Medya Kritik
Giriş Tarihi : 29-12-2013 12:21   Güncelleme : 29-12-2013 12:21

DERİN HEDEF ÇÖZÜMSÜZLÜK

‘Barış birilerinin işine gelmiyor’ diyen aydınlara göre, derin operasyonun asıl hedefi Başbakan Erdoğan...

DERİN HEDEF ÇÖZÜMSÜZLÜK
Hükümete yönelik derin operasyon, tarihi yatırımların yanı sıra Türkiye’ye bahar havası yaşatan çözüm sürecini de hedef aldı. PKK’nın çekilmesiyle başlayan ve son olarak Başbakan Erdoğan ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Diyarbakır’daki buluşmasıyla zirve yapan çözüm sürecinin operasyonla sekteye uğratılmaya çalışıldığını belirten Kürt sorununun çözümünde önemli rol oynayan STK temsilcileri, siyasetçiler ve aydınlar ‘derin operasyonun hedefinde çözüm sürecinin olduğuna işaret etti.
 
AK PARTİ SÜRECİ KORUMAK ZORUNDA
 
- BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan: Bu süreçte operasyonlarla birlikte siyasetin yeniden dizaynı söz konusu. Mevcut süreç dolayısıyla barış süreci de olumsuz yönde etkilenebilir ancak süreç siyasi partiler üstü bir konudur. Bu sürecin zarar görmesine neden olan bu millet kalbinde en büyük vebali sırtına alır. Yaşananlar içerisinde barış sürecinin zarar görmemesi için iktidar partisi elinden gelen gayreti göstermeli ve süreci korumak zorundadır.
 
KURTLAR PUSLU HAVAYI SEVERLER
 
- Güneydoğu Demokrasi Derneği Başkanı Mustafa Şenay Canoruç: Barış Sürecinin bu noktaya kadar başarılı bir şekilde gelmesi siyasi istikrarın olması sayesinde olmuştur. Bu nedenle belirsizliğin bir an önce giderilmesi gerekir. Barış sürecinin hiçbir faktörün etkilemesine izin verilmemelidir. Unutmayalım kurtlar puslu havayı sever. Barış sürecinin başarısı geleceğimiz için çok önemlidir. Bunun siyasi musahalarla heba olmasına izin verilmemelidir.
 
AMAÇ YOLSUZLUK SORUŞTURMAK DEĞİL
 
- MÜSİAD Mardin Şube Başkanı Mehmet Ali Dündar: Gündemdeki operasyonun siyasi bir mühendisliğe doğru kayması, suçluluğu ispatlanmamış insanların suçlu şeklinde ifşa edilmesi adalet karinesine uymamaktadır. Operasyonun hukuki boyutunun adalet şiarından taviz verilmeden devam ettirilmesi en büyük beklentimizdir. Çözüm süreci tamamlandığında Türkiye’nin ilerlemesi yönünde hiç bir engel kalmayacak. Üzülerek söylüyoruz ki bu operasyon çözüm sürecini baltalamaya yönelik büyük bir saldırıya dönüşmüştür.
 
OPERASYONLARIN ODAĞI SABOTAJ
 
- Eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu: Başbakan Erdoğan’la 20 gün önce Diyarbakır’da bir görüşme gerçekleştirdik. Benden barış sürecine destek istendi. Ben de Başbakan’a çok güzel ve son derece cesur bir inisiyatif başlattığını ifade ederek sonuna kadar bu sürece desteğimi verdiğimi ifade ettim. Türkiye’nin şu anda içinden geçtiği dönem son derece buhranlıdır. İlk kez ülkemizde böylesine güçlü bir iktidar bu cesur adımı attı. Elbette yolsuzluğun ve rüşvetin üzerine gidilmeli ancak bu operasyonlar kanımca doğrudan Başbakan Erdoğan’ı hedef alıyor. Barış süreci ancak Başbakan Erdoğan sayesinde yürür. Başbakan Erdoğan olmadan barış sürecinden söz edilemez. Dolayısıyla operasyonların barış sürecini baltalamaya yönelik olduğu düşüncesindeyim. Barış sürecinin operasyonlar dahilinde hedef haline getirilmiş olması ihtimali yüksek.
 
YARATILAN KRİZİ LEHE ÇEVİRMELİ
 
- Kürt aydın yazar Ümit Fırat: Bu krizin hedefi Kürt meselesinin önünü kesmek. Tek başına sebep sadece bu olmayabilir ama günlük hayatımıza yansıyacak boyutları var. Yıllardır Türkiye’de atılmayan adımları atan hükümetin zayıflatılmasıyla demokratik sapmalara yol açılabilir. Bu krizden ders çıkartmak lazımdır. Krizi lehe çevirmek gerek. Hükümetin gerekli adımları bir an önce atarak şeffaflığı bir an önce sağlaması krizin önüne geçer. Yaralar bir an önce tedavi edilmeli ve emin adımlarla süreçler takip edilmelidir. Eski dönemlerde bir vesayet sistemi vardı. Hükümet bu vesayet sistemini ortadan kaldırmış ve tek noktadan devletin yönetilmesi anlamında gelişmeleri sağlamıştır. Şimdi paralel devlet iddiaları ortaya çıkıyor. Herkes yerli yerinde durmalı ve konumlanmalı.
 
HASSAS DÖNEMDE DÜĞMEYE BASILDI
 
- DTK Eş Başkanı Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk: Paralel devletin veya bazı güçlerin menfaatlerine dokunulduğu için bir çalışma yapılıyor. Boyutları sadece cemaatle sınırlı olan bir operasyon değil. Yani Rusya’nın Amerika’nın, İran’da ki ambargonun delinmesi ile ilgili bir operasyonun olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye yerel seçim arifesinde, hassas süreç tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde. Böyle bir hassas süreçte düğmeye basılması şaşkınlıkla karşılanacak bir durum değil.
 
BARIŞ KARŞITLARINA TAVİZ VERİLMEMELİ
 
- HAK PAR Başkanı Kemal Burkay: Bu soruşturma, Gülen Cemaati ile hükümet arasında bir süredir var olan kimi sorunların, özellikle de dershanelere yönelik son girişimin ardından geldi. Ancak bu sürtüşme, öteden beri AK Parti ile hesabı olan, onu düşürmek isteyen kesimlerin de devreye girmesiyle boyutlandı. Bunlar içinde istikrarsızlıktan, şiddet ve çatışmadan medet umanlar, bu nedenle Kürt sorununun çözümüne karşı olanlar da var. Dolayısıyla, son kriz hükümeti sarsıp zayıflatarak barış karşıtı olan kesimlerin elini güçlendirebilir. Hükümetin çözüm için cesareti kırılmamalı. Çünkü bu aynı zamanda bir demokratikleşme ve iç barışı sağlama sorunudur.
 
YAKALANAN FIRSATI KAÇIRMAMALIYIZ
 
- BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan: Türkiye bir barış süreci yakalamış, en önemli bir fırsattır bu. Bu sürecin heba edilmemesi gerekir. Devletin içindeki derin devlet mi deriz, ayrı bir örgüt mü deriz, paralel devlet mi deriz. Bu bir anlamda çözümün olmasını istemeyen bir örgütlenme. Türkiye’de Kürt meselesi ne zaman gündeme gelse, hep engelleyici bir tavır içine girmiş iç güçlerdir var.
 
BURADA KALMASI SÜRECİ GERİLETİR
 
- HDP Eş Genelbaşkanı Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü: “Sürecin olduğu yerde kalması, aslında sürecin geriye gitmesi demektir. Bu açıdan da huzursuzluk ve gerilim ihtimali artıyor. Hükümet şimdi sağ ve milliyetçilikle, cemaatle rekabet halinde olacağı için güvenlikçi bir söyleme daha çok yaslanma ihtiyacı duyacaktır. Bu da süreci olumsuz etkiler. Bu iktidar mücadelesinin mutlaka çözüm sürecinin hedef almasa bile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin karşısındakilerin bu çözüm sürecine kategorik olarak karşı olduklarını göz önüne alınca, o zaman ister istemez bu konudaki ihtilafın da süreçte bir etkisi olduğunu düşünebiliriz.
 
DERİN OPERASYONUN ZAMANLAMASI KÜRTLERİ DÜŞÜNDÜRÜYOR
 
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun: Kürt siyaseti, müzakerenin diğer tarafı olan hükümeti iş yapamaz hale sokacak tavırdan uzak duracak. Bu hükümetin ortadan kaldırılması durumda çözüm süreci de olumsuz bir şekilde etkilenecektir.
 
Mardin Tabip Odası Başkanı Dr. Kamiran Yıldırım: Bu operasyonun zamanlaması Kürtleri düşündürüyor. Türkiye’de elbetteki yolsuzluk ve rüşvetin olmaması gerektiğini ve bunu yapanları ortaya çıkarmak için sonuna kadar gidilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak tekrar söylemek gerekir ise, Yapılan operasyon mevcut hükümeti korkutmaya, sindirip, ders ve ayar vermeye yönelik bir operasyon olarak görüyoruz.
 
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya: Yolsuzluk soruşturması olarak bakmamak lazım. Yolsuzluk barış sürecini süreci etkiler mi demek bence yanlış. Geçmişte derin devlet diye adlandırdığımız yapı, bu kez paralel devlet olarak karşımızda. Muhakkak ki Kürt sorununun sürekli var olması ve şiddetle seyretmesi bu tür yapıları güçlendirir.

AKŞAM
 
adminadmin