DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Giriş Tarihi : 19-05-2018 09:00

İsrail Ve Bitmeyen Filistin Dramı

Yaşadığım yörenin ifadesiyle “ben beni bildim bileli” her türlü teknik üstünlüğe sahip İsrail askerleri, araçları bile olmayan elleri taş ve sapanlı masum ve yoksun Filistinlilere saldırır, vurur, yıkar, öldürür ve onlar ancak bu zalimliğe taş atarak karşılık verirler. Belirli zamanlarda planlı olarak düzenledikleri askeri hareketlerle Filistin halkına ve topraklarına saldıran İsrail, her defasında yüzlerce masum Müslümanı öldürür. Bu tayflardan sonuncusunu yaşıyoruz. 

Burada başta ifade ettiğim “ben beni bildim bileli” deyimine tekrar vurgu yaparak İsrail’in kuruluşundan bu yana hep aynı oyun sahnelenirken İslam dünyasının, yetmiş yıla yakın bir geniş zaman geçmesine rağmen İsrail’in Filistin vahşetine adete hep seyirci kalmasıdır. Bu noktada Efendimizin “Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz” hadisini hatırlayalım. Bu zamana kadar İslam dünyasından bir güçlü sesin İsrail’e ve dünyaya artık yeter diye bilememesidir eksik ve hazin olan. 

Tanzimat’la resmen başladığımız batılılaşma ve Batılılar gibi güçlü ve üstün olma hedefimize Cumhuriyetle tam motive olmakla birlikte hala ulaşamadığımızın bir göstergesi olabilir mi İsrail’in yetmiş yıllık vahşetine dur diyemememiz? Veya dünyada güçlü bir ses oluşturarak dünya ülkelerine artık bunun kalıcı bir çözüme kavuşturulma iradesini oluşturamamak elbet biz ve İslam ülkelerinin hala yeterli güce sahip olamadığımızı gösteriyor.

İslam dünyasının hali pür melalini bu şekilde hatırladıktan sonra elbette böyle gider diyemeyiz, dememeliyiz.

Ülke olarak güçlü olma, milletler arenasında yer alma baskın söylemine ve hedefine rağmen iki yüzyıldır çokta fazla bir mesafe alamadığımız gerçeği kabul edilip bunun sebep ve çözümleri üzerinde ciddi durmalıyız. Bir deyimi daha hatırlayarak “lafla peynir gemisi yürümez” den hareketle işin lafı güzafından çok gerçekler ve uygulamalar üzerinde ciddi ciddi durmalıyız.

İsrail’e hep lanet okumakla kalmamalı, 48’de kurulmuş küçücük bir kurmaca ülkenin, bizim iki yüzyıla yakın ulaşmaya çalıştığımız ilerlemişlik ve güçlü ülke olma hedefine nasıl ulaştığını sorgulamalı, düşünmeli, araştırmalı ve perişan halimizden ülkücü söylemle “titremeli ve artık kedimize gelmeliyiz”.

Yuvasını toprağa yapan İbibik kuşu, sezonda sık sık yuva değiştirirmiş. Arkadaşı ‘yine mi yuvan pislendi?’ diye sorduğunda onu iyi tanıyan diğer bir kuş, o doğal hali olduğu sürece onun daha çok yuva değiştireceğini ifade edermiş.

Zalimler ve kafirler tabiatlarını yerine getirecekler; hiç acımadan her türlü vahşetlerine, zalimliklerine ve kafirliklerine devam edeceklerdir. Yine bir deyim olarak “düşman düşmanlığını” yapacaktır.

Peki, biz kendi tabiatımızı ne kadar uyguluyor ve kendimize düşeni, yapmamız gerekeni ne kadar yapıyoruz, yapabiliyoruz? İbibik kuşu özelliğine devam mı ediyoruz?

Hasan TÜLÜCEOĞLU

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA