Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar… Ayetin ışığında
2020 yılının 4.ayına girdiğimiz şu günlerde ülkemizin ve dünyanın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Müslümanca bir yaşam için Müslümanca düşünmek gerekir. Bu da yetmez Müslümanca bir tefekkür gerek…
Mübarek 3 aylardan ikincisi olan Şaban ayının ilk haftasını bitirirken; yeryüzünün üç mescidi ile birlikte tüm mübarek ibadet mekânlarının insanlara kapandığı şu günlerde yeryüzünde ve gökyüzünde tarif edilemez bir mahzunluk var.
Beytullah’tan, Mekke’den zorla çıkarılan “Dünyadan ve içindeki her şeyden daha çok sevdiği yerden mahrum edilen Peygamberin hüznü var” mahzun gönüllerde
Lakin bu hüzün bu mahrumiyet yetmez!…ardından tevbe ….ve yeniden Sırat-ı müstakim üzerine bir yaşam benimsememiz gerekir ki ;yeniden mabetlerimize,Beytullah’a,Mescidi Nebevi’ye ve Mescid-i Aksa’ya kavuşabilelim.
Kıymetini bilmediğimiz Sağlık,Sıhhat,Gençlik ve ömür bizden intikam alırcasına yeryüzünde mağdur ve mazlum Müslümanların ahını sanki mahşer günü gibi hesabını soruyor yaradan Bizden!!!
Mahşer meydanını aratmayan görüntülerin ve olayların yaşandığı acı ve ızdırap dolu günleri yaşıyoruz. Kendimizi kandırmayalım.!!!
Bu süreçte neyi terk ettik….ki bela ve musibetlerin son bulmasını bekliyoruz. Faiz yemeyi mi? Kul hakkı yemeyi mi? Devlet malını aşırmayı mı? Yolsuzluk ve Hırsızlık yapmayı mı? Haram ve Helal arasına duvar mı ördük ki? Rüşvet, iltimas ve adam kayırmacılığını mı bıraktık? İhaleye fesat karıştırmayı mı bıraktık ki ?
O yüzden çu cümle 2020 yılının ilk günlerinde söylenen 19 aarlık 2019 yılında başlayan sürecin de tılsımlı cümlesi idi: “ Hiç bi şey eskisi gibi olmayacak…..olamayacak ?
Minarelerden yapılan Dua ve salavatlara tahammül edemeyen bir zihniyetin inşaası, her fırsatta kişiler üzerinden Din’e ve Diyanet’e içlerindeki kin ve nefreti kusanlar; Arif Nihat Asya’nın Naat’ında Ebu Cehil ölmedi kıtalar dolaşıyor nidasının sanki yaşayan örneği idi.
İnsanlık bir çıkış arıyor…..bir kurtuluş özlemi çekiyor ? ama Nasıl…?
Vehn sevgisinin iliklerimize kadar işlemişken, Kanaat ve dini önderlerin söyledikleri sohbet halkalarının dışına çıkmazken, Din ve diyanetin içinin boşaltıldığı şu günler ektiklerimizin haşatından başka bi şey değil aslında!!!
O zaman bu kötü gidişat Nasıl düzeltilecek?
0 gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. 0 gün her kişinin işi başından aşkındır… diye ifade edilen Ayetteki nida ile bugün ki yaşadığımız süreç benzerlik göstermiyor mu?
Anne Babanın evladına, Dede’nin torununa hasret kaldığı hüzün yılındayız. Şu soru aklımıza geliyor?
Fe eyne tezhebun…..Bu gidiş nereye !!! Elbette yazının buraya kadar olan kısmında sorguladığımız yaşantımıza çare olacak, çıkış yolu olarak gösterilecek reçeteyi herkes aynaya bakıp kendisi yazmalıdır. Âcizane! Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez… Lakin yine tek çıkış yolumuz olarak Allah’a ve Resulüne olan bağlılığımız ve itaatimiz ile olacağını da belirtmek isterim.
7. Uluslararası Askeri Sporlar Konseyi (CISM) Dünya Askeri Olimpiyat Oyunları, 16-28 Ekim tarihlerinde Çin'in Wuhan kentinde düzenlendi….ve 19 aralık 2019 tarihi itibariyle ;
Daha önce 2003 yılında SARS, insanları etkileyen, şiddetli akut solunum yolu sendromu korona virüsünün (SARS-CoV) neden olduğu solunum yolu sendromu Hong Kong'da başlayarak neredeyse pandemik hale gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür.
2003 yılının başlarında Hong Kong'dan 37 ülkede yayılmıştır.
2012 de ise bu kez MERS-COv olarak virüs salgını kendini Ortadoğu da gösterdi.
Şimdi ise SARS COV-2 olarak 19 Aralık 2019 tarihinde yine Çin yine Wuhan kentinden başlayarak kıtalar dolaşıyor.
197 farklı ülkede görüldüğü ifade edilene ve pandemik salgın olarak ilan ettiği bu salgın 12 Mart 2020 itibariyle ülkemizi de etkisi altına aldı.
Cevap aradığımız o kadar çok Soru var ki….???
Tüm bu soruların cevapları için düşünecek çok vaktimiz var nasıl olsa? Bir süre daha evde kalacağız. Hem Kafa karışıklığı iyidir. İnsan bir kafası olduğunu anlar. Diyor İsmet Özel
Selam ve Dua ile…..