Gönlü İhya Seferberliği

Mehmet Nuri BİNGÖL

30-03-2022 12:43

Tefekkür ve tahkiği, yani muhakemeyi; tam manasıyla  tetkik ve kritiği dışlamadan hareket eden imanı diriltme mektebi,  günümüz gençliğinin her bakımlardan şüphe içinde olduğu ön kabulüyle hareket eder. Bu şüphelerin doğurduğu suallere Kuran’ın “ eczahane-i kübrası” mahiyetindeki ayetlerinin aydınlığında cevap vermeyi şiar edinmiştir.

Son üç yüz yıldır “Düşmanın silahıyla silahlanınız.” emri istikametinde davranılmadığından sanat, edebiyat, sinema ve televizyon dizileri (vs) ihmal edildiğinden, ateistler orta yerde cirit atmaktadır. Fakat diriliş mektebinin talebeleri, kahredici bu  müşahedenin  ümitsizlik, hatta kötümserlik olduğunu - hiçbir zaman- kabul etmezler .

Bu hususu, Üstad Bediüzzaman Said Nursi şöyle dile getirir bir eserinde:

“...

Kastamonu’nun dağında bağırarak mükerrer defa (tekrar tekrar)  dedim: ‘Kardeşlerim! Ata et, aslana ot atmayınız’; yani ‘Her risaleyi herkese vermeyiniz.’” 1

Gönlü, tefekkür ve tahkik eylemiyle faaliyete geçirme mektebinin talebeleri, ne siyasi bir gaye ne de  herhangi bir hizip anlayışına ve zilletine düşmezler. Öyle ki, Şualar’ın 331. sayfasında bu umdenin en geniş sınırı çizilir:

“Eğer Risale-i Nur'u tenkit fikriyle tedkik eden (inceleyen)  adliye memurları, imanlarını onunla kuvvetlendirip veya kurtarsalar, sonra beni idam ile mahkûm etseler; şahit olunuz hakkımı onlara helal ediyorum. Çünkü biz hizmetkârız. Risale-i Nur'un vazifesi imanı kuvvetlendirip kurtarmaktır. Dost ve düşmanı tefrik etmeyerek (ayırmayarak)  hizmet-i imaniyeyi hiçbir tarafgirlik girmeyerek yapmakla mükellefiz.''

Nur kitapçıklarından (risalelerinden) Mektubat’taki “Uhuvvet Risalesi”nde, inanan bir kimsenin hem moral yönüyle hem de maddi olarak ikram edici  olması  gerektiği vazedilir. Gerçekten de bu asrın en büyük hassasiyet  ölçülerinden biri de maddi veya manevi faydacılık, maslahatçılıktır.

“Eğer hasmını mağlup etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü, eğer fenalıka mukabele edersen, husumet tezayüd eder (artar),  zahiren mağlup bile olsa, kalben kin bağlar, adaveti idame eder. Eğer iyilikle mukabele etsen, nedamet eder (pişman olur), sana dost olur.'' (Mektubat, 256)

Tahkik ve tefekkürle iman nurunu diriltme mektebi, belli bir çatının veya insan grubunun tekelinde değildir; ihtiyaç duyan herkesin iştirak edebileceği  açık ve yaygın  öğretim medresesi (üniversitesi) mahiyetindedir.

''Elbette, bizlere lazım ve millete elzem, şimdi resmen izin verilen, din tedrisatı için hususi dershaneler açılma ve izin verilmesine binaen Nur şakirtleri, mümkün olduğu kadar her yerde küçücük bir dershane-i Nuriye (Nur medresesi) açmak lazımdır; gerçi herkes kendi kendine bir derece istifade eder, fakat herkes herbir meselesini tam anlamaz.

“ İman hakikatlerinin izahı olduğu için hem ilim hem marifet hem ibadettir. Eski medreselerde beş on seneye mukabil, inşaallah Nur medreseleri beş on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor.''  ( Emirdağ Lahikası: 2. cilt)

Bilfiil  amel etme gayretinin adıdır  tefekkür ve tahkik mektebi. Bu irfan mektebinin bağlıları, politika hayatın kaçınılmaz  zarureti hâline gelince, seçim sandığının önlerine geldiği zeminlerde vatandaşlık görevi olduğundan, belli bir  politik tavır alırlar ama bu hiçbir zaman ‘ehven’ (şerrin ehveni) gördükleri tarafa kalpleriyle bağlanma şeklinde olmaz.

Herhangi bir siyasi akıma, “manayı ismiyle” (tüm ilkelerine) tabi olmazlar yani. Sadece, haksızın karşısında nispeten haklıya destek olurlar . O da “daha büyük bir” şerrin hakimiyet kurmasına engel olmak için.

“Evet, Nur talebelerinin siyasetle alakası olmaz. Yalnız iman hakikatleriyle bütün hayatları bağlıdır. Risale-i Nur, dünyada her cerayanın (akımın) fevkinde bulunması ve umumun malı olması cihetiyle (herkesin malı olduğundan dolayı) bir tarafa tabi ve dahil olmaz. Belki mütecaviz (saldırgan) dinsizlere karşı haklı tarafa yardımcı ve dost olur ve ihtiyat kuvveti hükmünde onlara bir nokta-i istinad (dayanak noktası) olurlar.

“ Fakat siyaset hesabına değil, nurların intişarı ve maslahatı hesabına bazı kardeşler, Nurlar namına değil, belki kendi şahısları namına girebilir.''  ( Emirdağ Lahikası, 1. cilt, shf  84)

 

“Risale-i Nur’u öğrenmek için muallime ihtiyaç yoktur.”  ibaresi, İslami alt yapı olmadan Nur risaleleri anlaşılır, demek midir sorusuna hak vermemek elde değil. Sıradan bir ilmihali anlamak için bile bir alt yapının bulunması mecburiyeti ilmî bir realitedir.

 “... Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.” ( Enbiya Suresi,  7. Ayet) İlahî emrine göre, İslamî alt yapısı olmayan kişiler Nur eserlerindeki “lehülmaksad”ı (maksadın özünü)  anlamak için, tabii ki bilenlere ve“selef-salihine” (Mesnevi-i Nuriye)  ilim metodolojisi gereğince sual etmeleri zaruretten ötedir.

Bundan, tefekkürle ihya mektebinin  “şahıs merkezli” olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Aşağıdaki metne “tahlil” metoduyla bakınca mesele açıkça görülüyor, eskilerin tabiriyle “tavazzuh” ediyor:

''Manevi bir elektrik olan Resaili'n-Nur dahi gayet yüksek ve derin bir ilim olduğu hâlde, külfet-i tahsile (eğitimin zorluklarına) ve ders çalışmaya ve başka üstadlardan taalllüm edilmeye (eğitim almaya), müderrisin ağzından iktibas olmaya (nakle) muhtaç olmadan, herkes derecesine göre, o ulum-u aliyeyi meşakkat ateşine maruz kalmadan anlayabilir; kendi kendine istifade eder, muhakkik bir alim olabilir.''

Bir düşünelim; biri, herhangi bir metni “Benim oğlum bina okur / Döner döner gene okur.” mantalitesiyle ele alırsa söz öbeklerini, metnin siyam sıbak ve alt üst paragraflarını, satır aralarını  kaynaklara eğilmeden yahut “bilenlerden sormadan” öğrenemez ve bir ileri merhaleye geçip onu tam olarak anlayamaz.

Metnin sonundaki “alim olabilir” ifadesini, “ ilim geleneğine uyarsa” şeklinde anlamak daha uygun ve  akılcıdır. Bir fakültenin öğretim görevlileri, ilim bakımından gelişmek için bir yığın tez hazırlayıp yıllarca didinirken, Nur hizmetinin iman ve İslam’ı tahsil “müderrislerinin” Nur Külliyatının özellikle Eski Said devrinde kaleme alınmış eserlerini taramadan, “bu nevi” ifadeleri bağlamından kopararak sunmaları, münevverlik  (aydın olma) idiasındaki kişileri atalet ve fikir kısırlığa atar.

Bu eksiklik, tefekkür ve ihlas  mektebine  ne kadar yaraşır? Çünkü Nur risaleleri metin tahliline (metin çözümlemesine) müsaittir; onları tam anlamak için bu gayret ve ceht mutlak gerekliliktir .

 

 

Mehmet Nuri Bingöl

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... 01-01-1970 03:00 Size Mi Kaldı?.. 01-01-1970 03:00 Fedâkârlık, İsar Farkı 01-01-1970 03:00 Bid'akârlık ve Bahaneler 01-01-1970 03:00 Adını Ne Koyarsan 01-01-1970 03:00 Tevhid Meşalesi- 1 01-01-1970 03:00 Wagner- çeçen ittifakı mı? 01-01-1970 03:00 "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 01-01-1970 03:00 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı 01-01-1970 03:00 Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası 01-01-1970 03:00 D ö n g ü 01-01-1970 03:00 Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! 01-01-1970 03:00 Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! 01-01-1970 03:00 Zafer Sabırdadır ve Ağustos 01-01-1970 03:00 En Büyük Burhan Mucizeler-1 01-01-1970 03:00 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı 01-01-1970 03:00 Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! 01-01-1970 03:00 HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... 01-01-1970 03:00 Dünya, Dünya Dedikleri 01-01-1970 03:00 Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! 01-01-1970 03:00 Ehli Sünnet Cemaati İtikadı 01-01-1970 03:00 Şerrin Harcını Karmak 01-01-1970 03:00 Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! 01-01-1970 03:00 Kafkaslara Konan Kartal 01-01-1970 03:00 Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık 01-01-1970 03:00 Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması 01-01-1970 03:00 Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 01-01-1970 03:00 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri 01-01-1970 03:00 Fetö'nün B Planı 01-01-1970 03:00 Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! 01-01-1970 03:00 Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır 01-01-1970 03:00 Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! 01-01-1970 03:00 Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe 01-01-1970 03:00 Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir 01-01-1970 03:00 Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz 01-01-1970 03:00 Tiftiklenen Mazim 01-01-1970 03:00 Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı 01-01-1970 03:00 Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi 01-01-1970 03:00 Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! 01-01-1970 03:00 Hain içerden olunca! 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! 01-01-1970 03:00 Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar 01-01-1970 03:00 Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki 01-01-1970 03:00 İkiyüzlülüğün Alfabesi 01-01-1970 03:00 Bir Asimetrik Savaş Çeşidi 01-01-1970 03:00 Bir Asimetrik Savaş Çeşidi 01-01-1970 03:00 Aman Aman Aman, Teyakkuz! 01-01-1970 03:00 Zillet İttifakı Adayına Sorular! 01-01-1970 03:00 İmanları Diritme Hareketi İçin... 01-01-1970 03:00 İlimden İlhama 01-01-1970 03:00 Esintiler 01-01-1970 03:00 Gönlü İhya Seferberliği 01-01-1970 03:00 Olacağı Beklemek 01-01-1970 03:00 İman Ve Amel 01-01-1970 03:00 Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! 01-01-1970 03:00 Ramazanda bir tefekkür! 01-01-1970 03:00 Metnin Anahtar Kelimesi 01-01-1970 03:00 Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 01-01-1970 03:00 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi 01-01-1970 03:00 İhlas, “Îsar” Münasebeti 01-01-1970 03:00 Eski Değil, Eskimez Said 01-01-1970 03:00 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı 01-01-1970 03:00 Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! 01-01-1970 03:00 Alma Mazlumun Ahını... 01-01-1970 03:00 Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır 01-01-1970 03:00 Geç Bir Osmanlı Yazısı 01-01-1970 03:00 Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle 01-01-1970 03:00 Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 01-01-1970 03:00 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 01-01-1970 03:00 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena 01-01-1970 03:00 Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... 01-01-1970 03:00 Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... 01-01-1970 03:00 Tek Derdi Dünya Olan Şebeke 01-01-1970 03:00 İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı 01-01-1970 03:00 Tepetaklaydı İçim... 01-01-1970 03:00 “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! 01-01-1970 03:00 Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! 01-01-1970 03:00 Duzah mı, Vicdan mı? 01-01-1970 03:00 Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi 01-01-1970 03:00 Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! 01-01-1970 03:00 Bulut Ve Ördek Meseli 01-01-1970 03:00 Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! 01-01-1970 03:00 Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! 01-01-1970 03:00 Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! 01-01-1970 03:00 Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey 01-01-1970 03:00 Türkmenem! 01-01-1970 03:00 İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! 01-01-1970 03:00 Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! 01-01-1970 03:00 Eyüp Otman Ağabey 01-01-1970 03:00 Dünya Dedikleri Acayip Yer 01-01-1970 03:00 Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! 01-01-1970 03:00 Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB 01-01-1970 03:00 Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! 01-01-1970 03:00 Çay Deyip Geçmeyin 01-01-1970 03:00 Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi 01-01-1970 03:00 Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! 01-01-1970 03:00 Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? 01-01-1970 03:00 Sarp Ufukların Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! 01-01-1970 03:00 Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 01-01-1970 03:00 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... 01-01-1970 03:00 İbibikler Öttüğünde Ordayım! 01-01-1970 03:00 İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" 01-01-1970 03:00 Hakiki Meşveret! 01-01-1970 03:00 CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! 01-01-1970 03:00 Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! 01-01-1970 03:00 Ayasofya Fethi Ve Zincirler... 01-01-1970 03:00 Ver Elini Türkmeneli 01-01-1970 03:00 Sünnet İtikadında Mehdi 01-01-1970 03:00 Bay - Ram Düşünceleri... 01-01-1970 03:00 Suriye Yahut Diyar-I Şam 01-01-1970 03:00 Korona Sürecinde İslam! 01-01-1970 03:00 Her Zamanın Pakraduni'si 01-01-1970 03:00 Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! 01-01-1970 03:00 Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! 01-01-1970 03:00 Sait Molla, Molla Said Farkı 01-01-1970 03:00 Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... 01-01-1970 03:00 Ne Çektikse Kamal'lardan... 01-01-1970 03:00 Vatanı Sevmek... 01-01-1970 03:00 “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı 01-01-1970 03:00 “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı 01-01-1970 03:00 Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! 01-01-1970 03:00 Halilullah (As.) 01-01-1970 03:00 Baltanın Sapı... 01-01-1970 03:00 Keşke Haklı Çıkmasaydık... 01-01-1970 03:00 Fasl-I Paşa 01-01-1970 03:00 “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası 01-01-1970 03:00 Doğubayezıd Hâni 01-01-1970 03:00 Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! 01-01-1970 03:00 Fikir Cüceliği! 01-01-1970 03:00 Tarih; Gerçek Aynası! 01-01-1970 03:00 Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar 01-01-1970 03:00 İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. 01-01-1970 03:00 “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” 01-01-1970 03:00 " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... 01-01-1970 03:00 Göbeklitepe Diye Bir Yer 01-01-1970 03:00 Kimlere? 01-01-1970 03:00 Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) 01-01-1970 03:00 "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" 01-01-1970 03:00 Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 01-01-1970 03:00 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. 01-01-1970 03:00 Yeni FETÖ’lerin önünü almak... 01-01-1970 03:00 Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı 01-01-1970 03:00 Züğürtlük Gazeli 01-01-1970 03:00 Akasya -1 01-01-1970 03:00 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! 01-01-1970 03:00 Üfürükten teyyare kripto vazife! 01-01-1970 03:00 Fedakârlığa Farklı Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Kısır döngü yahut "fasit tevilat" 01-01-1970 03:00