Samsun Haber
Giriş Tarihi : 25-11-2022 16:20   Güncelleme : 25-11-2022 16:20

İnsanın Fıtratına Dönebilmesi İçin sinema büyük bir fırsat olabilir

Bu yıldan itibaren özel bir ülke gösterimini de programına dahil eden Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali, ilk gününde Nawras Abu Saleh’in “Alqeed”, Wisam Al Jafari’nin “Ambience”, Ameen Nayfeh’in “Interference”, Ziad Bakri’nin “The Salt Fisherman” ve Anas al-Karmi’nin “100 Balfour Road” olmak üzere Filistin yapımı 5 filmi sinemaseverlerin beğenisine sundu.

İnsanın Fıtratına Dönebilmesi İçin sinema büyük bir fırsat olabilir

Gösterim sonrası seyirciyle buluşan “Alqeed” filminin yönetmeni Nawras Abu Saleh, okul döneminde öğrencilere getirilen zamlar nedeniyle Muhammed El Kik ile 5 günlük kısa bir açlık grevine girdiklerini ifade etti. 15 yıl sonra gazeteci olan El Kik’in, Filistin’i anlattığı için cezaevine alınması ve 95 gün süren bir açlık grevine girmesinin filmine ilham olduğunu belirtti. Cannes Film Festivali’ne Filistin sinemasından dahil olan ilk filmin “Alqeed” olduğunu söyleyen Nawras Abu Saleh, arkadaşına duyduğu sorumluluktan dolayı bu filmin ortaya çıktığını anlattı. Söyleşinin moderatörlüğünü Toqa Sharabati üstlendi.

ASSAAD TAHA, “İSLAM’IN SANATA YANSIMASI” SÖYLEŞİSİ GERÇEKLEŞTİRDİ

 

Mısırlı gazeteci, aktivist ve belgesel yönetmeni Assaad Taha’nın konuşmacı olduğu “İslamın Sanata Yansıması” başlıklı söyleşide sinemaseverler merak ettikleri soruları yöneltti. Birçok belgesel filme imza atan Taha, sanatın insanı daha yüksek bir düzeye taşıdığını belirtirken, iki sanattan söz edilebileceğini söyledi. Bunların olumlu ve olumsuz sanat olarak ayrılabileceğini ifade ederek, olumlu sanatın insanların duygularına yer verdiğini dile getiren Assaad Taha, “Olumsuz sanat kötülükleri süsleyerek insana sunar, hatta bunlara teşvik eder. Olumsuz olan kötü bir olayı güzel gösterirken, olumlu olanda kötülüklerden uzak durulacak şekilde yansıtılır.” diye konuştu.

ÖNEMLİ OLAN, İNSANÎ SANAT!

Assaad Taha, güzelliği sevme duygusuyla yaratılan insanın yönelişinin olumlu sanattan yana olması gerektiğini söylerken, kararlılık ve değişim kavramları üzerinde durarak sanatta iyi olanın devamının getirilmesi ve fıtrata uymayanın değiştirilmesinin önemini vurguladı. Bu durumu çoğu kişinin İslam sanatı olarak ifade ettiğini belirten Taha, bunlara “İnsanî Sanat” ya da “Temiz Sanat” demenin daha doğru olduğunun altını çizdi. Müslüman olup olmadığına bakmadan ahlakî değerlerin yansıtıldığı filmlerin değerine dikkat çeken Assad Taha, farklı dinlere sahip olanların değil, sanatıyla insana ait değerlere zarar verenlerin karşıt görüşlü olarak kabul görülebileceğini dile getirdi.

“SANATTA DİREKT ANLATIMLARDAN KAÇINILMALI”

Yazı, senaryo ve yönetmenlik olsun tüm araçların doğru şekilde kullanılmasının önemini anlatan Taha, “Sanat vaaz verme minberi değildir. Ortak değerlerde de olsa direkt bir şeye çağırmaktan kaçınmalıyız. Dolaylı şekilde kullanarak aynı olayları yansıtabiliriz.” diye konuştu. Küçücük bir sahnede de aynı değerlerin anlatılabileceğini söyleyen usta yönetmen, “Seyirciler öğrenci değildir ve zevk almadan filmi izleyemez. İnsani sanatlar sıradan insana hitap etmeli. İnsanın fıtratına dönmek için sinema büyük bir fırsat olabilir.” dedi. Bu fırsatın bir akım ya da görüşe ait olmadığını belirten Taha, hızlı haberciliğin aksine önemli olayların arkasında onlarca olayın olmasına vurgu yaparak, ilgilenmek ve etkilenmenin bir olayı sanata yansıtmak için ilk koşul olduğunu söyledi.

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN