruz! “Ahlak niyetle mayalanır,eylem ve sonuçla ortaya çıkar” diye seslenen zat_ı iblislere bir sonuçta bizim çıkartmamız gerekiyor. Ahlaksızsınız! Beyniniz cenabet! “Beyin cenabet olduktan sonra vücudunuz gusül almış neye yarar.”Kirlisiniz.... Bize ahlak dersi verebilecek en son kişilerin nasıl ve hangi yetki gücüyle o mevkilere oturduğunu sorgulamalıyız! Tuhaf değil mi,ezen sınıfın asalaklarının eğitimli canavarlar oluşu? Bir milleti yıkmak için illede uzun menzilli füzelere gerek yokmuş öğrendik.Eğitimin kalitesini düşürüp,diplomalı cahilleri bela etmek toplumun başına yetiyormuş.Gerisini o örümcek beyinliler hallediyormuş,öğrendik! Suçu toplum bizzat hazırlarmış!Suçluya sade işlemek kalırmış!O noktaya gelmeden önü kesilmeli suçların! Peki nasıl? _Eğitimle diyeceğim,acı bir tebessüm oluşuyor yüzümde.Yapanlar zaten gayet eğitimli mi eğitimli!Zira ne tür bir eğitimden geçtikleri şaibeli! Cahil ve basit yaşayan insanlardan daha tehlikelidir okumuş ve ahlakı bozulmuş olanlar! Peki ya biz çözüm bulamayacaksak bu çarpık gidişe bize ne öğretildi bitirdiğimiz okullarda? Onca teori bilgi pratikte madem işe yaramıyordu,niye beynimize yük edip okuduk onca satır kitabı?Niye yıllarca çilesini çektik okul yollarının? _ “Susmak huyların efendisidir” demişse de yol gösterici elçimiz,hemen arkasından bir hadisi yetişiyor imdadıma: “Hakkı söylemekten sakınan dilsiz şeytandır”  Bazen aldığın eğitimi bir kenara koyman gerekiyormuş.Doğamızda var olan ilkel noktamıza çekilip ağız dolusu savurmak küfrü... _O çocuklara bunu yapan vicdansızlara tüküreyim!Hiç’siniz,insan sıfatında aramızda dolaşan şeytanın yetmiş bin çocuğundan biri de sizsiniz.... Böyle anlarda oluyor,size de oluyor mu? _Üfle gitsin ey İsrail,sur’a üfleyiver diyorum.Nefesi kesiliversin kırılgan ruhları incitenlerin,dünyayı yaşanmaz edenlerin,bir de sürekli lanet okuyarak sorunları çözdük sanıp,ruhlarını suçluluktan sıyırıverenlerin... Dünya bu değil mi,gücü yeten yetene.Her türlü zalimliği yapma hakkını buluyor kendinde,vahşet anlarının zulm edenleri! Terör ne kadar vahşetse tecavüzde bir o kadar vahşet...Terör ne kadar insanlık suçuysa tecavüzde bir o kadar insanlık suçu. Bizim asıl sorunumuz ne biliyor musunuz? Allah var deyip,yok gibi davranmak.Kur’an’a iman edip,yasaklarından  sakınmamak! Müslüman doğulmuyor,müslüman olunuyormuş!bir kez daha anladım.Hepimiz müslüman doğduğumuza inandık fakat o inancın “İkra”emrini yerine getirip gerçek inananlar olamadık!Dil ile ikrar ettiklerimizi,kalp ile tasdik,rükünlerle amel edemedik! Şeytan taşlamaya Mina’ya gidip remy_i cimar yapmanıza gerek yok ey müslümanlar.Tüm şeytanlar aramızda,burada nasılsa.Çığlığı duyan,ilk taşı savursun şeytana. “Kısasa kısasta hayır vardır.Bir kötülüğün cezası ona denk bir kötülüktür!Cana can,göze göz,dişe diş”....Siz kendi yaptığınız kötülüğün karşılığını düşünün ey hayasız,zavallılar...Ya da  Düşünmeyin,izleyin,kısasa kısas mutlak sırayı size getirecek.İşte o gün, dua edin ölmüş olmak için.Ya da etmeyin,bırakın nefsiniz zevk alsın yaşadıklarından! Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıymış.Koca bir yalan! O çocuklar sizi,bizi hiç bir zaman affetmeyecek ve hiç bir zaman iyi insan olamayacaklar!Ve asla yaşadıklarını unutmayacaklar!Kısasa kısas günü geldiğinde tecellimiz olacaklar!Sizin gibi asalak toplum parazitlerinin suçunun cezasını bu toplumun masum insanları çekecek..... Bundan sonrası çok çetin günler olacak!İnsanlık tarihi bize gösteriyor ki “Suç ve ceza da tesadüf yoktur!”Apaçık görülen;Sodom ve Gomorra’nın sonuna benzer bir son bir günlük yoldan yakın bizlere!Kükürt ve ateş yağmuru altında “tuz direğine” dönüşecek çok beden var içimizde! Geçmişin hayalet gölgelerinin sessiz çığlığı “deprem” diye fısıldıyor!Belirsiz geleceğimizin nefesi ise:Deprem en büyük günahların yıkımıdır diyor...... Semud kavmi,Lut Kavmi,Sebe Halkı,İrem Halkı,Nuh Kavmi ve Ad Kavmi zihniyetinde bir kitle var ki toplumları helak edecek. Biz de Yaradana sesleniyoruz: _ “Allah’ın gazabını üzerimize çeken içimizdeki beyinsizleri Allah’a havale ediyoruz.Tek duamız var artık:İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak etme Allah’ım....
adminadmin