Fakat o sallanış, kara sinekleri ve sivrisinekleri kahreder. O zaman yelpaze nimeti gibi ilahi kanunla işleyen, insana faydalı rüzgar ve deprem nimeti de, Allah'ın takdir yelpazesi olarak nasıl olur da isabet eden imtihanlarla dolu olmaz? Aksi halde doğa olayları sonrasında hayatımızda gerçekleşen lütufları, sıkıntıları, zorlukları, can ve mal kayıpları gibi sonuçların rastlantısal olduğunu ve tepkilerimizin bile isteye ölçülmediğini ve imtihan edilmediğimizi kabul etmek durumunda kalmış oluruz.
Madem ki cüzi olan yelpaze bile, bir şeyi bozmak veya bir şeyi düzene koymak için olabiliyorsa, esen rüzgarların, depremlerin, yağmurların ezeli ilimle lütuf olarak pek çok şeyi düzene koyduğu kabul edildiği gibi çok şiddetli meydana geldiklerinde ise insanların rahatını, güvenliğini bozup, ezeli ilim dahilinde imtihanların oluşmasına sebep oldukları nasıl olur da inkar edilebilir?