Siyaset
Giriş Tarihi : 21-09-2023 12:55   Güncelleme : 21-09-2023 12:55

AB ile doğmadık AB’siz de ölmeyiz!

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Avrupa Birliğinin müzakere defteri, açılmamak üzere mutlaka kapatılmalıdır. Bizim için AB bitmiştir. AB ile doğmadık, AB ile ölmeyiz."

AB ile doğmadık AB’siz de ölmeyiz!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına, "Ermenistan, Birleşmiş Milletler Konseyi kararları ile AGİT ilkelerini ihlal etmektedir. Karabağ Türk'tür, Türk'ün yurdudur, can Azerbaycan'ın ayrılmaz, ayrılamaz, koparılamaz vatan toprağıdır” diye başlayan Bahçeli şöyle devam etti:

"Ermenistan aklını başına almalı, ateşle oynamaktan vazgeçmelidir. Barış görüşmelerini sekteye uğratacak, istikrar arayışlarını boşa çıkaracak her provokasyonun ağır sonuçlarına Erivan yönetimi, yeri ve zamanı geldiğinde tekrar katlanmak durumunda kalacaktır. Türkiye'nin, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını tehdit eden zora dayalı kanun ve kural dışı muamele ve müdahalelere direnmesi iki devlet, tek millet onurunun bir icabıdır. Soydaşlarımız yalnız değildir. Karabağ karanlığa çekilemeyecektir. Azatlık Türk'ün ve Türk yurtlarının ezeli ve ebedi kaderidir."

"VAKİT, BRÜKSEL MACERASINA SON VERMENİN VAKTİDİR"

AB'nin, FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında Türkiye'ye karşı sergilediği "dayanışma eksikliği, terörle mücadeleye şaşı ve soğuk bakışı"nın ilişkileri olumsuz etkilediğini dile getiren Bahçeli, "Ne yapılırsa yapılsın, Türkiye-AB arasındaki güven bunalımı, Brüksel merkezli subjektif yargılar aşılamamıştır. Türkiye'ye üçüncü sınıf ülke muamelesi yapılması, her seferinde açılmayan, açılsa da bir türlü kapanmayan fasıllarla müzakerelerin yıpratıcı ve yorucu seyri milli gururumuzu defalarca incitmiştir." diye konuştu.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında karşılıklı güvenin yeni baştan inşası için düzenlenen 26 Mart 2018 tarihli Varna Zirvesi'nden de bir sonuç alınmadığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Avrupa Birliği, Rumların ve Yunan tezlerinin ambargosu altında Türkiye'nin tarihi haklarından ve egemenlik çıkarlarından vazgeçmesi için sürekli yeni engeller çıkarmıştır. Türkiye'nin tarihine, milli ve manevi değerlerine sırt dönmesini, yani varlığını kesin olarak reddetmesini projelendirenler, müzakere havucuyla tek yanlı bağımlılığı sürekli hale getirmek için uğraşmışlardır. Yalnızca Rum ve Yunan komplosu değil, geri planda ABD'nin, Almanya'nın ve Fransa'nın bulunduğu potansiyel blok, Türkiye'nin birliğe girişini yapay bahanelerle devamlı kundaklamış ve kösteklemiştir. 2019 yılının ikinci yarısında, Rum yönetiminin ve Yunanistan'ın 'Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve KKTC'nin meşru hakları hilafına giriştikleri hidrokarbon sondaj faaliyetleri'ne verdiğimiz tepki sonrası AB'nin 'Birlik Dayanışması' adı altında ülkemize karşı aldığı kararlar tam bir çifte standart olarak tarihe geçmişti. Ardından Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG yuvalanmasına karşı meşru mücadelemize yönelik AB'nin temelsiz suçlamaları üyelik müzakerelerini baltalamıştı. Açıkça söylemek isterim ki, Avrupa Birliğinin Türkiye'yi üye olarak kabul etmeye niyeti, böyle bir hedefi, samimi ve dürüst bir çizgisi, tutarlı, objektif ve ahlaki bir bakışı yoktur, hiç de olmamıştır."

Türkiye'nin bir yol ayrımına, bir karar vermenin eşiğine geldiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Gerçekten vakit Türkiye vaktidir, vakit Brüksel macerasına son vermenin vaktidir. Egemenliğimizin Brüksel'e, sahte yeryüzü cennetine devri diye bir şey söz konusu olamayacaktır. Avrupa Birliği madem bizi istemiyor, madem kırk dereden su getiriyor, madem gözünüzün üstünde kaşınız var diyor, o halde biz de onları dünden istemediğimizi, üyelik serüveninin bir an evvel noktalanması hususunda parti görüşümüzü aziz milletimizle paylaşıyoruz. Avrupa Birliğinin kirli, kindar ve tarihi hesaplarla ihata edilmiş müzakere defteri açılmamak üzere ister tek taraflı ister iki taraflı olsun mutlaka kapatılmalıdır. Bizim için Avrupa Birliği bitmiştir. AB'yle doğmadık, AB'siz de ölmeyiz. AB'yle var olmadık, AB'siz de yolda kalmayız. 60 yıl kaybettik, bir 60 yıl daha kaybedemeyiz, onun bunun ağzına bakamayız. Ülkemizi yargılayan, sinirlerimizi geren, milli şerefimize dil uzatan bir birlik yapısının isteseler de artık içinde olamayız, olmamalıyız. Dünya AB'den müteşekkil değildir. Türkiye tarihi referanslarıyla, medeniyet birikimiyle, müstesna kültür hazinesiyle, kardeşlik ve iyi komşuluk hukukuyla çevresinde dost kuşağı oluşturmaya mahir ve muktedirdir. Avrupa Birliğinin PKK'yı üye örgüt statüsünde saflarına almasının önünde de bir engel kalmamıştır."

"AVRUPA BİRLİĞİ İŞİNE BAKSIN"

Bahçeli, NATO'nun da tartışılması, gerekirse yeni baştan ittifak hukukunun milli değerler kapsamında ele alınmasının bir zorunluluk olduğunu belirterek, "NATO'ya da mahkum olmadığımız herkesçe bilinmelidir. İsveç'in NATO üyeliğine şu şartlar altında MHP'nin olumlu bakması ise eşyanın tabiatına bütünüyle aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır. Cumhuriyet'in yeni yüzyılında iç ve dış kaynaklı tüm kamburlardan kurtulmak milli gayemizdir. Kimseyi uşak görmeyiz, hiç kimsenin de Türkiye'yi uşak mertebesine çekmesine müsaade etmeyiz." açıklamalarında bulundu.

Bölgesel ve küresel çapta Türkiye'ye saygıyla yaklaşan, karşılıklı hak ve çıkarlara saygı gösteren ülkelerle kucaklaşmak için yeni bir seferberlik süreci başlatılması gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Bunlardan birisi olan Türk Devletleri Teşkilatı, tarih ile coğrafya kaynaştırmaktadır. Türk ve İslam toplumları Afrika ve Balkan ülkelerini de içine alacak şekilde yeni bir dünyanın yol haritasını çizebilecektir. AB işine baksın, kandıracak, müzakere çıkmazına sürükleyecek boynu eğik yeni ülkelerin peşine düşsün, bizden de sonuna kadar uzak dursun." dedi.

Recep YAZGANRecep YAZGAN